Adığe Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Devlet Konseyi-Adığe Cumhuriyeti Khase'nin Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Dumasına Başvurusu
21 Mayıs 1994'ta, Adige ( Çerkes ) halkının tarihindeki en trajik sayfa olan Kafkas Savaşı'nın bitişinin 130. yıldönümünü andık.
Bu tarihle bağlantılı olarak, 18 Mayıs 1994'te Rusya Federasyonu Başkanı Boris N. Yeltsin, Kafkasya halklarının, özgürlükleri ve bağımsızlıkları için verdikleri mücadeleyi tanıdığı bir açıklama yaptı.
Ama, 19. yüzyılın bu trajik olayları, bize göre, Çarlık otokrasisinin eylemleri, insanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan biri olan; bazı toplulukların ırksal, ulusal veya dini gerekçelerle imhası anlamına gelen; tek bir terimle karakterize edilen soykırımdır.
Halkın trajedisi savaşın dehşetiyle sınırlı kalmadı. Çerkes nüfusunun yüzde 90'ının düşmanlıkların sona ermesini takiben sürgün edilmesi, bu halkın doğal yaşam alanından mahrum bırakılması, Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesi ve buradaki yaşam koşulları nedeniyle soykırımın biçimlerinden biri ve devamıydı. Zorunlu göçmenler sayısız yeni kurbanlar verdi.
Bugünkü Adığe ( Çerkesler ) kuşağı, o yılların olaylarına sempati duyuyor. Ne de olsa Kafkas toprakları, hem yüzbinlerce dağlıya hem de yüksek yöneticilerin çıkarları için ölen yüzbinlerce sıradan Rus askerine bir toplu mezar oldu. Kafkasya'da ve Rusya'da annelerin gözyaşları ve kalpleri aynı derecede acı dolu ve teselli edilemez.
Ulusal hafıza bu tür olayları silemez...
Hümanizmin ilkelerine göre ve katledilen masumların anılarına saygı, Çarlık otokrasisinin Kafkas savaşı sırasında ve bir sonucu olarak, Adige ( Çerkes ) halkına yönelik soykırım eyleminin tanınmasını ve kınanmasını gerektirir...
Kaynak: The Circassian Times
Özet Çeviri
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi