Çerkeslerde oklarla duello geleneği vardı ve çok eski tarihlere dayanan bir ritüeldir. Ve bu, Djubga ( Джубга ) köyündeki ünlü dolmenlerden birinin üzerindeki resimler ile kanıtlanmıştır.
Resimde aynı pozisyonda karşılıklı duran ve yay ile birbirine nişan almış iki insan görülür. Arkeologlar bu çizim için başka açıklamalar sunsalar da, diğer şeylerin yanı sıra, Nart efsaneleri de dikkate alındığında, düellonun resmedilmiş olma ihtimali göz ardı edilemez.
Keza bazı mezar taşlarında 11. ve bazen de 5. yüzyıla ait benzer çizimler de vardır. Bu mezarlarda bulunan resimlerde oklarını birbirine atmaya hazır iki okçu daha ayrıntılı olarak sunulmuştur.
Oklarla mücadele kurallarına gelecek olursak, düellocular kendilerine atılan okları kımıldamadan karşılamak zorundaydılar. Bu kuralı ihlal ederek, eğilen, sağa sola kaçan vb., sembolik olarak yenilmiş olur ve duello biterdi.
Kurallara uymadığı için böyle yenilen bir korkak olarak kabul edilir ve rakibi ahlaki bir zafer kazanırdı. Ama sadece düello koşullarını ihlal etmek değil, aynı zamanda bir düelloyı, meydan okumayı kabul etmemek de büyük bir utanç olarak kabul edilirdi.
N. Dubrovin'e göre, bu durumda, meydan okuyan kazanmış olur ve "yenilene öldürülmüş gibi davranma, yani silahını çıkarma ve onu iliklerine kadar soyma" hakkı verilirdi. Böylece silahı kullanamayan bir şövalyenin silah taşımasının da doğru olmadığı vurgulanırdı.
Örnek olarak Dubrovin, 1840'lara dayanan bir olaya atıfta bulunur. Başarısız düellonun ana karakterleri, Ubıh Hacı Berzek ve prens M. Ali Bey idi. Bir zamanlar, Çarlık birliklerine ve Kazaklara karşı ortak mücadelede eden arkadaş ve ortaklardı.
Ancak bir süre sonra Ali Bey barışçıl bir hayata geçti, Ruslara itaat etti ve söylentilere göre ( daha sonra yanlış olduğu ortaya çıktı ), onlara Çerkes müfrezelerinin planları ve hareketleri hakkında bilgi verdi.
Bu eski iki arkadaş bir gün kalabalık maiyetleriyle Fars Nehri'nde karşı karşıya gelirler. N. Dubrovin'e göre burada yaşananlar şöyledir:
“Hacı Berzek, Ali Bey'e gâvurlarla ilişkisinden dolayı sövmeye başlar ve onu düelloya davet eder. Cesaretiyle tanınan Ali Bey, müslüman kardeşine el kaldırmayacağını söyleyerek bunu red eder. Bunun üzerine Hacı Berzek, maiyetine Ali-bey'i kuşatmalarını emreder; kendisi de Ali Bey'e doğru giderek atını, silahlarını alır ve soyar.
Ali Bey'e eşlik eden kafile de aslında Hacı Berzek'in maiyetinden daha az değildir. Ama Çerkes geleneklerine göre karışmaya yetkili değillerdir, çünkü düelloyu reddeden Ali Bey, mağlup olduğunu kabul etmiş ve Hacı Berzek'e teslim olmuştur.
Ali Bey, utanç içinde tebaasından birinin atına biner ve eve gider. O günden sonra Çerkesler arasında tüm saygısını kaybeder."
Kaynak: Адыги.RU
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi