Kazanuko Jabağ'a zaman zaman kadınlar dünyasından da bazı şikayetler geliyordu. Özellikle kaprisli ve gururlu Pşı eşleri hırçınlık yapıyor, kocalarını tahrik ederek olaylara sebep oluyorlardı.
Geleneğin artık işe yaramayan bazı kurallarına çoğu zaman onlar sahip çıkıyor, bir nevi gururlarını tatmin ediyorlardı.
Jabağ'ın karısı Çerase, kendisi gibi demokrattı. Bu yüzden Pşı eşlerine ayak uydurmakta zorlanıyordu. Zorunlu olmadıkça onlara fazla yaklaşmıyordu.
Ancak bu o kadar kolay olmuyordu. Kazanuko Jabağ, Kabardey'in en ünlü adamı olmuştu. Prenslerin danışmanı, Yönetimin başvekili idi. Ülkenin gözde adamı ve eşi, perde arkasında yaşayamazdı. Evine her tabakadan insan gelip gidiyordu.
Jabağ'ının ve eşinin hayat tarzını, sade görünüşünü herkes benimsemişti. Çoğu onları örnek alıyor, sivri denebilecek hareketlerini terk ediyorlardı. Ancak inatla eski alışkanlıklarından vazgeçmeyenler de vardı. Bu gibilerin en bariz örneği, Pşı Jankat'ın eşi idi.
Pşı Jankat'ın karısı Goşe Ridade bir gün Jabağ'ın evine haber göndermiş, oturmak üzere geleceğini bildirmişti. Goşe Ridade uzun zaman Kazanuko Ailesini küçümsemiş, evlerine hiç gitmemişti.
Bu beklenmeyen durum karşısında Goşeneğu Çerase çok telaşlandı. Goşe Ridade ile birkaç defa karşılaşmış, onun gururlu, yüksek perdeden bakışlarını görmüştü.
Sakin, rahat tavrını kaybetti. "Ne yapayım, nasıl davranayım?" diyerek kocasına sordu.
Jabağ, önce karısının telaşlı haline güldü. Sonra her zaman yaptığı gibi kaşlarını hafifçe çattı: "Bu yaşta bu heyecan biraz fazla değil mi?" dedi.
Hem eşine hem de davranışlarına derdiğini hissettirecek şekilde, ses tonunu ayarladı. Düşüncelerini acele etmeden açıkladı.
"İçinden geldiği gibi hareket et. Misafirinin yüzüne gülüp, arkasından konuşma. Saygı göster, fakat kendini küçük görme. Etek toplayan kadınlardan olma. Az konuş, çok dinle."
Kazanuko zamanı gelince evinden çıktı. Pşıkoce'de oturan Ze'uç üyelerinin toplandığı salona gitti.
Güneşli, güzel bir öğle sonuydu. Goşe Ridade, arkasında iki genç Vuneut olduğu halde Jabağ'ın avlusuna girdi. Geniş, uzun eteğini savurarak sağa sola dönüyor, kusurlu bir şey varsa görmek istiyormuş gibi herşeyi tetkik ediyordu. Son derece gururlu bir görünüşü vardı.
Goşeneğu Çerase, kocasının uyarısına rağmen heyecandan sararmış bir yüzle Ridade'yi karşıladı. Avlu boyunca bir adım sol gerisinde yürüdü. Evin kapısına geldiklerinde "buyrun" dedi.
Goşe Ridade, kapının eşiğinde hafifçe durakladı. Goşeneğu Çerase'nin yetişmesini bekliyormuş gibi yaptı. Göz ucuyla eteklerine doğru baktı.
Eve gelen misafir soylu kadınların eteklerini tutmak adetti. Bunu genellikle Vuneutlar yapardı. Bunlara, "etek toplayıcı" diyorlardı. Ancak büyük değer verilen Pşı eşlerinin eteklerinin evin hanımı tarafından tutulduğu da oluyordu.
Goşeneğu Çerase'nin hizmetçisi yoktu. Etek toplama işini kendisinin yapması gerekiyordu. Evlatlık olarak aldığı Cankız'ı bir kaç yıl önce evlendirmişti. Evde kadın olarak sadece kendisi vardı.
Jabağ'ın sözlerini hatırladı. Eğilip misafirinin eteğini tutmadı.
"Neden durdunuz? Buyursanıza!" dedi.
Goşe Ridade neye uğradığını anlayamadı. Gözleri ateş saçarak içeriye girdi. Kendisini zor tutarak gösterilen yere oturdu. Çerase'nin sunduğu şerbetten sadece bir yudum aldı. Ev sahibinin sözlerini duymuyor, için için kaynıyor, kendi kendine konuşuyordu:
"Allah Allah... şu işe bak. Herkes benim eteğimi tutmayı şeref kabul ederken, Goşeneğu bunu kendisine yakıştırmadı. Eğilip eteğimi tutmadı."
Sağa dönüp duvara bakıyor, derin nefes alıyor, başını kaldırıp tavana doğru pohluyordu.
"Demek öyle... Kız Çerase, değil etek tutmak, kafam kızarsa kaldırır seni oynatırım bile" diyordu.
Daha fazla dayanamadı. Yanakları al al olmuş bir halde hışımla kalktı, hızla evinin yolunu tuttu.
Akşamı iple çekti, kocası gelir gelmez, kapıda karşıladı. Bütün öfkesini onun üzerine boşalttı:
"Akıllı adam diyerek Kazanuko Jabağ'ı iyice şımarttınız. Bugün karısı saygı gösterip eteğimi tutmadı. Atalarımızın geleneklerini hiçe sayan bu aileye daha ne kadar tahammül edeceksiniz? Yeter artık! Sen gerekeni söylemezsen, bu defa ben konuşacağım.
Pşı Jankat, karısı konuştukça renkten renge giriyor, kişiliğine saldırı olmuş gibi ikide bir kalkıp tekrar oturuyor, ne diyeceğini bilmiyordu.
Goşe Ridade ise kocasının zayıf tarafına durmadan saldırıyor, ağzına geleni söylüyordu. Olanlardan dolayı Pşı Kaytuko Aslanbek'i ve bütün Pşı ailesini suçluyordu.
Karı koca saatlerce tartıştılar. Yorgun, uykusuz bir gece geçirdiler.
Pşı Jankat iyice dolmuştu. Ertesi gün ilk fırsatta Jabağ'ın yolunu kesti. Üstelik iyi yaptığını sanarak, kalabalık bir grubun ortasında ona bağırdı:
"Dün bizimki, evinize gitmişti. Goşeneğu Çerase, eteğini tutmamış. Bu nasıl iştir? Karına böyle davranmasını sen mi öğrettin?"
Kazanuko, soğukkanlı bir tavır içinde kızgın Pşı'ye baktı. Alçak, pürüzsüz bir sesle karşılık verdi:
"Evet", dedi.
Pşı Jankat, çılgına döndü. Gözleri çelik parıltılar saçarak, çevresine bakındı, sonra tekrar Jabağ'a döndü:
"Sen kim oluyorsun ki, Kabardey'de adet olan her şeyi kaldırıyorsun?
Kazanuko soğukkanlı halini sürdürdü:
"Biliyorsun, kaldırdıklarımın yerine yenilerini koyuyorum. Bu adet hoşuma gitmedi. Gurur kırıcı buldum. Bu yüzden Goşe Ridade'nin eteğini tutturmadım".
Jabağı bir an durakladı, hafifçe gülümsedi, "bu, o kadar önemli bir şey değil canım! Bizimki size gelirse, Goşe Ridade de onunkini tutmasın. Böylece ödeşsinler" dedi.
Pşı Jankat ile Jabağ'ın arasındaki tartışma herkes tarafından duyuldu. Dedikodu bütün ülkeye yayıldı.
Konu özellikle kadınların ilgisini çekti.
Zamanla etek toplama adeti önemini yitirdi. Yavaş yavaş terk edildi.
Kaynak: Kazanuko jabağ, Osman Çelik, Ankara, 1986, s. 258-263
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi