... Nartlar, bolluk ve bereket içinde, yiğitçe ve onurlu bir yaşam sürmekteydiler. Günün birinde, küçük bir kırlangıç kuşu, THA'nın ( Tanrı'nın ) habercisi olarak Nartlara geldi.
"Sayısı az, ömrü kısa ama ünü, kahramanlığı ve mertliği dilden dile, kuşaktan kuşağa anlatılıp duracak ve yüzyıllar boyunca örnek alınacak yiğitler olarak mı kalmak istersiniz? Yoksa gittikçe çoğalan, üreyen, yiyip içen ama onur duygusu zayıf ve bir ün bırakmamış kişiler olarak mı yaşamak istersiniz?" diye sordu.
Nartlar konuyu öyle uzun uzadıya görüşmeye ve Khase'yi ( Meclis ) toplamaya gerek bile görmeden hemen oracıkta yanıt verdiler:
"Ömrümüz kısa olsun,
Ancak şanımız büyük olsun,
Adalet ve dürüstlüğün yolu,
Yolumuz olsun!
Boynu bükük ve ezik değil,
Onurlu ve özgür bir yaşam isteriz!"
Bunun üzerine THA, Nartların beslenme kaynaklarını kurutur. Nartlar çevreyi tarayarak ve elde kalmış son avlarını da tüketerek, sonunda Maikop ( Miyequape ) kentinin güneyindeki Fışte dağının eteklerine tırmanmaya başlarlar. Ama açlıktan bitkin düşmüş olan Nartlar daha ileriye gidemezler...
Son yemeklerini yer, müzik ve şarkılar eşliğinde son danslarını da oynarlar, ardından topluca derin bir uykuya dalarlar.
Onların Fışte Dağı eteklerinde, ama bilinmeyen bir yerde hala uyumakta oldukları, yaşlılar arasında anlatılır...
... Günlerden bir gün Nart yiğitleri sefere çıkarlar. Yolculuk sırasında erzakları tükenir, ateşsiz kalırlar. Bunun üzerine bilge Setenay Guaşe'nin oğlu Nart Sosrıkua'yı ateş bulması için görevlendirirler.
Sosrıkua ateşi mağarasında saklayan devin kafasını uçurduktan sonra Nart yiğitlerinin yanına varır:
"Hey koca Nartlar, yürekleri ateşten Nartlar, korkmayınız, canlanınız! İşte size gerçek ateşi getirdim!" diyerek insanlarına cesaret ve dayanma gücü vermeye çalışır...
Günün birinde Çerkes toplumu içinden Nart Sosrıkua gibi bir yiğidin çıkıp, özgürlük ateşi elinde, Fışte Dağı eteklerinde halen uyumakta olan Nart yiğitlerini ( Oşhamafe'nin çocuklarını ) uyandıracağını umut edemez miyiz?...
Aktaran: Yalçın Kaya, Çerkesler, Cilt 1.