#416 Ekleme Tarihi 24/02/2012 11:53:40
24 Şubat 2012
Geçtiğimiz 20. yüzyılda, bilimsel alanda önemli gelişmeler yaşandı.
Daha önceki yüzyıllarla karşılaştırdığımızda, son 20 -30 yıl içinde, daha önceleri altından kalkamadığımız birçok sorun çözülmüş ve sıradan şeylere dönüş durumda. Bilim, düne göre çok gelişti. Yine, biliminsanları sorunlara ve karşılaştıkları sorulara farklı yaklaşımlarda bulunuyor, farklı yanıtlar veriyorlar, soruları yanıtlayamama gibi durumlarda da “hipotez” ve “efsane/ masal” (mit) imiş gibi görüşler öne sürüyorlar, ancak bu tür görüşleri bilimsel değerlendirmeler olarak göremeyiz.
Özellikle Nart destanı üzerinde durmak istiyorum. Adıge yiğitlik destanı “Nartlar”, bize masalmış gibi anlatılmak isteniyor. Konuya daha aşağıda bir dönüş yapacağım.
Kazı bilimi, arkeoloji neyi ortaya çıkarıyor?
1939 yılında Hollandalı arkeolog Ralph von Koenigswald Hog-Kong kentinde bazı insan dişi kalıntılarını buldu, dişler günümüz insanın dişlerine göre 5 misli daha büyükler. Bu durumda dişlerin 500 kg ağırlığında ve 5 metre boyunda bir iri insana ait olması gerekir.
Ayrıca, Gürcistan’da (Курджы), Udabno köyüne yakın bir yerde 4 metre boyunda bir insan iskeletine ait kemikler de bulundu. Amerika’nın Nevada eyaletinde 51 cm boyunda ayak izleri bulundu, ayak izleri arasındaki mesafelerden o insanın adımlarının bir buçuk - iki metre uzunluğunda olduğu anlaşılıyor.
1999 yılında Keniyski Gölünün (Кенийскэ псыхъурае) batı kıyısında bulunan ve Turkana denen yerde dik yürüyen bir canlıya ait kemikler bulundu (1). Bu canlı 4 milyon yıl önce o yerde yaşamış. İskeletin baş resmi “Natire” dergisinin mart sayısında yayımlanmıştı. Bu baş, günümüzden 30 bin yıl önce yaşamış olan insanları andırıyor.
Biliminsanları Nart destanının –MÖ- 8- 7. yüzyıllarda ortaya çıktığını söylüyorlar. Ancak destanda anlatılan dev insanlarınbu yüzyıllardan çok daha önceki çağlarda yaşamış olmaları gerekir.
Yanıtlanamayan çok sayıda soru var. Bilime dayalı konuşacak olursak, sözünü ettiğimiz bu kemikler insan kemiğine benziyorsa (ya da onu andırıyorsa), bizler de “dev (yınıj) dediğimiz o iri insanlardan türemiş” olmalıyız veya öyle bir varsayımda bulunabiliriz.
ABD’nin Ohio eyaletindeki bir eski mezarlığın çevresinde bakırdan üretilme 30 kg ağırlığında büyük bir balta (отыч) bulundu. Buna benzer bir ikinci balta da yere çakılı olarak Wisconsin eyaletinde bulundu. Bunları kullanan insanın çok güçlü biri olması gerekir. Bu balta (отыч - wetıç) şimdilerde Missouri tarih koleksiyonunda bulunuyor.
Bir savaş baltası ('отыч'- 'wetıç')
(Açumıj Hilmi'nin Maykop'tan gönderdiği resim)
1960’lı yıllarda Sovyet arkeologları Sibirya’da dinazor kemikleri buldular. Kemiklerden birinde kemiğe saplanmış sivri bir ok ucu da vardı.
Bütün bu bulgular üzerine bir genelleme (зэфэхьысыжь) yapabiliriz. Arkeologların bulduğu bu kemiklerin tarih öncesinde yaşamış iri insanlara ait olduklarını söyleyebiliriz. Bunu bakırı eritme tekniğine ulaşmış olmalarına ve dinazorlara yakın olan bir yerde yaşıyor olmalarına dayanarak söylüyoruz. Sözünü ettiğimiz dinazorlar Nart destanına yabancı olan yaratıklar değiller, dinazorlar destanda bleğoj (ejderha, canavar) olarak tanıtılıyorlar (2).
ABD’nin Nevada eyaletinin merkezi Carson- City kenti yakınlarında kumlar arasında çıplak ayak izleri bulundu. İzler belirgin, onların insanlara ait ayak izleri olduklarını anlamak için biliminsanı olmaya gerek yok.
Ayak izlerinin her biri 60 cm uzunluğunda ve 248 milyon yıl yaşında (3). Türkmenistan’da bulunan benzeri izler de 150 milyon yıl yaşında.
Tarihçilere göre, eski insanların bu ayak izleri ile günümüz insanlarına ait izler arasında sadece büyüklük farkı bulunuyor. İri insana ait ayak izleri yakınında üç adet dinazor ayak izi de bulundu.
İri insanlar, dinazorlar çağında yaşamış iseler, o koşullarda o insanların da dinazorlarla birlikte yaşadıklarını ve dinazorları avlamakta olduklarını söyleyebiliriz. Dinazorlar çağına ait iri kemikleri gördükçe şaşırıyoruz, ama o canlılar, o iri insanlarla karşılaştırıldıklarında, o iri insanların dinazorlardan fazla korkmadıklarını da anlarız. Her bir canlı döneminin koşullarına uygun olarak yaşamını sürdürür. İnsan uygar yaşam yolunda adım atmıştı (-yani bir dayanışma bilinci içindeydi-). Kitabımın girişinde bundan söz ediyorum – “Günümüz insanları küçülmüş durumdalar..”
Nart destanı masal değildir
Aslında Nart destanı masal değil, gerçeğin düşleştirilmiş ve süslenmiş olan farklı bir anlatımıdır.
Nasren’e (4) ilişkin bir anlatı (таурыхъ) vardır. Dağın en yüksek doruğunda, ot yetişmeyen, kar ile buzulun karşılaştığı bir yerde kocaman bir yuvarlak taş (kaya) bulunuyor. Yaşlı adam o taşın üzerinde oturuyor. Gümüşrengi saçları yerlere değin uzamış, bedeni gür, uzun ve beyazlaşmış kıllarla tamamen kaplanmış. El ve ayak tırnakları uzamış, sanırsın her biri birer kartal pençesi. Boynundan ve vücudundan taşa zincirle bağlanmış.
Bu adam bir zamanlar Thaşho’nun (Ulu Tanrı) kuluydu (иунэIу¬тыгъ), ama sırf dik kafalılığı yüzünden dağa zincirlenmiş bulunuyor. Yaşlıyı görebilmiş kişi sayısı çok değil. İhtiyarın zincirlendiği yere giden yol tehlikelerle dolu. Bu nedenle kimse onu iki kez görmeyi başaramamış. Onu ikinci kez görmek için dağa tırmananlar çıkmıyor değildi, ama gidenlerin hiçbiri geri dönmemiş, yitip gitmişti.
Ak sakallı yaşlı ile görüşmüş kişileri tanıyan çok sayıda yaşlı hâlâ dağlarda yaşıyor. Bu yaşlıların anlattıklarına göre, ak sakallı adam yanına gelenlere üç şeyi sorarmış: İnsanların yaşamı nasıl, meyve ağaçları hâlâ bol ürün veriyorlar mı, gençler iyi eğitiliyorlar mı? Ak sakallı anlatılanları dinliyor, ama anlatılanların çoğuna inanmıyormuş
(T.Lapinskiy, 1863 yılı)
Sözünü ettiğimiz soruların hâlâ açık/ kesin yanıtları yok, herkes kendine göre bir yorumda bulunmakla yetiniyor.
Yusıp Zavır
Hakurınehabl.
Adıge maq, 9 Şubat 2012
Çeviri: Hapi Cevdet Yıldız
Notlar:
(1)- Turkana ve Kenziy Gölü Doğu Afrika’da Kenya’dadır. Turkana, ayrıca oradaki , Kenya'daki bir yerli topluluğun adıdır.- hcy
(2) – Bleğoj (ejderha, canavar) konusunda bkz. “Adıge Diyarı Ejderha Yılı’na Girmek Üzere”; "Çerkesya'da Değişik Dinlerle İlişkili Yer Adları", internet.- hcy
(3)- Amerika'da bulunan ve 248 milyon yıllık olduğu belirtilen bu ayak izleri, orada Kızılderili öncesine ait bir yaşamın olduğunu da belli ediyor olmalı.- hcy
(4)- Nasren, Nart Nesren- jaç'e (Bkz. "Nartlar"- Vikipedi.
Not: Tire içindeki eklemeler ve yazı siyahlaştırmaları çevirmene aittir.- hcy
Çerkesya Araştırmaları Merkezi-ÇAM
Diğer Haberler