“Kimse bizi onu ülkemizin; sadece Abhazya'nın değil, tüm Rusya'nın en büyük kadını olarak görmekten alıkoyamayacak, çünkü onun çektiği acılar tarihi bir gerçektir. Ve tarihsel gerçek şu ki, kocasına: onun hayatının gerçeğine olan sadakatini kendi hayatından üstün tutmuştur... Bana öyle geliyor ki Abhazya bu yüce kadına bir anıt dikmeli. Abhazya'da bu anıt eksik.” ( Fazıl İskender, Saria Lakoba hakkında...)
Saria Lakoba, 1904 yılında Batum'da dünyaya geldi. 15 yaşındayken Batum'da Gürcü Menşeviklerden saklanan Nestor Lakoba ile birlikte evinden kaçtı. Abhazya'da Sovyet iktidarının kurulmasının ardından 1921'de evlendiler. Aynı yıl oğulları Rauf doğdu.
1936'da Nestor Lakoba, Beria'nın kendisini çağırdığı Tiflis'te öldü. Bazı araştırmacılar Lakoba'nın Beria'nın evinde akşam yemeği sırasında zehirlendiğine inanıyor. Bir süre sonra Lakoba halk düşmanı ilan edildi.
Ağustos 1937'de Saria Lakoba tutuklandı. Hapishanede acımasız, insanlık dışı işkenceye maruz kaldı, Nestor'un bir halk düşmanı, bir hain olduğunu ve Stalin'e karşı bir komplo hazırladığını itiraf etmeye zorlandı. Saria hiçbir zaman kocasına karşı ifade vermedi. 16 Mayıs 1938'de 35 yaşındayken Tiflis'teki Ortochala hapishanesinde işkence ve tifüsten öldü.
Nestor ve Saria'nın oğlu Rauf, maksimum güvenlikli bir kampa gönderildi. Bir versiyona göre orada işkenceden öldü. Başka bir versiyona göre ise 2. Dünya savaşının başlamasından birkaç gün sonra, 19 yaşında, 1941'de Moskova'da Beria'nın emriyle vuruldu.
Video: Sputnik Abhazya
@apsny_ru