#415 Ekleme Tarihi 22/02/2012 11:29:46
22 Şubat 2012
Kişinin neyle karşılaşacağını öncesinden kestirmesi kolay değil. 24 Ocak 2012 tarihli “Adıge maq” gazetesinde yayınlanan “Kahramanın anıtı dikilecek” (ЛIыхъужъым саугъэт фагъэуцущт) başlıklı yazıyı okuduktan sonra bu yazıyı yazma gereğini duydum.
Yazıda verilen bilgiye göre, ünlü Adıge kahramanı Tığujıko -Tığuj oğlu-Şerel’ıko Kızbeç’in heykeli, Adıgey'in Afıpsıpe köyüne dikilecek. Yerinde bir karar. Yazıda daha çok Tığujıko Kızbeç adı kullanılıyor. Adıgece yazılmış başka yazılarda da öyle deniyor.
Sözgelişi 2001 yılında Maykop’ta yayınlanan M.X.Meretıko Neğuç’un kitabı “Tugujuko Kizbeç” de (в документах ЦК и преданиях) öyle. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Navırze İbrahim’in yazdığı “Легендарный Кизбеч” adlı yazı şu dizelerle başlıyor: “Tığujıko Kızbeç, Şapsığ topluluğundan ve soylu Şerel’ıko sülâlesindendi”. (Bkz: Turkubiy Afasijev. Abazonı aula Ulyap.- Maykop. 2009, s.53).
1999 yılında “Выстрел в долине” adlı tarihi öyküyü yazmış ve yayınlamıştım. Ancak az sayıda yayınlandığı için kitap erken tükenmişti. Kitabı yazma nedenimi de kitabın önsözünde belirtmiştim.
O sıralar yöre gazetesinde (-Adıge maq’ta-) çalışıyordum, mevsim yazdı, 1967 yılıydı. Yaşlıca biri, elinde bir dosya ile yanıma gelmişti. Kalkıp kendisini karşıladım ve yer gösterdim. Bu kişi Pyati;rsk’tan gelen, aslen Hakurınehabl köyünden olan Kobl Bitlevsten'di. Şerel’ıko Kızbeç üzerine bir şarkı (усэ) ve Lermontov üzerine de bir piyes yazmış olan bir kişiydi. Kızbeç üzerine şiirini, iznini alarak kopyalamıştım.
Şerel’ıko (ШэрэлIыкъо), anlatıldığına göre bir yiğitti, ulusunun bağımsızlığını korumak için hiçbir özveriden kaçınmamış olan biriydi. Çocuklarını da kendi gibi yetiştirmişti. Çocukları bağımsızlık için çarpışırken şehit düşmüşlerdi. “Kızbeç” adlı şiiri 1923 yılında yazdım, ama şarkı büyük bir gürültü kopmasına neden oldu, “milliyetçi” olmakla damgalandım, Adıgey’i terk etmek zorunda kalmıştım.
-Öyle, zorlu bir dönemdi o sıralar, - diyerek Kobl’ı destekledim.
- Şimdi sizler, genç kuşaklar, ulusal kahramanlarımız üzerine özgürce yazılar yazabiliyorsunuz. O dönemler bizim böyle olanaklarımız yoktu…Üşengeç olmayın, bu konuda çalışın. Yazacağınız şeyler kalır, - demiş, görüşmemiz bu sözlerle sona ermiş, Bitlevsten de ayrılmıştı…
Bu görüşme üzerine “Выстрел в долине” adlı yazıyı yazmıştım.
Bu olayı, “Adıge maq” gazetesindeki söz konusu yazı okuyunca yeniden anımsadım. O yazıda bir kusur görmüş değilim. Ancak, Adıge geleneğinden ayrılır, kahramanın adını sadece “Tığujıko Kızbeç” diye yazarsak, yanlış yapmış oluruz, bizden sonraki kuşaklar Kızbeç’in soy adını, çıktığı sülâle adını (лIакъо) bilmeyeceklerdir.
Araştırdığımızda yiğidin baba adının Tığuj, kendi adının da Kızbeç (*) olduğunu görüyoruz. Bu nedenle Şerel’ıko Kızbeç mi yoksa Tığujıko Kızbeç mi, hangi adı kullanacağız, bunu bilmemiz gerekmiyor mu? Gazete yazıları, radyo ve televizyon yayınları Adıgece kurallarına uygun biçimde verilmeli. Avtle Pşımaf’ın belirlemesine göre, Kızbeç 1777 yılında doğmuş. Bunu dikkate alarak doğru tanıtım biçimini de şöyle yazmalıyız diyorum: “Tığujıko -Tığuj oğlu-Şerel’ıko Kızbeç 1777- 1839”.
Prof. Dr. Afeşşıj Tırkubıy
Adıge Devlet Üniversitesi öğretim üyesi
Adıge maq, 16 Şubat 2012
Çeviri: Hapi Cevdet Yıldız
(*)- Kızbeç’in özgün Şapsığ telaffuzu “Kızbek” ya da “Kazbek”, Rusça söylenişi "Kazbiç"tir. Kızbeç, bugünkü Adıge edebiyat dili telaffuz biçimidir- hcy
Çerkesya Araştırmaları Merkezi-ÇAM
Diğer Haberler