Çerkesya Gençliği olarak ilkini düzenlemiş olduğumuz kampımızın ardından geçirdiğimiz zamanı sizlere de anlatmak ve yorumlamak isterim.
Çerkesya Gençlik Kampı, pandeminin neredeyse 2 yılı geçen sürede toplumumuzda var olan bağların daha da kopmasına sebep olduğu bu dönemde hem gençlik hem de Çerkeslik için bir geri dönüş etkinliği oldu.
Kampın benim açımdan başarılı olmasında etkili olan nedenler ise gerek Çerkesya Gençliği gerekse de misafir arkadaşlarımız arasında oluşan güçlü bağlardı. Bu gibi etkinlikler ile vatandan gelen gençlerin bizi tanıması ve iletişimi, ulus olarak belki herkes aynı dili konuşamıyor olsa bile kültürel ve sosyal açıdan birbirimizi tamamladığımızın bir göstergesidir.
İkinci olarak; yıllardır zihinlerde yer eden kadınların yemek yapmak, ortalığı toplamak gibi ortak yardımlaşma konularında tek başlarına bırakılmadığı bir kamp geçirdik. Çünkü bu sefer kadınlar değil biz erkekler gerekli olan tüm işleri üstlendik.
Yardımlaşma ve kaynaşmanın birlikte olduğu toplumların kültürel, politik ve dil ile ilgili konularda daha çok gelişim göstermeye eğilimli olduklarını tecrübe ettik. Beraber yaptığımız her iş beraberinde bir samimiyet ve bireysel özgüveni yanında getirdi.
Kampa gelen çeşitli sanatkâr arkadaşlarımızın sayesinde birçok wored dinleme ve söyleme imkanı bulduk. Elbette herkes en iyi bildiği şekilde danslarımızı oynadı, güldü ve eğlendi.
Daha sonra Arkeoloji Müzesi gibi büyük tarihi değerlere göz gezdirdik. Antalya’da herkesin gördüğü ve izlediği güzel bir Adiğe Ceug yaptık. Hatta düğünün sonunda Ukraynalı birkaç turistin bizim kim olduğumuz, orada ne yaptığımız hakkında sorularını yanıtladık.
Son olarak bu kampın pek çok etmeni insanı memnun edebilir fakat bana en çok hoşuma giden özelliği soracak olursanız yüzünü hiç görmediğim bir insanın sadece Çerkes olduğu için kırk yıllık dostum gibi sahiplenmekti. Bu durum benim değil kampa gelen tüm arkadaşlarım için böyleydi.
Bu ve benzeri buluşmalar, geleceğimizin şekillenmesi açısından büyük öneme sahiptir. Ben bu yüzden organizasyonda emeği geçen tüm arkadaşlarıma ve büyüklerime tekrar teşekkür ediyorum. Çerkes kalma mücadelesinin parçası olan herkesi selamlıyorum!
Dumen Yunus, Çerkesya Gençliği