Geçtiğimiz yıl birçok kötü hadise gördük, görmeye de devam edeceğiz ancak ben hep kötülerin yanında oluşan iyi hadiseleri görmeyi tercih ediyorum.
Kolay yola kaçıyorum gibi görünebilir ama iyi hadiseleri zihnimde içselleştirmek, kalıcı hale getirmek daha zor geliyor. Bu yüzden artık bazı hadiseleri de kötü olmasına rağmen iyi tarafa çekmeye çalışıyorum.
Başlangıçlar bana hep iyi görünür, çünkü hep bir fırsat olarak görürüm. Her haftanın Pazartesi günü yeni planlarıma açılıyor gibidir, yeni ayların ilk günü de aynı şekilde gelir ancak yılbaşı içimde hep daha büyük düşüncelerim için ayrı bir umut verir.
Yılın son saatlerine yaklaşırken hep düşünceler telaşına kapılırım. Genel olarak telaşlarım hayatımda hoşuma gitmese de yılbaşında olanının benim için yeri ayrıdır.
Bu sene daha büyük umutlarla giriyorum. Bunun sebebi hayatımda bir şeyleri değiştiriyor oluşumdan geliyor diye tahmin ediyorum, çünkü bu senenin başları rutin planlarımı uygulamama yol açsa da yılın son üçte birlik kısmında gelen değişim beni gerçekten etkiledi. Yüz yüze tanışmasam da bir anda birçok insanla tanışma imkanım oldu ve bu insanlarla bir ortak noktada buluşmuş olmamız benim için çok güzeldi.
Normalde birileriyle tanışmak genelde aynı tip olduklarından olsa gerek o kadar heyecan yaratmaz bende ancak bu insanları farklı kılanın ortak bir noktaya bakışımız ve bunun için çabalayışımız olduğuna inanıyorum.
Bu insanlar diye bahsettiğim kişiler, Çerkesya Gençliği’nin üyeleridir. Yeni yıl öncelikle Çerkesya Gençliği’nin bana ulaştırdığı bu güzel insanlara ve sonrasında tüm insanlara sağlık, huzur gibi rutin ama çok değerli bu şeylerin yanında inandıkları yolda sonuna kadar mücadele inancı getirsin.
Ve son olarak tüm herkesten yeni yıla girerken herkesi kendisini değerlendirmeye davet ediyorum. Çünkü siz kendinizi değerlendirmezseniz, hayat bir şekilde sizi değerlendirir. Belki de hiç hazır olmadığınız bir anda.
Geride bıraktığımız yıl içerisinde yaşadıklarımızı değerlendirmek için herkesi biraz dikkatli davranmaya davet etmek istiyorum. Yaşamınız ile ilgili fark ettiklerinizi, başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz, kendinize yüksek sesle paylaşmanız yeterli.
Bu bile çok önemli bir nokta. Değişim herkes için ve gelişim için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil. Eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamızdır. Peki kaçımız bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor?
Herkes yaşamdan bir şeyler bekliyor. Yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye. Sonuçta her şeyin karşılıklı olduğu bir dünyadayız, beklentilerinizin neden bedelsizce hazır bir şekilde size gelmesini bekliyorsunuz?
Sizce yaşama birşey vermeden ne alacağımızın beklentisiyle yaşamımızın sonunun gelmesini beklemek, hem kendimize hem de yaşama karşı yaptığımız büyük bir haksızlık değil mi?
Herkese bol düşünceler ve düşüncelerin getirdiği yeni değişimlerin olduğu bir yıl diliyorum, hoşçakalın ve her hoşçakalın bir merhaba olduğunu unutmayın.
Mutlu yıllar!
Ğojuko Furkan
Çerkesya Gençliği