Antalya Çerkes derneği olarak Kaffed'in Ankara'da düzenlemiş olduğu 21 Mayıs Çerkes Soykırım ve Sürgünü'nü anma programına katılım sağladık.
Antalya Çerkes Derneği, etkinliğe katılmak isteyenler için bir otobüs tutmuştu. Otobüste 30 kişiydik ve sabah 8 gibi Ankara'ya ulaştık. Ankara Çerkes Derneği etkinlik için çok iyi hazırlanmıştı. Kahvaltımızı yaptık ve etkinlik saatini bekledik.
Öğleden sonra Ceyhan, Adana, Kayseri, Reyhanlı, İzmir, İstanbul, Sinop... gibi şehirlerden de gelenlerle sayımız arttı. Ama doğrusu ben çok daha kalabalık olacağımızı sanmıştım. Büyüklerimiz bunun nedenleri üzerine daha çok kafa yormalı bence. Çünkü her yıl aynı gün düzenlenen bir etkinliğe katılamamak için fazla geçerli nedenin olmaması gerektiğine inanıyorum.
Metro durağından Anıtpark'a kadar yürüyeceğimizi söylemişlerdi önce, biz de hazırlığımızı buna göre yapmıştık; ama sonra Valiliğin yürüyüşe izin vermediği ve Anıtpark'ta toplanacağımızı söylediler. Otobüsle Anıtparka gittik ve bizimle birlikte katılım sağlayan gruplarla birlikte alana giriş yaptık.
Sahne kurulmuştu ve tribünlere bir sürü bayrak asılmıştı. Çerkes bayrağı, Abaza, Oset, Çeçen bayrakları... "21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü"nü anma gününde, alana Çerkes bayrağı dışında bayrakların asılmasının nedenini doğrusu ben anlamadım.
Elbette bize böyle bir günde destek vermeye gelen herkes hoş gelmiş sefalar getirmiş, ama bizim onların sembollerini ve bayraklarını asmamız biraz garip. Hele hele 21 Mayıs, bu halkların tarihinde "Soykırım ve Sürgün" olarak geçmiyorsa!
Miting alanı bir park olduğu için, yürümek ve hatta pankart taşımak çok zordu. Sahneyi göre bir yerde duralım dedik, ama en önde duranların ellerindeki o uzun ve büyük Çerkes, Abaza, Oset, Çeçen bayrakları yüzünden sahneyi göremedik.
Sanırım bu bayrakları taşıyanlar veya taşınmasını isteyenler bayrakları özellikle gözlerimize sokmak istediler. Bence gerek yoktu... Bu nedenle arkada duranlar sahneyi göremediler.
Kaffed genel başkanı prof. Dr. Şocen ümit Dinçer açılış konuşmasını yaptı. Uzun bir konuşmaydı. İnsanlar biraz sıkıldı sanırım, çünkü dağılmaya ve kendi aralarında sohpet etmeye başladılar.
Ardından Kayseri Kafkas Kültür Derneği'nden Maze grubu bize Çerkes ağıtları okudu.
Aslında heyecanla gelmiştik Ankara'ya, ama belki de yürüyüş ve kortej organizasyonu gerçekleştirilemediği için, program da biraz sıkıcı olunca, aynı heyecan ve coşkuyla ayrılmadık Ankara'dan.
Bu arada vatanımızdan, özellikle Nalçık'tan gelen haberler ve videolar içimizi ısıttı. Yasağa rağmen yüzlerce insan sokağa çıkmış ve sloganlarla "Hayat Ağacı"na kadar yürümüşlerdi. 21 Mayıs anmalarında konuşmasını hep Rusça yapan Dünya Çerkes Birliği Başkanı S. Hauti bu sene Çerkesçe konuşmuş. Demek ki protestolar işe yaramış...
Anma programını düzenleyen ve Antalya'dan bu etkinliğe katılmamızı sağlayan herkese teşekkür ederim. Gelecek sene daha kalabalık olmak dileğiyle, tarihi vatanımız Çerkesya için canlarını feda eden atalarımızı saygıyla anıyorum.
Karden Yenem, Çerkesya Gençliği