Çerkesya Demek Hafıza İle Yüzleşmek Demektir

Geçtiğimiz günlerde Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun (KAFFED) sosyal medya hesabında bir resim yarışma ilanı yapıldı. İlan paylaşımında “21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı Ve Sürgünü’nün bu yıl 161. yıl dönümü. KAFFED olarak 4-12 ve 13-18 yaş kategorisinde bir RESİM YARIŞMASI düzenliyoruz. Konu başlığımız ‘KAF DAĞI – HAYALLERİMİN ÜLKESİ’” cümleleri yer aldı.

“Kaf Dağı-Hayallerimin Ülkesi” gibi şiirsel ve soyut ifadelerle bir aidiyet duygusu kurulmaya çalışılsa da, Çerkes halkının tarihsel kimliğiyle doğrudan bağlı olan “Çerkesya” kelimesine yer verilmemesi dikkatimizi çekti. Bu tercih, sadece bir kelimenin eksikliği değil; bir halkın geçmişiyle, hafızasıyla ve politik talepleriyle arasına mesafe koymak anlamına geliyor.

“Çerkesya” bir coğrafya isminden çok daha fazlasıdır. Soykırımın, sürgünün, aidiyetin ve hafızanın adıdır. Bu kelimenin taşıdığı anlam, Çerkes halkının tarihsel ve kültürel varlığını olduğu kadar, geleceğe dair umutlarını da içinde barındırır. Bu kavramdan uzak durmak, bu hafızayı silikleştirmekle eşdeğer hale geliyor.

Elbette herkesin bir stratejisi olabilir. Belki bu tercih, daha kapsayıcı ya da politikadan uzak bir dil kurma amacı taşıyordur. Ancak şu da unutulmamalı: Kendi kimliğimizin en temel kavramlarını konuşmaktan kaçınarak ne kadar yol alabiliriz?

Çerkesya demek, radikal bir duruş almak anlamına gelmez. Halkın tarihine, kültürüne ve yaşadığı gerçekliğe saygı göstermek anlamına gelir. Genç nesiller, kendi kimliğini tanımak ve geleceğini inşa etmek istiyor. Onlara romantize edilmiş bir hayal değil, somut bir tarih ve net bir aidiyet duygusu lazım.

Peki, neden “Çerkesya” demekten bu kadar imtina ediliyor?

Çünkü Çerkesya demek:

• Tarihsel bir haktan bahsetmek demektir.

• Soykırımın, sürgünün adını koymak demektir.

• Diaspora’nın yerini, aidiyetini ve mücadelesini tanımlamak demektir.

• Ve en önemlisi, politik bir duruş almaktır.

KAFFED gibi köklü bir kurumun bu konudaki yaklaşımını gözden geçirmesi, kimseye zarar vermez. Aksine, daha güçlü bir aidiyet ve daha sağlıklı bir temsil zemini yaratabilir. Bizlerin beklentisi de tam olarak bu: Kelimelerle barışmak, hafızamızla yüzleşmek ve geleceğe daha sağlam bir adımla yürümek.

Çerkesya Gençliği

14.04.2025