Sovyetler Birliği döneminde hükümet, Rus olmayan halklar arasında iki dilliliği teşvik etmişti, ancak 1991'den sonra Moskova bu sisteme daha az ilgi gösterdi ve sonuçları talihsiz oldu.
Karaçay-Çerkes Devlet Üniversitesi rektörü Tausoltan Uzdenov, Rusça olmayan birkaç dilin yok olup daha fazlasının riske atıldığını, bunun iki farklı yönden gelen güçlü tehditler nedeniyle olduğunu söylüyor.
Bir yandan, Rusya genelinde azınlık dilleri destekler nitelikte bir politikanın olmaması, tüm yerli diller üzerinde Rusça'nın hakimiyetini arttırdı. Diğer yandan da, Rus olmayanların kendi dilleri yerine İngilizce, Çince veya Türkçe gibi uluslararası dilleri öğrenmeyi giderek daha fazla tercih etmeleri oldu.
Ulusal toplumlar için bu, bazılarının kendi dillerini konuşmayı bırakacağı ve dolayısıyla onları birbirine bağlayan en önemli bağlardan birini kaybedecekleri anlamına gelecektir. Ayrıca Rusya'ya karşı nüfusunun önemli bir bölümü ülkeye daha az bağlı hale gelecek ve daha uzağa bakacakları anlamına da geliyor.
Uzdenov, Londra'nın son yıllarda Britanya halkları bağlamında Galli ve İskoçları tanıtmak için neler yaptığına, dar bir İngiliz görüşünden uzaklaşmalarına dikkat çekiyor. Rusya'nın da benzer bir şey yapması gerektiğini yoksa gerçek varlıklarından birinin, yani nüfusunun çok uluslu doğasının bozulma olasılığıyla karşı karşıya kalacağını savunuyor.
Kaynak: Window on Eurasia
Çerkesya Gençliği