Gerçekten de, ne yurdundan facialar içinde zorla atılan Kafkasya'nın insanları ne de onların gurbette doğan çocukları, Kafkasya'yı asla unutmadılar ve ona asla arkalarını dönmediler. Onların var olmak, ayakta kalmak, vatanlarını işgalden kurtarmak ve oraya geri dönmek için verdikleri askeri, politik ve kültürel savaşımları kuşaklar boyu sürerek günümüze kadar geldi. SEFER E. BERZEG
1943 yılında Samsun’un Kavak ilçesinde doğdu. Vubıh’ların Berzeg ailesine mensuptur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest avukat olarak çalıştığı Samsun’da 1972-1988 yılları arasında Kafkas Kültür Derneği başkanlığı yaptı.
1960’lı yıllardan başlayarak Türkiye basınında ve Kafkasyalıların yayın organlarında yazıları, şiirleri ve araştırmaları yayınlandı.
Yeni Kafkas, Kafkasya, Birleşik Kafkasya, Nartların Sesi, Kuzey Kafkasya, Kuzeysu, Yedi Yıldız gibi dergi ve gazetelerde çeşitli imzalarla çok sayıda yazısı yayınlanmış, Samsun'da 1990-1993 yılları arasında Kafkasya Gerçeği adlı dergiyi çıkarmıştır.
Sayısız makalesi bulunan Berzeg’in eserlerinden bazıları şöyle;
Kafkas Hasreti (1966), Vatan Düşüncesi - Adığe Şiirinden Seçmeler (1967), Adığe - Çerkes Alfabesinin Tarihçesi (1969), Gurbetteki Kafkasya’dan Belgeler (3 Kitap) (1985-1989), Se Sidunay (Adığece Şiirleri 1986 ve 2014), Türkiye Kurtuluş Savaşında Çerkes Göçmenleri (1990), Kafkas Diasporası'nda Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü (1995), Kafkasya ve Çerkesler Bibliyografyası (1996), Soçi'nin Sürgündeki Sahipleri Çerkes - Vubıh'lar (1998), Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (3 cilt) (2003 - 2006), Kafkasya ve Diaspora Yayın Hayatından (2008), Seyın Tıme ( Sürgünde Doğmuş Bir Kafkas Şairi ) (2010), Pşımaho Kotse (Kosok): Yaşamı ve Gurbet Yazıları (2011), Kafkasya ve Diaspora Üzerine Söyleşiler (2011), Abhaz Yazar Ömer Beygua'dan Bir Vubıh'a Mektuplar (2011), Vubıh Çerkesler ( 2014)...
Sefer E. Berzeg bu kitabında bizlere Seyın Tıme'yi anlatıyor. Seyın Tıme 1875 yılında Demirhisar'da doğdu. Çerkesyalı aydın bir din adamı ve eğitimci, hukukçu, yazar, filolog, şair ve yurtsever biri olan Seyın Tıme sürgünde doğup yabancı ülkelerde yaşamış ve halkının var olma savaşında onurlu yerini almış olan Çerkes aydınlarından biridir.
1908 ve 1923 yılları arasında Kafkas-Çerkes derneklerinin dil ve alfabe komisyonlarında çalışıyor, vatanı Çerkesya'nın bağımsızlık ve özgürlüğüne, sürgün Çerkeslerin vatanına dönmelerine yönelik siyasi girişimler içerisinde aktif bir rol oynuyordu.
Göçmenlerin Başına Gelenler adlı şiirinde "Eskisi gibi özgür bir halk olsaydık bu hallere düşer, başkalarına hizmet etmek zorunda kalır mıydık? Hangi dinden olursanız olun, ne işle uğraşırsanız uğraşın, nerede oturursanız oturun ama Çerkeslikten asla vazgeçmeyin" (sayfa 14) sözleri ile ulusu ve vatanı için çalışmanın önemini anlatan Seyın Tıme'nin bu sözlerine bakarak düşünce yapısını anlayabiliriz.
Kitapta Seyın Tıme'nin yaşadığı dönem, kişiliği ve düşünce yapısı haricinde bazı makalelerinin adlarına, şiirlerinin yayınlandığı yerlere, Seyın Tıme'nin fotoğraflarına ve bazı şiirlerine yer verilmiş.
Kitapta yer verilen şiirleri Kiril alfabesi ile Çerkesce olarak yazılmış. Çerkesçelerinin yanında Türkçe çevirilerine de yer verilseydi artık Çerkesceyi bilmeyenler de bu güzel eserleri anlayabilirlerdi diye düşünüyorum.
Kitapta Çerkes edebiyatçısı Abu Şhalakho'nun Seyın Tıme hakkındaki görüşlerine yer verilmiş. Ben de bu görüşleri sizle paylaşmak isterim.
"...Tıme'nin kelime haznesinin zenginliği, onun şiirlerini yazdığı dönemde, Çerkes sürgünlerinin milli dillerini koruduklarını, ona değer verdiklerini ve günlük konuşmalarında sürekli olarak kullanmış olduklarını gösteriyor.
Sadece anayurtta doğup da orada yaşamakta olan yaşlı kişilerin değil, çok sonraları Türkiye'de dünyaya gelerek orada yaşamış olan Çerkesler'in bile milli dillerini yeterince kullanabildiklerini, yalnız Seyın'in kitabı değil, XX. yüzyılın ilk 10-20 yılında Türkiye'de yayınlanmış bulunan başka kitaplar da kanıtlıyor.
Seyın, şiirlerinde bugünkü konuşma dilimizde artık kullanmadığımız ve unuttuğumuz, önemli ve ilginç birçok sözcük de kullanıyor: 'seuaqh', 'yeten', 'thapçve', 'hamdeç', 'uade', 'vuice' vb. gibi. Bunlara günümüzde Adigece sözlüklerde bile rastlayamazsınız.
Tıme, olayları anlatırken bazen onları açıklamak gayesiyle, şiirlerinde Çerkes atasözleri de kullanıyor. Seyın Tıme, Çerkesçenin öğrenilmesi, okunması ve tüm Çerkeslerin onu bilmeleri yolunda büyük gayretler göstermiştir."
İşte bahsettiğimiz şahsiyet böyle bir kişidir. Sürgünde doğup yabancı bir ülkede yaşamasına karşın vatanı, halkı ve kültürüne fedakârca sahip çıkmıştır.
Sefer E. Berzeg kitabında yalın bir dil kullanmıştır.
Kitabın ön kapağında kitabın adı, yazarı ve yayınevine ve Seyın Tıme'nin fotoğrafına yer verilmiştir. Arka kapağında ise 1950'li yıllarda Kafkas Kültür Derneğinde çekilmiş toplu bir fotoğraf var.
Bu kitabı yazarak edebiyatımızın önemli isimlerinden biri olan Seyın Tıme'nin hatıralardan silinmemesini sağlayan Sefer E. Berzeg'e ve bu kitabı yayınlayan Kaf-Dav yayınevine teşekkürlerimi sunuyorum.
Edebiyat dünyamızın yeni yazarlarımıza ihtiyacı olduğu kadar eskilerin unutulmamasının da zorunlu olduğunun bilincinde olarak bu tarz biyografik eserlerimizin artmasını diliyorum.
Kaf-Dav yayınları, 2010
Kaf-Dav'dan temin edebilirsiniz.
Lihujiko Sinef