Kampla ilgili lafı fazla uzatmayacağım. Takipçilerimizin kampta ne yapıldığına dair az çok bilgisi vardır. Kişisel hesaplarımızdan da yeterince hikaye, gönderi paylaştık :) Katılımcılarımız da yazılarında düzenlenen aktiviteleri detaylı olarak aktardılar. Değerli yazıları ve düşünceleri için ayrıca onlara teşekkür ediyorum bu arada.
Bana göre bu kamp birbirini tanımayan veya az tanıyan insanların kaynaşabilecekleri mükemmel bir platformdur. Birlikte denize girip tatil yaptığın insanlarla ister istemez daha samimi ilişkiler kuruyorsun.
Bu kamptakilerin hepsi Çerkes değildi. Onun için kamptan gelmek isteyen herkesin kendine göre bir şey bulabileceği bir yer olarak bahsettim. Hatta daha çok insan gelmeli; farklı kimliklere, kültürlere mensup insanlar... Rus arkadaşlarımız da gelmeli mesela...
Ben bu kampı hem Çerkesya'da yaşayan biri hem "diaspora çocuğu" olarak değerlendirmek, İki farklı pencereden açılan manzaraya bakmak istedim. Ve manzara şu; aramızdaki farklılıklar (ki olduğunu kimse inkar edemez) yavaş yavaş yok olmaktadır.
Bu süreç kamp dışında da gerçekleşmektedir ama ben durumu bu kampı esas alarak değerlendiriyorum. Bahsettiğim farklılıklar da kıyafet, saç, makyaj vs. ile ilgili değildir. Düşünce yapısı, dünyaya ve Çerkesya'ya olan görüş, felsefe açısından birbirimize eski zamanlara göre daha yakın olduk (tabi, bunda globalleşmenin ve sosyal medyanın etkisi büyük). Neyse, demem o ki, birbirimizi olduğumuz gibi kabul edebiliyoruz. Olduğumuz hal ile hem kendimizi seviyoruz hem karşımızdakine kendimizi sevdirebiliyoruz.
Birbirimiz için değişmemize hiç gerek duymadık. Birbirimizin tarzına, görüşüne, inancına hep saygı duyduk kamp boyunca. Duymaya da devam ediyoruz.
Kampta her yaştan donanımlı, bilgili insan vardı. Sohbetlere doyamadık. Deniz, güneş, ceuglardan sıkılırsanız, sohbet edebileceğiniz çok insan var. Farklı ülkelerden, kendine has tecrübesi olan özgün insanlar...
Özetle, sadece ceuglardan ibaret değil bu kamp (ceuglar, o günkü aktivitelerin yorgunluğunu atmak için yapıldı :)). Herkesten kendinize bir şeyler katabileceğiniz, ve karşınızdaki insana sizin bir şeyler katabileceğiniz bir kamptır.
Son olarak, tabi ki bu kampın gerçekleşmesini mümkün kılan, teşekkür etmek istediğim değerli kurum ve kişilerle yazımı bitirmek istiyorum.
Çerkesya Tarih ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
Çerkesya Hareketi üyeleri
Antalya Çerkes Derneği
Çerkesya Gençliği üyeleri
Konyaaltı Belediye Başkanı Sayın Semih Esen ve ekibi
Yeleme köyü sakinleri
Sibel Tekin
Seyit Besli
Nesrin Atılgan
Selma Yediç
Sezai Şentürk
Hatko Şamis
Ferhatıko Haydar
Rauf Genel
Saim Atılgan (özellikle pasta için :))
Kuday Nalmes
Çerkesya Gençliği, Maykop