'28 Eylül Çerkes (Adıge) Ulusal Kıyafet Günü' Üzerine Madina Saralp İle...

#7495 Ekleme Tarihi 28/09/2021 05:06:12

Madina Saralp ile internet üzerinden bağlantı kurduk. Çerkesya Hareketi adına sorularımı gönderdik. Madina, sorularımıza içtenlikle cevaplar verdi. Bizler de bunu soru-cevap şeklinde düzenledik. 

Röportajımızı siz okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.

Röportajı gerçekleştiren yazarımız Bezir Zabit-Bezir sülalesinden. Dedesi Bezir Zabit Anavatanda Psıgonsu köyünden sürgün edilmiş. Bezir Zabit Kayseri'li, halen ailesiyle Antalya’da yaşamaktadır.

- Madina Saralp kimdir?

-- Kaberdey Balkar Cumhuriyeti Jilahsteney Köyünde doğdu. Babası Şeriy Livan. Orta eğitimini Nalçik’te tamamladı. Daha sonra Stavrapol şehrinde ressam ve stilistlik kolejini bitirdi. 

Ardından St.Petersbug’ta Psikoloji okudu. Çerkes kıyafetleri tasarlayarak dikmeye başladı. Kızı Laline’de stilistlik ve terzilikle uğraşmaktadır. 

Kaberdey Balkar Üniversitesi’nde tez Jüriliği görevini sürdüren Madina Saralp, halen Nalçik’te kendine ait bir sanat evinde tasarım, stilistlik ve terzilikle uğraşıyor. 

MADİNA SARALP: "HİÇ BİR YERDE BİZİM GİYSİLERİMİZ GİBİ ASİL KIYAFETLER YOK".

Bezir Zabit- Sevgili Madina merhaba. Röportajımıza başlarken tanımayanlar için bize kendinizi tanıtır mısınız?

Madina SARALP- Ben Kaberdey Balkar Cumhuriyeti Jilahsteney Köyünde doğdum. Şeriy Livan’ın kızıyım.

B. Z.- Nerelerde hangi eğitimleri aldınız?

M. S.- Nalçik şehrinde orta eğitiminden sonra Stavrapol şehrinde ressam ve stilist kolejinde eğitimimi bitirdim. Daha sonra St.Petersbug’ta Psikoloji okudum.

B. Z.- Mesleğinize nasıl ilgi duydunuz ve başladınız?

M. S.- Küçüklüğümden beri terzilik, kumaş dikmek, biçmek hayalimdi. Kimsenin düşünmediği modelleri dikme hayalim vardı. Düşüncelerim Çerkes kıyafetlerini yenilemek, elden geçirmekti.

Orta öğrenim yıllarında ismim duyulmaya başlamıştı. Ablama modeller çizmiştim. Çizdiğim modelleri dikecek terzi arıyordum. 

Çerkes milli kıyafetlerimizi yüceltmeyi, onların süslü desenleriyle insanlar üzerinde beğeniler almasını, üstlerinde görmeyi çok arzuluyordum. İşte o zaman ondört yaşında iken hayalini kurduğum, düşündüğüm amaçlarıma ulaşmaya karar verdim.

B. Z.- Çerkes Kıyafetleri hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?

M. S.- Bizim giysilerimiz gibi hiçbir yerde böyle asil kıyafetler yok. İlk böyle düşünmemden beri çok zaman geçti. Kendinden hiçbir şey kaybetmedi. Halen asaletini koruyor. 

Doğrusunu isterseniz şimdi çalıştığımız kumaşlar çok farklı. Kıyafetlerde, desenler, süslemeler çok farklı. Erkek ve kadın kıyafetlerinde modeller değişmedi. Süslemeler, desenler farklıysa da, hangi zamanda olursa olsun yakışıyor, asaletini koruyor.

B. Z.- Modernize edilmiş Çerkes kıyafetleri, modelleri düşünüp diktiniz mi?

M. S.- Benim şimdi genellikle çalıştığım, düğünlerde damat ve gelinlerin giyeceği Çerkes kıyafetleridir. Daha önceleri günlük hayatta giyilebilecek özel kıyafetler dikiyordum. Gelin kıyafetleri, gelinlikler, milli kıyafetler o kadar zaman alıyor ki; başka kıyafetlere zaman bulamıyorum. 

Günlük, modernize edilmiş kıyafetleri büyük kızım Laline’ye devrettim. O da işini ustalıkla yapıyor. Diktiği kıyafetlerin sergisini şehrimizde ve başka şehirlerde göstermiştik.

B. Z.- Kıyafetlerinizi hangi ülkelerde ve şehirlerde sergilediniz?

M. S.- Model ve kıyafetlerimizi defileler düzenleyip müzelerde, salonlarda sergiledik. Ülke ve şehir olarak Moskova’da, St Petersburg’ta, Maykop’ta, İstanbul’da ve Ürdün’ün başkenti Amman’da sergilenip gösterime sunuldu.

Ayrıca bizim diktiğimiz kıyafetleri Türkiye’de, Amman’da, Almanya’da, Avustralya’da da görebilirsiniz.

B. Z.- Kıyafetlerinizi ve eserlerinizi insanların üzerinde gördüğünüzde neler hissediyorsunuz?

M. S.- El emeği göz nuru kıyafetlerimizi insanlar üzerinde gördüğümüzde herkesin olduğu gibi benim de hoşuma gidiyor. Ama bizim hazırladığımız kıyafetleri iki mutlu insanın mutluluk günlerinde gördüğümde, ben de mutlu oluyorum.

B. Z.- Hazırladığınız elbiselere, çizdiğiniz modellere isim veriyor musunuz?

M. S.- Bu güne kadar kıyafetlerime hiç isim vermedim. Yirmi beş yıldır kıyafet dikmekteyim, her biri farklı oldu, hiçbiri birbirine renkte olsun, dikişinde olsun, kumaşlarında olsun birbirine benzemedi.

B. Z.- Bu mesleği seçmek isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?

M. S.- Eğer bu meslekle uğraşmak istiyorlarsa terzilikte ustalaşmaları gerekir. Bu meslek kolay sanılıyor. Kıyafetler sadece çizmekle bitmiyor. Kumaşı biçmek, dikişini dikmek dikkat ve ustalık ister. Daha sonra insanlar önünde sergilemek de ayrı bir uğraştır. Bunları anlayıp sabırla çalışan işinde başarılı olacaktır.

Şunu da eklemek istiyorum; modayla ilgilenmiyorum. Ben elbise, kıyafet düşünüyor, sonra onları dikiyorum. Bu kıyafetlerimi insanlar beğendiğinde mutlu oluyorum.

B. Z.- 28 Eylül Çerkes ( Adığe ) Ulusal Kıyafet Günü hakkında neler söylemek istersiniz?

M. S.- Her yıl 28 Eylül’de ürünlerimizi sergiliyoruz. Bu yıl Maykop’a gidemeyeceğim. İki yıl önce böyle bir etkinliğe katılmıştım. Bu yıl Nalçik’te eskiden kalma bir elbise (entari) sergileyeceğiz. 

O elbisenin elimize geçmesi de enteresan. Onun bir tarihçesi var. Bu haberi de açıklayacağız. Bu elbiselerin kumaşı, biçimi ve dikişi hakkında bir yazı yazdım. Onu da yayınlamayı düşünüyorum. 

İşte bu yıl bunlarla uğraşıyorum. Daha önce de böyle bir elbise ve sahibi hakkında yazı yazmıştım. Yeni yazıları da ekleyerek bir kitap halinde yayınlamayı düşünüyorum.

B. Z.- Sayın Madina Saralp sorularımıza verdiğiniz içten cevaplar için teşekkür ederiz. İşlerinizde başarıların devamı dileğiyle teşekkür ediyoruz.

M. S.- Ben de çok teşekkür ederim. Selamlar ve sevgiler.

Çerkesya Hareketi Haber Merkezi

Çerkesya
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks