ÇERKESYA GENÇLİĞİ: Asiyat merhaba. Seni kısaca tanıyabilir miyiz?
ASİAT: Merhaba. Öncelikle, sosyal medyadaki birçok insan gibi halkımızın ortak ismi konusunun ele alınmasında yer aldığınız için size teşekkür etmek istiyorum. İkincisi, tüm dünya için bu zor zamanlarda herkese barış ve sağlık diliyorum.
Kısaca kendimden bahsedeyim. Benim adım Asiyat. Hayatımın ilk 17 yılını babam, annem, kız kardeşim ve erkek kardeşimle birlikte sıradan bir Çerkes ailesi olarak Çerkessk’te (KÇC’nin başkenti) yaşadım. 2004 yılında tasarım bölümünü okumak üzere Krasnodar şehrine geldim. 2010 senesinde Krasnodar Kray’ın Adığe Xase'sine gitmeye başladım. O zaman birçok şey üzdü beni.
Mesela, KÇC, KBC ve Adıgey’de 21 Mayıs Çerkes Sürgünü’nü anma törenini sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmek mümkünken, Krasnodar’da bunu yapmak sakıncalıydı. Benim gibi etkinlik yapanlara Kuban Nehri’nin öbür kıyısına geçmemizi söylerlerdi. “Adıgey orası işte, orada ne yaparsanız yapın” derlerdi.
Böylelikle bu konuda ilk olumsuz tecrübemi kazanmış oldum.
Sonra tasarımcı olarak çalışmaya başladım ve müstakbel eşimle tanıştım. Yönetmenlik yapmanın hayalim olduğunu söyleyince eğitimini almamı sağladı. Üç tane savaş (Rus-Alman, Afganistan ve Çeçen savaşları) görmüş yaşlı insanları konu alan mezuniyet projemi yaparken çok zorlandım.
Yakında genel nüfus sayımının başlayacağı duyurulduğunda ortak davamıza küçük bir katkıda bulunmaya karar vermiştim. Hayatım boyunca “Çerkes”, “Adığe”, “Kabardey” ve “Şapsugların” tek bir halk olduğunu bilmeyen insanlarla karşılaştım.
ÇG: İnstagramdaki “Ya Çerkes” (Ben Çerkesim) adlı bir profilde başlattığın çalışma ile seni daha tanır olduk. Bu profilde RF genel nüfus sayımında 4 farklı halk isim ile (Adıgeyli, Kabardey, Çerkes, Şapsığ) kayıtlara geçen Çerkeslere (Adıgelere) 2021 nüfus sayımında kendilerini Çerkes yazdırmaları için çağrıda bulunuyorsun ve bu konuda bazı çalışmalar yapıyorsun.
a) 2021 Nüfus sayımının Çerkesler için önemi nedir?
ASİAT: İnsanlarımızı etkileyen herhangi bir olay bizim için son derece önemli, çünkü birikmiş problemler üzerinde çalışmak için çok az platform var.
Evet, 2021 nüfus sayımının sonuçları ile tüm sorunlarımızın bir anda çözüleceğini beklememek gerektiğini anlıyorum. Ayrıca halkımız için tek bir isim sorununu çözmek için Rus mevzuatında başka birçok yasal araç bulunmaktadır. Nedense onlardan biz dahil kimse bahsetmiyor. Ama nüfus sayımı çoğu insan için en anlaşılır yoldur.
b) Çerkes kimliği altında toplanmasının Çerkes (Adığe) halkına ne yararı olacak?
ASİAT: Birincisi, Rus dilinde ismimiz ÇERKES; bizim dilimiz Adığabze'de, ADIĞE olduğu konusunda aylar boyunca sıkça karşılaştığım saçmalıkları gelecek neslimiz yazıp söylemeyecek diye düşünüyorum. Mesela şöyle saçmalıklarla karşılaştım:
“KÇC’de Karaçay-Çerkesler mi yaşıyor?”, “Çerkesler Adığabzeyi nereden biliyor?”, “Kabardey, Şapsığ, Adıgeyli ve Çerkesler aynı halk değil, kardeş halklardır”, “Bu aslında Rusça ile Lehçe aynı demek ile aynıdır”, “Şapsığlar ayrı bir millettir”...
Bu saçmalıkların listesini uzatabilirim ama istemiyorum.
Bizler tek bayrağa, tek kültüre, tek tarihe, farklı diyalektleri olan tek bir dile sahibiz. O zaman ne diye Rus dilinde 4 farklı ismimiz olsun, hem de 21. yüzyılda?
İkincisi, devletimiz hukuk devletidir; Rusya’da hiç bir ciddi sorun yasal yollara başvurulmadan çözülmez. Örneğin, bizim dilimiz. Anadilimizde Adığabze diyoruz. Peki Rusça karşılığı nedir? KÇC’de yaşayan halkımızın dili Çerkesçe diye geçmekte, KBC’de Kabardeyce diye geçmekte, AC’de yaşayan insanlarımızın dili Adıgeyce diye geçmektedir. Krasnodar Kray'ın kıyısında yaşayan insanlarımızın dili eskiden Şapsığca olarak geçiyordu.
Böyle şeyler nasıl mümkün olur, aklım almıyor?
Bugün, 26/03/2021 tarihli olan en son OKUN’un baskısında (Nüfusa Yönelik Hizmetlerin Tüm Rusya Sınıflandırıcısı) farklı kodlarla 3 dilimiz geçmektedir: 098 kod ile Kabardey-Çerkesçe (önceden ayrılardı, sonradan birleştirildiler), 005 kod ile Adıgece ve 006 kod ile beraber yeni dil ortaya çıktı - Adığabze.
Ayrıca 2010 yılının ROSSTAT’ın (Rusya İstatistik Kurumu) milletler listesinde, önceki baskılarda kendi OKUN koduna sahip olan ŞAPSIĞCA dili de yer almaktadır.
Şimdi şöyle bir soru geliyor insanın aklına: Bir dilin, farklı yıllarda sayıları bir azalan bir artan birden fazla ismi nasıl olabilir? Bugün iki edebi dialekte sahip olan tek ortak dilimiz var: KÇC ve KBC’ de Kabardey dialekti, Krasnodar Kray ve AC’de - Temirgoy dialekti.
TEK dilin iki dialekti, iki farklı dil değil. Ve yeni tanıtılan “Adıgece” dili hariç tüm diller KÇB, KÇC ve Adıgey’de resmi dil statüsüne sahipler.
Herkesin anlayabileceği ortak edebi bir dilin yaratılmasını nasıl sağlarız veya hepimizi ilgilendirecek, Rusya’nın Adığabze’nin geliştirilmesine yönelik dev devlet programlarına nasıl dahil oluruz?
Sonuçta, tüm bu diller yasal olarak farklıdır. Bu demek ki, farklı dilleri olan farklı milletleriz.
Sadece dil ile alakalı olmayıp bunun gibi pek çok örnek var.
Bu demek ki, hepimiz bir başımızayız. Tek bir halk olarak gelişmemizi sağlayacak ve bizleri birleştirecek ne tek bir programımız var, ne de standartlarımız.
c) Nüfus sayımında Çerkes yazdırırlarsa Adıgeylilerin, Kabardeylerin, Şapsugların bugün sahip oldukları statüleri ve hakları kaybedeceklerini söylüyorlar. Doğru mu bu dedikodu?
ASİAT: Krasnodar Kray'daki kıyı boyu Çerkesleri (Şapsığlar) kendilerini Çerkes olarak yazdırırlarsa, evet, bazı kişilerin görevlerine devam etmemesi söz konusu olabilir. Aynı şekilde, diğer bölgelerde de kendi kişisel çıkarlarını savunan, halkımızı önemsiyormuş izlenimi yaratan bazı popüler isimler ve politikacılar, artık onlara ihtiyaç kalmayınca, pozisyonlarını kaybedebilirler.
Çerkes camiasında radikal bir değişiklik olmazsa bu insanların yerlerine onlardan farksız olan yeni insanların gelmesi mümkün, fakat onlar da kendi halklarına bir fayda sağlayamayacaklar.
En yaygın hikayelerinden bir diğeri de KBC’de dolanıyor: eğer Kabardeyler Kabardey değil de Çerkes olarak kaydolurlarsa, mevki, arazi ve bir sürü haklarından mahrum olacaklarmış.
"Çerkes = Kabardey"dir ve "Kabardey = Çerkes"tir hesabından yola çıkarsak, ki gerçek bu zaten, bölgede mevki, arazi ve haklar konusunda hiç bir değişiklik olmayacak. Basitçe söylemek gerekirse, toplanan sayıların yerlerinin değişmesi sonucu etkilemez.
Bir diğer husus ise, hukuk ve politikaya uzak insanlara yersiz korkuları aşılamak kolaydır. Aynı şekilde KBC’de kendilerini Çerkes olarak yazdıranlar KÇC’deki Çerkes nüfusunu otomatikman arttırmış olacaklar gibi saçma sapan ifadelerle insanların kafalarını karıştırmak kolaydır.
Bunların gerçekle bir alakası yok.
Hem 2010 nüfus sayımının sonuçlarına göre Adıgey, KÇC, KBC, Stavropol ve Krasnodar Krayında kaç Çerkes olduğunu görebiliriz. 2021 de ise sayım yapmak için ev ev gezen görevlilerin yanlarında taşıdıkları tabletlere bilgilerin toplandığı yerin koordinatlarını çekme fonksiyonu eklendi.
Yani ROSSTAT (Rusya Federal İstatistik Kurumu) çalışanları harita üzerinden bir şehrin herhangi bir mahallesinin krokisini alıp orada kaç kadın, kaç erkek yaşadığı, yaşları ve milletleri konusunda bilgi alabilir.
En kötüsü bu hikayelerin konuyu anlamayan veya kasıtlı olarak insanları yanlış yönlendirmeye çalışan kişiler tarafından manipüle edilmesidir.
Haklar konusunda ise daha spesifik olmalısınız.
Konuyu özetlemek gerekirse, bizler Rusya’da ihlal edilmeyen haklara ve özgür iradeye sahibiz. Fakat çözülmesi gereken sorunlar var ve kimse çözmek istemiyor, isteyenlerin yoluna da taş konuluyor.
Bu konuda birçok şeyi kurumlarımıza ve politikacılarımıza söylemek isterdim. Yetkililerimiz, halkımızın temsilcileri hiçbir şey yapmamaya devam ederlerse ve özgür irade ile akılca bir yaklaşım sergileyerek halklarının menfaatlerini düşünmek yerine kendi pozisyonlarını düşünmeye devam ederlerse, bizim artık hangi haklar konusunda endişe duyacağımızın bir anlamı kalmayacak.
d) Sen bugüne kadar bu konuda nasıl çalışmalar yaptın?
ASİAT: Bilgi birikimimi ve becerilerimi kullanarak ortak davamıza küçük de olsa bir katkı sağlamak istedim. Önce, uzun süredir video için film şeridini hazırlıyordum ve ardından “Ya Çerkes” videosunu çekmeye başladım. Fiziksel olarak çok zor bir süreçti, ama ruhen bunu yaparken çok mutluydum. Çok olumlu bir tecrübeydi.
Bu kadar çok insanın güzel bir fikri hayata geçirmek için bir araya gelmesi, karşılık beklemeden yardım etmesi çok güzel bir şey. O zaman hissettiklerimi sözlere nasıl aktaracağımı bilemiyorum. Sanırım yaratıcı insanlar anlarlar beni.
Sayım başlayana kadar videoyu yetiştiremeyeceğim diye endişelerimin boş yere olduğu ortaya çıktı. Eylül başına kadar video yetişti.
Sonra bu konu ile ilgili başka neler yapabilirim düşünmeye başladım. Benim gibi bu sorunlarla yıllardır ilgilenen farklı bölgelerden olan insanlarla tanıştım. Fakat o kadar çok sorum vardı ki cevaplarını alabilmek için direkt bizim Adığe Xase başkanlarımıza gitmeye karar verdim.
Krasnodar'da yaşıyorum ve Soht Asker başkanlığındaki Krasnodar Adığe Xase'nin 05.03.2021 tarihinde tasfiye edilmiş olduğunu öğrendim. Krasnodar Kray'da bir Adığe Xase daha var fakat merkezi değil, Armovir şehrinde bulunuyor. Bu demek oluyor ki, Çerkeslerin Krasnodar Kray'da bir temsilcilikleri bulunmamaktadır. Zaten bu Xase'nin çalıştığını pek görmemiştik, üstüne bir de yok oldu.
Biri, Krasnodar Kray çapında başka bir Xase daha olduğunu söyleyebilir. Bu kıyı Çerkesleri Şapsığlar’ın bölgesel kamu kuruluşu olan Adığe Xase'dir. Bu Xase’nin özelliği, kendi çıkarımlarıma göre, içinde sadece kıyıda yaşayan Şapsığları barındırmasıdır.
Halbuki onlar da yeterince ilgi görmüyorlar.
Bu kurumun başkanı olan, aynı zamanda DÇB’nin başkan yardımcısı olan Çaçuh Macid ile görüşme ayarladım. Bu konuşma beni üzdü, çünkü gazeteleri sayımda genel Adığeler (Çerkesler) grubuna dahil olacakları yalanı ile insanlara kendilerini Şapsığ olarak yazdırmaları için çağrıda bulunuyordu.
Halbuki ROSSTAT, DÇB’ye Şapsığları, Çerkesleri, Kabardeyleri, Adıgeylileri “Çerkesler” grubunda birleştirmeyeceğine dair dönüş yaptı.
Meğer Şapsığlar ayrı bir millet olarak geçmeyecekse diğer halklardan daha fazla haklara sahip olan Rusya'nın az nüfuslu yerli halkları listesinde yer almayacaklarmış.
Birincisi, bu yasa gerçekte işlemiyor, en azından orada yaşayan sıradan insanlar için. Bu demek oluyor ki, hukuki olarak böyle bir statüye sahipler ancak ek hak ve ayrıcalıklara sahip değiller.
İkincisi, bu bir aldatmacadır, çünkü Şapsığlar ayrı bir millet değil, tek ve hiç de az nüfuslu olmayan, yerli halk olan Çerkeslerin bir boyudur. Hem bunu Şapsığlar’ın lideri Çaçuh Macid de inkar etmiyor. Bu videoyu izlemenizi öneririm.
Buna rağmen Hauti Sohrokov'a yöneltmek istediğim birkaç sorum daha vardı. Çünkü kendisi Çerkes halkının birleşmesi ve dünyadaki tüm Çerkeslerin ve Anavatanda yaşayanların ilişkilerini arttırmak adına kurulan DÇB’nin şimdiki başkanıdır, Çerkes dünyasının ana yüzüdür. Aynı zamanda 28 Ağustos 2019 tarihli RF Devlet Başkanı Kararnamesi ile Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesine halkımızın tek temsilcisi olarak üye olmuştur.
Bu Komite, uluslararası ilişkiler alanındaki devlet politikasını geliştirmek için oluşturulmuştur. Bu, ana görevleri devletin ulusal politikasının hedeflerini dikkate almak, uygulama yollarını belirlemek ve farklı kuruluşların etkileşimini sağlamak olan bir Danışma Kuruludur.
Bu konuşmalardan önce ve sonra, kültür, spor, müzik, tarih, iş ve diğer alanlarda faaliyet gösteren çeşitli insanlardan videolar geldi. Birçok insan bana söyleyişleri ile beraber videolarını gönderdi. Video çekmek istemeyenler fotoğraflı metinler gönderdi.
ÇG: Sence böyle bir propaganda için geç kalınmadı mı? Tabi sen bu çalışmayı bireysel olarak sürdürüyorsun ama derneklerimiz - kurumlarımız böyle bir çalışmayı neden daha önce başlatmadılar?
ASİAT: Şunu vurgulamak isterim ki bu yaptığım şey, kesinlikle genel anlamı bir öğretiyi, düşünceyi başkalarına benimsetmek ve yaymak olan bir propaganda değildir. Yürüttüğüm çalışmaların tek amacı insanları bilgilendirmektir.
İnsanlara, halkımızın yüzlerce yıldır tek bir isim Adığe, yabancı dillerde ise Çerkes adı altında birleşik olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Eğer halkımız için tek bir gelecek istiyorsak, Sovyet döneminde bizim rızamız olmadan bizleri koparttıkları kökenlerimize dönmeliyiz.
Tabi ki bu tür çalışmalar propagandayı da içerir, fakat insanlara bilmediklerini başka nasıl iletebilirsin ki?
Ben sadece insanlara gerçeği, tarihi gerçeklerini, uzmanların görüşlerini aktarmaya çalışıyorum. Sorumluluklarımın gayet farkındayım onun için çalışmalarımda tarihçilerin, etnologların ve dilbilimcilerin görüşlerinden yola çıkarım.
Şahsen yaz ortasında çalışmaya başladım. Bu işleri yıllardır yürüten insanlarla tanıştım.
Adığey'deki Adığe Xase, Şapsığların Adığe Xase'si ve DÇB bir sonraki sayıma kadar 10 sene daha beklememizin normal olduğunu kabul ederler. DÇB bünyesinde oluşturulan çalışma grubunun Adığey'de faaliyet gösterip topladıkları bilgileri ROSSTAT’a yollamış olması büyük bir iş çıkardığı anlamına gelmiyor.
Buna bir iş yaptılar demem. Daha çok bir iş yapıyorlarmış gibi yaptılar derim. Genel sayım birkaç kez ertelenmeseydi, bugün yaptıklarımızı bile yapamazdık.
Sosyal ağlardaki aktivistleri, resmi çağrıları ile en azından sözde destekleyen tek bir resmi Adığe Xase bilmiyorum.
Ramazan Tlemeshokoi başkanlığındaki Adığe Xase Çerkes Parlamentosu, yapılan devamlı başvurulara rağmen, bu konu ile ilgili resmi bir açıklamayı yapmayı ve röportaja katılmayı reddetti.
Ortaya şöyle bir tablo çıktı: bir sürü sorusu olan sıradan insanlar yalnız başına kaldılar. Evet, başımızda bir lider yok, ancak insanlar fikirlerini sosyal medyada paylaşmaya başladılar.
Birçok popüler kişinin video ile çağrılarını yayınladığını gördüm. Onlar arasında Nakatcev Vladimir var mesela (facebook: Volodya Nakatcev), DÇB’ye Üye Kuruluşu olan Yurtdışındaki Vatandaşlar ile İlişkiler Derneği KBC Şubesi “Rodina” başkanı.
Herkese kendilerini Çerkes/Çerkeşenka olarak yazdırmaları için çağrıda bulundu, aynı zamanda DÇB’nin başkan yardımcılarına görevlerini yerine getirmeleri ve DÇB’nin kararlarını uygulamaları için çağrıda bulundu.
2021-2024 yılları arası DÇB’nin başkan yardımcıları şunlardır:
Barsik Arfan (Suriye)
Aslanov Ali (KÇC, Rusya)
Sonmez Zati (Avrupa)
Tlemeshok Ramazan (Adıgey, Rusya)
Çaçuh Macid (Krasnodar Krayı, Rusya)
Şekerci Yıldız (Türkiye)
Şogenova Aminat (KBC, Rusya)
Halkımızı birleştirmek adına kurulan bir kurumun halkımızı tamamen bölmeye ve parçalamaya yönelik çağrılarda bulunması gerekçesi ile görevinden gönüllü olarak istifa eden DÇB’nin Denetim Komisyonu Başkanı, Çerkes halkının haklarının korunmasını amaçlayan KÇC Adığe Xase Çerkes Parlamentosu üyesi Terkulov Muhammedin (@mukhamed.terkulov) açıklamasını da gördüm.
Adıgeyli olan Albert Thapshokov (@tkhapshoko) da konuya uzak kalmadı. Kampanyaya ailesi ile beraber katıldı.
KBC’de DÇB’nin üyesi olmayan birçok kuruluş #ячеркесаты #IamCircassianAndYou kampanyasında insanları destekledi.
Zhemykhue Zeur - Kabardey-Balkar Cumhuriyeti. "ZhyleBze" Kamu Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı @zhylebze (facebook: https://www.facebook.com/groups/360643961401904)
Aşağıdaki saygıdeğer insanlar halkımızdan olup çağrıda bulundular.
Kanshobiy ASHAHOV, Zaur Tutov, Kasey HACHEGOGU, Andrey HAKUASHEV, Hazertaliy HOKONOV, Boris DAUROV, Hapay ARAMBİY, Petr İVANOV, Ali TASHLO, Murat HOKONOV, Madina HAKUASHEVA, Muradin DUMANOV, Maryam BAGOVA, Boris MALBAHOV, Ruslan GVASHEV, Hasan Ali BOROKOV, Arsen GUSHAPSHA, Ruslan CRİMOV, Aslanbek MIRZOYEV, Timur ALOYEV, Abu BANOV, Zamiret PSEUSH, Zalina SHERIYEVA, Bella SOKOLOVA-MAFAGEL, Asfar KUYEK, Shamsudin NEGUCH, Oleg ARGUNOV, Lidiya ZHIGUNOVA, Madina ORZALİYEVA, Karalbiy MAKOYEV.
Pek çok insan destek sözleri yazdı, videolarını gönderdi, Krasnodar’dan, Maykop’tan da gönderdiler, çoğu Nalçikli kameraman Eldar Begidov @eldarbegidov tarafından çekildi. #ячкеркесаты kampanyasını başlatmış olan asıl kişi Ruslan Melushov ile @mir_glazami_cherkesa hep iletişim halindeydik.
Hepsini sayamam ama önemli olan hepimizin bu konuda birlik beraberlik içinde çalışmasıdır. Sanırım kimse tek başına bu kadar kapsamlı bir projeyi yürütemezdi, kimsenin zamanı, gücü, sağlık durumu buna yetmezdi. Halkımız kendi kendine yardım etti.
ÇG: Vatandaki ve diasporadaki kurumlarımızın ve sivil halkın bu nüfus sayımına yaklaşımı nasıl sence? İdeolojimizi destekleyenler harekete geçme konusunda neden pasif kalıyorlar?
ASİAT: Çoğu insan tek bir isimden yana, çünkü çocuk bile bölünmüş bir halkın geleceğinin olmadığını bilir. Hem Çerkes kimliğinle Rusya’da veya başka ülkede yaşıyorsun, bunun bir önemi yok.
Bu arada halkımız birleşmezse 5. etnik grubun ortaya çıkacağı ihtimalini yok saymıyorum.
Çoğu insanın pasif kalma sebebini günlük hayat mücadelesine bağlıyorum. Herkes işini, ailesini, çözülmesi gereken sorunları bırakıp aylarca tek bir konu üzerine nerdeyse her gün çalışmayı göze alamaz. Birçoğu ayakları üzerinde sağlam durmuyor, bazıları kredilerini kapatmak veya ailesini geçindirmek için çok çalışıyor ve bazı konularda yardımda bulunmak için ne zamanları ne durumları kalıyor. Zaten bunun için dernek ve kurumlara ihtiyaç duyuyoruz.
Bu tür işler ile hobi olarak veya sahip olup çok değer verdikleri pozisyonların getirdiği sorumlulukların yanı sıra değil, tek ve asıl görevleri olarak ilgilenecek yetkililere ihtiyaç var.
Cemiyet hayatından uzak, sıradan bir insan, halkına önemli bir katkısı olsun diye nüfus sayımı ile ilgili kanunları, siyaseti, tarihi ve nüansları incelemek zorunda değildir. Aynı şey Çerkes camiasının diğer önemli konuları için de geçerli.
Elbette idealde en basit sorulara bile cevap verebilmemiz için hepimizin halkımızın tarihini bilmesi şart, ancak modern dünya öyle bir yer ki her bireyin işini çok iyi yapması ve sorumluluğunu alması bekleniyor.
Örnek olarak söylüyorum, bir erkek ailesinin refahı, emniyeti, mutluluğunun sorumluluğunu üstleniyorsa; kadın ise çocukların yetiştirilmesini, evdeki rahatlık ve huzurun sorumluluğunu üstleniyorsa, o zaman anlaşmazlık olmaz.
Aynı şey burada da geçerli; madem toplumsal faaliyetleri yürütüyorsun o zaman halkına işlerin sonuçlarının raporunu vermek zorundasın. Yürütmüyorsan da o halde yürütenlere engel olma, bu kadar basit.
Nedense kimse iş hayatında yasalara, belgelere, anlaşmalara göre hareket etme zorunluluğuna şaşırmıyor, konu toplumsal faaliyetlere geldiğinde ise yasaların önemliliğinden kimse bahsetmiyor.
Maalesef başka ülkelerdeki Çerkes kuruluşlarının nasıl çalıştığını bilmiyorum ancak güncel durum şu ki, 1980-2000 yılları arasında Rusya’da faaliyet gösteren Adığe Xase'lerin çalışmaları ile bugünkü Adığe Xaselerin çalışmaları arasında büyük bir fark var.
Röportaj için Asiyat'a teşekkür ederiz.
Çerkesya Gençliği