ÖZEL RÖPORTAJ PORTALI “KAFKASYA BUGÜN”
Hafitse Muhamed Musabievich - Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti “Adige Xase” sivil toplum kuruluşunun thamadası.
- Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı (KAFFED) Yıldız Şekerci'nin kısa zaman önce yaptığı ve Rusya Federasyonu Anayasasında yapılacak değişikliklerle ilgili oylamanın “halkların, federalizmin ve demokratik devlet sisteminin eşitliğini olumsuz etkileyeceğini” söylediği açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Lütfen bu açıklamayla ilgili yorum yaparmısınız.
- Şekerci'nin ifadesi, hafif tabirle, derinlemesine düşünülmemiş. Rusya'da farklı statüleri sahip halklar olamaz. Sözleri, Rusya gerçeklerine yabancı olduğunu gösteriyor.
Muhtemelen, dünya devi ülkemizin halkları arasında manevi kültür dengeleri kümesi hala eksik. Ancak ulusal karakterlerdeki farktan korkmuyoruz, çünkü asıl olan şeyde birleşiyoruz - yerli Kafkas ideallerimizde, geleneklerimizde, tüm Rusya'yla ilgili isteklerimizde.
- DÇB'nin bir parçası olan ve sizinde yöneticisi olduğunuz kurumun faaliyeti Çerkes halkının kültürel ve manevi mirasını canlandırmayı ve geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmalar şu anda nasıl yürütülüyor? Eleştirmek için bir gerekçe var mı?
- KBR “Adige Xase” yakın zamanda 30 yaşına girecek. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca, cumhuriyetimiz ve ülkemizdeki Kabardeylerin ulusal ve etnik çıkarlarını yorulmadan savundu, toplumun temellerinin ahlaki olarak altını oymayı, etnik nefreti kışkırtmayı, şiddeti ve savaşı vaaz etmeyi amaçlayan faaliyetlere karşı çıktı.
Eleştirmenlerimiz ve rakiplerimiz var. Tabi ki onlarsız olur mu ? Onların eleştirilerine kulak veriyoruz, ve çalışmalarımızdaki eksiklikleri ortadan kaldırıyoruz. Birlikte kamu güvenliği sağlıyoruz, KBC'nin halkları arasındaki dostlukları güçlendiriyor, gençlerin yaratıcı girişimlerini geliştirmelerine, ait oldukları halkın maddi-manevi kültürüne olduğu gibi, tüm Rusya'nın tarihi ve aynı zamanda Çerkeslerin gelenek ve göreneklerine tanımaları için çaba sarf ediyoruz.
- Rusya'daki "Çerkeslerin asimilasyonu" konusunda endişe duyan Şekerci, Türkiye'de Çerkes bilincini sürdürme konusundaki sorunlarla ilgili sessiz kalıyor. Peki, sizce, bu ülkede Çerkeslerin kültürel ve manevi mirasını koruma konusu güvenli bir şekilde çözüldü mü?
- Atatürk zamanından bu yana yaklaşık 70 yıldır Türkiye'de küçük ulusların şiddetli asimilasyonu devam ediyor. Ancak Erdoğan iktidara geldikten sonra Çerkesler, Kürtler ve diğer uluslardan temsilciler okullarda ve üniversitelerde kendi dillerinde çalışma fırsatı buldular. Ancak maalesef, Çerkes dilini öğrenmek isteyen çok az insan var, çünkü yurttaşlarımızın çoğuna pratikte Kafkas kökenleri unutturuldu.
“KAFFED”, “ÇerFed” ve diğer kuruluşlar sayesinde Anadolu topraklarında Çerkesçe konuşulmasına hala devam ediliyor, Çerkes şarkıları söyleniyor ve dansları yapılıyor.
Fakat Sovyet iktidarı sayesinde, Rusya'nın tüm küçük ulusları 100 yıl önce dillerini öğrenme, kültür, eğitim ve bilim geliştirme fırsatına sahip oldular. Rusya'daki "Çerkeslerin asimilasyonu" konusunda endişelenmeye değmez. Devletimiz, ülkenin küçük uluslarının gelecek nesiller için kültürel ve manevi miraslarını korumasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapıyor.
- Bu yılın Haziran ayında, DÇB Yürütme Komitesi, online bir konferansta toplandı ve bu toplantıda, Anayasa'da yapılan değişikliklerin kabulü kapsamında, yutdışındaki Çerkes örgütlerinin Rusya Federasyonu'nun içişlerine karışmalarının kabul edilemezliği hakkında genel bir görüş dile getirildi. Bu pozisyon, Bayan Şekerci tarafından itiraz edilmeden karşılandı. Ancak, daha sonra kendisi pozisyonunu kökten değiştirdi. Sizce böyle bir görüş dönüşümü nasıl açıklanabilir?
- DÇB’nin tüzüğünde, yurtdışındaki bir sivil toplum kuruluşunun, Rusya'nın ve başka ülkelerin devlet ve siyasi işlerine karışılmamsıyla ilgili maddelerde açıkça belirtiyor. Uluslararası Çerkes Birliği kurulduğu günden bu yana ana dili, kültürü ve Çerkes görgü kurallarını korumak için mümkün olan her şeyi yapıyor. KAFFED'in çalışma yöntemlerine yabancıyız, bu kurumun bazı yöneticilerinin, bize göre geçtiğimiz 8 yıl içinde çalışmalarında azımsanmayacak başarılar elde eden Dünya Çerkes Birliği'ni karalama girişimlerini kınıyoruz.
Yakın tarhite yani 17 Haziran'da online olarak gerçekleşen DÇB Yürütme Komitesi'nin toplantısında, uluslararası sivil toplum kuruluşumuzun halkımızın yararına ve gelişmesine yönelik, devletlerin içişlerine karışmama ilkesine sadık olmaya devam edeceğimizi vurgulayarak altını çizdik.
Türkiye'deki Çerkes diasporasının bazı liderlerinin yıkıcı faaliyetleri, DÇB'ye alternatif yapıları yaratmaya çalışmaları, uluslararası Çerkes hareketini yok etmeyi amaçlayan hareketleri, birliğimizi yok etmek, Rusya Fedarasyonunda yaşayan soydaşlarımızın ruhlarında belirsizlik bırakmak isteyen yıkıcı güçler olduğunu göstermektedir.
Bütün bunlar, Türkiyeli Çerkeslerin temsilcilerinden küçük bir grubun DÇB'nin çıkarlarına hizmet etmek istemediklerini, Türkiye ile Rusya arasındaki dostluğu yok etmek isteyen üçüncü güçler tarafından teşvik edildiğini gösteriyor.
kaynak : ''Kafkasya'da Bugün'' - ''kavtoday.ru''
Çeviri : Çerkesya Hareketi Haber Merkezi