Kabardey Balkar Cumhuriyeti İnsani Araştırmalar Enstitüsü çalışanı Madina Hakuaşeva, kendisinin ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının gördüğü baskı-zulüm üzerine kamuoyuna bir açıklama yaptı:
"Haklarımı koruma talebiyle size başvurmak zorunda kaldım.
11 Kasım sabahı FSB ve 'E Merkezi' çalışanları hiçbir uyarıda bulunmadan evime geldiler. Dairemde saatlerce arama yapıldı. Özellikle ilgilerini çeken iki kişisel bilgisayarım (benim ve eşimin), telefon, belgeler, kitaplar, metinler, kayıtlar, notlar vb. idi.
Aynı arama, İnsani Araştırmalar Enstitüsü'ndeki ofisimde de yapıldı. Kitaplarıma, kayıtlara ve belgelere el konuldu.
El koyma envanterinin kopyaları bana bırakılmadı.
Aynı şeyler Aloeva T.H. ( Алоева Т.Х. ), Alhasova S.M. ( Алхасовa С.М. ) ve Taziev R.H. ( Тазиева Р.Х. )'e de yapıldı.
11 Kasım akşamı geç saatlerde 'E Merkez'e götürüldüm ve bir sorgulama protokolü düzenlendi
Birkaç gün sonra, planladığım çalışmanın dosyasını kopyalama talebiyle 'davam'a bakan FSB Binbaşı A. Kardanov'a başvurdum. Geri arayacağına söz verdi ama aramadı.
Bilgisayarımda büyük bir belge, kitap, makale, kayıt vb. arşiv var.
Sosyal ağlarda benim hakkımda ve KBR'nin birkaç kamuoyunda tanınan şahsı hakkında iftira niteliğinde kirli makaleler yayınlandı. Tamamen saçma ve provokasyon amaçlı olmaları nedeniyle onlara cevap vermedim. Zaten sosyal medyayı kullanmıyorum, hiç kullanmadım, sadece whatsapp kullanıyorum.
FSB görevlilerine bu iftira niteliğindeki yazıları kendilerinin sipariş edip etmediklerini sordum, böyle bir şeyi kesinlikle reddettiler.
'Neden bu tür makaleleri sipariş edelim ki? diye sordular. 'Sakıncalı olanı itibarsızlaştırmak için' dedim, ben de.
2009 yılında diğer yazarların yanı sıra Moskova'da düzenlenen 'Halkların Dostluğu' edebiyat dergisinin 70. yıldönümüne davet edilmiştim. Forumda, UNESCO sınıflandırmasına göre Çerkesçe de dahil olmak üzere, tüm Kuzey Kafkas dillerinin neslinin tükendiği (ölmekte olduğu) resmen duyuruldu.
O zamandan beri, diğer dil aktivistleriyle birlikte ana dilimi korumak için elimden gelenin en iyisini: mesleki ve ulusal çıkarlarıma uygun olduğu için elimden gelen her şeyi yaptım.
İşimde, meslektaşlarım ve ben hiçbir zaman hukukun ötesine geçmedik. Gerçekleri aktardık, çözüm önerileri sunduk, başka bir şey değil. Ama 14 yıllık kamusal faaliyetim boyunca, tarafımızdan önerilen tek bir proje bile uygulanmadı.
Bu yüzden son üç yıldır hiçbir şey yayınlamadım, halkla ilişkilere katılmadım, bunun faydasız olduğunu anlıyorum.
Sorguda bana 10-15 yıl önceki, şimdi pek iyi hatırlamadığım bazı eski olayları sordular.
Cumhuriyetimizde neler oluyor?
Ciddi ciddi devlet için çalışan uzmanlar, devlete karşılıksız yardım eden deneyimli halk figürleri, kendi ana dillerini, milli kültürlerini korumaya çalışanlar takdir edilmek yerine, itibarsızlaştırılmaya, baskı altına alınmaya çalışılıyor, zulme uğruyorlar. Aşırılık ve sosyal durumun istikrarsızlığı olarak görülmesi gereken asıl bu eylemlerdir.
Yukarıdakilerle bağlantılı olarak, bu açıklamanın muhataplarından haklarımı keyfilikten kurtarmalarını, tüm çalışmalarımı ve kayıtlarımı içeren arşivimi iade etmelerini ciddiyetle rica ediyorum."
The Circassian Times
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi