Sosyal medyada, özellikle vatandan Çerkeslerin platformlarında bir yazı dolaşıyor. İmzasız, ama "bir grup kadın" adına yazılmış. İsterdik ki, açık kimlikleri ile düşüncelerini ifade edebilsinler, ama isimlerini yazmamış olmalarının nedenini anlamak da zor değil.
Uzun zamandır tanıdığımız insanların da yazıyı paylaşmış olmaları nedeniyle, biz de yayınlıyoruz.
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi
"Tüm Dünyadan Çerkes Kadınlarının Çerkes-Adığe Halkının Haini Olan DÇB (Дунейпсо Адыгэ Хасэ) Başkanı Sokhrokov’a Cevabı
Çerkes halkının birlik arzusunu ve uzun vadeli hayalini baltalayan son hareketinizle ilgili olarak size artık güvenmediğimizi bildiriyoruz.
Genç bir Çerkes kadını olan Asya İsmel ile yaptığınız söyleşide, Çerkes halkına, onların kararlarına yönelik, bir Çerkese, hele bir DÇB yöneticisine yakışmayacak uygunsuz davranışlarınızı ve saygısızca açıklamalarınızı derin bir aşağılama duygusuyla sizlere geri iade ediyoruz.
Uzun süre büyük acılar çekmiş halkımızın, etnik tek bir isimle kaydolma arzusunu ve rüyasını, Çerkes halkının önünde, canlı yayında, 'halkımıza karşı kötü niyetli olanlar' ve 'aşırılık' olarak adlandırarak, böylece gösterdiğiniz palyaçolukla zaten size karşı sarsılan güveni ayaklar altına almış oldunuz.
Çerkes toplumunun sözde yararına olan, sözde faaliyetlerinizi, uzun bir süre yakından izledik ve 'acaba daha ne yapacak?' diye bekledik. 'Daha hangi aşağılık girişimlerde bulunabilir?’ dedik. Çok beklemek gerekmedi. Bu yaptığınız, bardağı taşıran son damla oldu.
Siz, bizleri yaptığınız hileleri fark etmeyen, tamamen cahil, kör ve sağır mı sandınız? Gazetecinin size 'Neden üçüncü bir şıkla etnik köken belirtme hakları olduğu bilgisini halka ulaştırmakta geciktiniz?' sorusu üzerine, cevaptan kaçmak için uğraşırken, yalancı ve zarar veren gerçek yüzünüzü gösterdiniz.
Size gösterilen hoşgörüye güvenerek, kendini beğenmiş, ikiyüzlü bir gülümsemeyle, tüm Çerkes dünyasının önünde 'biraz geç kalındığını’ ve böylece ulusal projemizi gerçekleştirme fırsatını ağzınız açık kaçırdığınızı resmen söylemekten utanmadınız.
Halkımızın kaderini belirleyecek olan fırsatı, ağzınız açık kaçırma hakkını size kim verdi? Bu, vatana ve halkına ihanettir, başka bir açıklama tarzı da yoktur.
Gerçi sizin halkınız değil. Siz ruhen Kaberdey’siniz, Çerkes değil!
Kendi özel işlerinizde istediğiniz kadar gecikebilirsiniz, ama Çerkes halkının en önemli sorununun çözümünde sizi ancak ölümünüz geciktirmeliydi. Gerçek bir Çerkes için gecikerek rezil olmaktansa ölüm daha iyi bir sonuçtu. Hoş, siz nereden bileceksiniz bunu?
Siz Çerkes değilsiniz ki.
Ruhen Çerkes olmayan Siz, biz Çerkes kadınlarına, Çerkes halkının annelerine, kız kardeşlerine ve tüm Çerkes halkına cevap verin:
Siz hangi hakla DÇB yöneticisisiniz? Siz, Çerkes halkının kaderi konusunda, geleceğimizle ilgili düşüncelerimizi ve isteklerimizi paylaşmıyorsunuz ki! Siz Çerkes değilsiniz ki!
Çerkesler-Adığeler size kaderlerini emanet etti, siz ise yüzümüze tükürüyorsunuz. Halkın güvenini kaybettiniz. Aramızda size yer yok!
Çerkesler toplumsal ahlak ve etik kurallarını: ’Adığe Nemıs’ı çiğneyenleri toplumdan men eder, kovarlardı. Bu, en aşağılayıcı, en korkunç cezaydı. Sizde defolun gidin Çerkes-Adığe toplumundan! Çekin ellerinizi DÇB’den. Eğer tüm DÇB üst yönetimi, halkımızın geleceğini ilgilendiren bu denli önemli sorunu, on yıllara mal olacak gecikmesine izin verdiyse, onlar da beş para etmezler.
Çekin ellerinizi halkımızın yakasından!
Satılık şeytanların yönettiği böyle bir kuruma ihtiyacımız yok.
Bundan sonra sizin ve iş arkadaşlarınızın adı: HAİN‘dir.
Sizleri tüm nefretimizle LANETLİYORUZ.
Eğer halk size kaderini teslim etmişse, sizler HALKIN sesi, HALKIN ruhu, HALKIN lokomotifi, HALKIN hizmetçileri olmalıydınız.
Halkın güvenini boşa çıkardınız.
Sizler halkınızın haini olmayı tercih ettiniz. Siz halkın gerilemesine yol açan kansersiniz. Siz Çerkes halkının, topraklarının kanser tümörüsünüz. Siz halkımız için tehlikelisiniz.
Yekvücut olan Çerkes-Adığe organizmamızda, metastaz gibi yayılmanıza izin vermeyeceğiz. Size karlı bir yer mi lazım, gidin başka yerde arayın. Daha fazla bizimle alay etmenize, kendi çıkarlarınız için halkımızın haklarını satmanıza izin vermeyeceğiz.
Nalçık merkezindeki pazaryeri değil bu olay.
Biz Çerkes toplumunun kadınları, tüm sorumluluğumuzun bilincinde olarak ilan ediyoruz: Çerkes halkının saygıdeğer evlatları olan - Kalmık Y., Naloye Z., Shenıbe Y., Akbash B.’nin başlattıkları büyük davamızı mahvetmenize izin vermeyeceğiz.
Sizler hiçbir zaman onlar gibi olamazsınız. Sizler bu görevleri üstlenmeye layık değilsiniz. Eğer grup olarak çekilmezseniz, böyle bir DÇB de bize lazım değil.
Bizler anneyiz, çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz. Gelecek kuşakların kaderini, sizin gibilere teslim etmeyeceğiz. Sizler, karnı tok elitler, halkın çıkarları ile sorunlarıyla ilgilenmezsiniz. Kötü niyetli kişilerin bizi soymasına, atalarımızdan miras kalan asırlık kültürel mirasımıza sahip çıkmasına izin veriyorsunuz.
Nüfus sayımında verilecek cevaba bilim kurulu karar vermemeli. Her insan kendi karar vermeli- halk karar vermeli. Demokrasi budur.
Siz değil misiniz kendi kaderimizi kendimizin tayin etme hakkını iade eden? Siz değil misiniz Çerkes halkının gelecekle ilgili özgüvenini elinden alan? Siz değil misiniz bizi ulusal bilincimizden yoksun kılmaya çalışan.
Yeter! Siz bizi kıramazsınız! Sizsiz yürümeye devam edeceğiz.
Aramızda, hayatını Çerkes halkının aydınlık geleceği için vermeye, inançla gerçeklere hizmet etmeye hazır, bu göreve sizden çok daha layık bir çok Çerkes-Adığe var.
Sizin süreniz doldu. Siz meslek olarak veterinersiniz. Gidin mesleğinizi icra edin. Mesela kaybolan Çerkes at cinslerinin tekrar kazandırılmasıyla ilgilenin. Kim bilir belki bu şekilde Çerkes halkına bir faydanız olur. Gerçi siz Çerkes değilsiniz ki!
Siz ve çevrenizdekiler halktan çok uzaksınız. Artık erkekçe, iyilikle, sağlıkla gidin. Sabrımızı ölçmeyin! Unutmayın ki: Halk ne kadar çok sabrederse, öfke patlaması da o kadar şiddetli olur.
Bilmelisiniz ki, bu açıklamadan sonra, tüm göz yummalarınızın, ihmallerinizin, hatalarınızın, suç ortaklarınızın bir listesini yapacağız. Adıge-Çerkes halkına verdiğiniz zararların listesini her yerde kamuoyuna açıklayacak, sizin de önünüze koyacağız. Aynı zamanda tüm ilgili kurumlara da göndereceğiz. Her şeyin hesabını tüm toplumun önünde vereceksiniz.
Sizin velayetinize ihtiyacımız yok. Biz Çerkes kadınlarıyız, sizden farklı olarak bizler ahlakımızı, atalarımızın bilgeliğini, 'Nemıs'ı ve halkımızın değerlerini unutmadık; kişiliğimizi, halkımızın onurunu satmadık, bunları korumasını da biliriz.
Atalarımızdan miras kalanların çalınmasına, binlerce yıllık kültürümüzün ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz. Sizleri de hak ettiğiniz yerlere koymasını biliriz.
Ortak nefretimiz, güvensizliğimiz sizedir. Adınız, Çerkes halkının tarihinde, kendisine gösterilen güvene layık olamayan, görevlerini yerine getiremeyen haindir. Bununla yaşamaya devam edin.
Gerçekten Kaberdey’seniz, gerçekten erkekseniz, çekilin, halkımızla ilgili işlerden uzak durun.
Bunda böyle bizim başkanımız değilsiniz."
Kaynak: Аминат Абитова (https://www.facebook.com/profile.php?id=100010047018805)