- George Santayana'nın geçmişi unutanların onu yeniden yaşamaya mahkum edildiğine dair gözlemi Kafkasya'daki çarlık sömürge savaşları hakkında bazı Rus liderlerin ve medya figürlerinin söylediği yalanların yeni şiddete zemin hazırladığı Rusya Federasyonu’nda yeni bir aciliyet kazanıyor, diyor Madina Khakuasheva.
Kabardey-Balkar Beşeri Bilimler Araştırma Enstitüsü'ndeki kıdemli bilim insanı, bu tür Rusların, çarlık sömürgeci ilerlemesi sırasındaki Rus kayıplarından asker gönderen rejimden ziyade Çerkeslerin ve bölgedeki diğer halkların münhasıran sorumlu olduğu yönündeki artan ısrarınının geri teptiğini iddia ediyor.
Çatışmayla ilgili yalanlar, onlara direnen kimsenin değil de yalnızca hayatını kaybeden Rus askerlerinin anılması ve fatihlere heykel ve anıt dikilmesi, sömürgeci bir güce karşı yüzyıldan fazla süren direniş sırasında olanların tehlikeli bir özetidir.
"Rus-Kafkas savaşı sırasında, Rus devletinin köleleştirmek ve yok etmek istediği insanlar, bu genişlemeyi haklı çıkarmak için itibarsızlaştırıldı, şeytanlaştırıldı ve Kafkasyalılar direndikçe bu bitmeyen savaş daha kanlı hale geldi. Daha alaycı ve utanç verici bir propaganda oldu." diyen Khakuahseva, şimdi yine öyle olduğunu söylüyor.
Ancak bugün Moskova, Kuzey Kafkasyalıları fethetmeyi değil, Rus ilerlemesine karşı savaşanların torunlarını kontrol altında tutmayı hedefliyor. Ve bu, birinin Çerkesler ve diğerleri hakkındaki çirkin yalanları gördüğünde, bu sadece medya abartısı değil, "neo-emperyal kolonyal gündemin çağdaş bir eklemlenmesi" olduğu anlamına gelir.
Bundan da öte, Çerkes bilim insanı, bu gündem ve ifade ediliş biçimi için de "Rusya'nın güvenliği ve istikrarı için potansiyel bir tehdit taşıyor, çünkü militarizmi, kuvvet ve zorla asimilasyonun gerekçelendirilmesini içeren 'geçmişin barbar değerlerinin yeniden doğuşu' yanında başka bir şey ortaya çıkıyor." dedi.
Son on yıla kadar, Moskova'dan böyle bir medya kampanyası Rus devleti Kuzey Kafkasya halklarının geçmişleri hakkındaki gerçeklere erişimini kısıtladığı için işe yarayabilirdi ve bu nedenle, yeterli sayıda insanı kabul etmeye ya da en azından Moskova'nın söylediği ile savaşmamaya zorlayabilirdi.
Khakuasheva, artık bu durumun olmadığını söylüyor. "Rusya Federasyonu yerli halklarının torunlarının artık kendilerinden beklenmedik bir şekilde Zhirinovskys, Leontyevs, Lebedevs ve diğerlerinin beklentilerine rağmen ulusal öz bilinçlerini ve gururlarını geri kazanmalarına izin veren farklı bir bilgi ve manevi alanda buluyor."
Bölge halkları artık Rusların ortaya koyduğu yalanları kabul etmiyor ve bu tür yalanların haklı gösterildiği baskılara artık katlanmaya da istekli değiller ve Moskova'nın kullandığı yalanlar, propaganda ve anıtlar ne kadar aşırıysa, Kuzey Kafkasya halkları o kadar çok direnmeye hazır.
Bilhassa Çerkesler, 1763'ten 1864'e kadar direniş savaşlarının, yok edilmelerine bağlı bir sömürge gücüne karşı olduğunu biliyorlar. Nüfuslarının, topraklarının yüzde 90'ını kaybettiklerini ve çarlık suçlarının bir sonucu olarak, kendi insanlarının yüzde 93’ünün Rusya'nın diğer halklarından çok daha fazla, tarihi Anavatanlarının sınırlarının ötesinde yaşadığını biliyorlar.
Ve sonuç olarak, Moskova bu savaş hakkında yalan söylediğinde, direnen Çerkeslere ve diğerlerine değil de sadece savaşan Rus askerlerine anıtlar yaptırdığında, (Çerkesler ve diğerleri) her şeyden önce hakarete uğrarlar ve çileden çıkarlar, sadece tarihi kayıtlarını düzeltmeye değil, aynı zamanda ulusal miraslarını savunmaya girişirler.
Moskova'da bulunan güçler, geçmişin veya bugünün gerçeklerinin ne olduğunu anlıyor gibi görünmüyorlar ve bu nedenle, tam olarak mücadele ettiklerini söyledikleri şeyleri üretecek eylemler gerçekleştiriyorlar, örneğin 150 yıldan daha uzun bir süre önce başarıyla fethettiklerini düşünmeleri üzerine daha fazla direniş ve daha fazla ulusal kararlılık gibi.
Kaynak: Window on Eurasia, Paul Goble