Asker Sokht, Rus hükümetinin 1990'larda, güvenlik güçlerini kullanarak birçok Çerkes grubun kontrolünü ele geçirmeyi ve "Çerkes" kimliği altında birleşmelerini engellemeyi başardığını söylüyor. Fakat bu kavga şimdi yeniden alevlendi.
"Çerkesler artık sosyal medya aracılığıyla hem yurtdışındaki Çerkes diasporasıyla ve hem de birbirleriyle her zamankinden daha fazla bağlantı kuruyorlar ve kendilerini her zamankinden daha tutkulu bir şekilde Adığeler ( Çerkesler ) olarak tanımlamak istiyorlar", diyor Krasnodar Adığe Khase örgütü başkanı Sokth (http://ekhokavkaza.com/a/30895455.html)
Öte yandan, Rusya güçleri de bu gelişmeyi dikkatle izliyor ve durdurmak için var güçleri ile çalışıyorlar. Ama Rusya Federasyonu sınırları içerisinde İnternetin Çerkesler üzerindeki etkisini sınırlama yetenekleri son derece sınırlı. Cumhuriyet yetkililerine yaptıkları çağrıları da hala pek duyan yok.
Bu Cumhuriyetlerin yetkilileri, kendi bölgelerinde yaşayan Çerkesler kendilerini, Sovyetler tarafından empoze edilen ve ulusu dört parçaya bölüp belli Cumhuriyetlere bağlayan ( kimlikler ) yerine, böyle (Çerkesler olarak) tanımlarlarsa güçlerini kaybedeceklerinden korkabilirler. Ancak Sokht, genç neslin bunu umursamadığını ve daha büyük hedefleri olduğunu söylüyor.
Moskova'nın korktuğu da bu daha büyük hedeflerdir.
Ekho Kavkaz muhabiri Murat Gukhemukhov, bu bölünmenin, 1864'te Çerkeslerin yenilmesinin ve çoğunun sürgün edilmesinin ardından, kalanların birbirinden uzak yerlerde yaşamaları ve kendilerini hem Çerkes hem de bölgesel kimliklerle tanımlanmaları nedeniyle ortaya çıktığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:
Sovyet iktidarının kurulmasından sonra, Sovyetler, bu Çerkes yerleşim bölgelerinde yaşayanları "ayrı etnik gruplar" olarak tanımladı. 1920'lerde başlayan bir süreç 1939 nüfus sayımından sonra tamamlandı ve kimsenin bu konuda konuşmasına, sorgulamasına izin verilmedi.
Sonuç olarak, diyor Gukhemukhov, Karadeniz kıyısında yaşayanlar Shapsugh, Adığey Özerk Bölgesi'nde yaşayanlar Adığe, Kabardey Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayanlar Kabardey ve Karaçay Çerkes Cumhuriyeti'nde yaşayanlar Çerkes oldular.
Ve eğer Sovyet iktidarı yıkılmamış ve İnternet bulunmamış olsaydı, bu süreç başarılı olabilirdi. Ancak Sovyet iktidarının yıkılmasıyla birlikte Çerkesler iki dönüşüm yaşadılar:
İnternetin yükselişinin bir sonucu olarak, kendilerini öncelikle Çerkes olarak tanımlayan çok daha büyük diasporayla giderek daha fazla bütünleştiler, tek bir halk oldukları sonucuna vardılar ve böyle kabul edilmesini istediler.
Sokht, bu çabanın 1989'da başladığını ve başlangıçta Moskova'daki, gerçeği gören akademik uzmanlardan bile destek aldığını söylüyor. Ancak hala Sovyetik fikirlerin etkisi altında olan Rus yetkililer, bunun, Moskova'nın kontrolüne meydan okuyacak tek bir Çerkes Cumhuriyeti talebi de dahil, sonuçlarından korkuyorlardı.
O dönemde güvenlik güçlerini Çerkes örgütlerine karşı kullandılar. Bu, bir süre işe yaradı. Ancak İnternetin ve diasporanın etkisi ile başarısız oldu ve Moskova'yı dört büyük Çerkes bölgesindeki Cumhuriyet yetkililerine güvenmeye zorladı. Ama bu çaba da işe yaramıyor, bu nedenle merkezi hükümet sayımı tahrif edebilir.
Eğer böyle yaparlarsa, Çerkesler bunu hem kendi uluslarına yapılmış bir hakaret hem de Moskova'nın yükselen güçlerini tanıdığının bir kanıtı olarak görecekler. Bu da, merkezi yetkililer için daha dürüst bir yaklaşımdan çok daha fazla soruna yol açabilecek bir durum.
Kaynak: http://windowoneurasia2.blogspot.com/.../moscow-again
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi