Naima Neflyasheva: “Neden Artık ‘Adığe’ Değil, ‘Çerkes’im”

#11310 Ekleme Tarihi 18/04/2025 10:37:41

Sovyetler, Kuzey'de tek ve güçlü bir ulus olarak hareket etmelerini önlemek için Çerkesleri, uzun zaman önce çok sayıda "milliyet"e bölmüştü. Çerkes aktivistler şimdi, Çerkesleri kendilerini 'Çerkes' olarak tanımlamaya çağırıyorlar. 

Ama bu, kolay bir iş değil. Çünkü nüfus sayımı görevlileri, insanların nerede yaşadıklarına göre istedikleri gibi kayıt yapabiliyorlardı: Mesela Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan biri; kendisinin Kabardey değil, Çerkes olduğunu söylese bile, nüfus sayımını yapan kişi onu yine de Kabardey diye kaydediyordu. Ve bu durum Adığeler, Çerkesler, Şapsığlar ve diğerleri için de geçerliydi.

Bu, Sovyet yetkililerin ortak Çerkes kimliğine karşı mücadele yöntemlerinden biriydi ve Moskova'da Çerkeslerin birleştiğini görmek istemeyenler olduğu için, gelecekte de benzer bir taktiğe başvurmayacaklarını düşünmek için hiçbir neden yok. 

Ama Çerkes aktivistlerin çabaları destek kazanıyor gibi görünüyor ve ulusal yeniden konsolidasyonu sağlıyor. 

Bunun nasıl olduğunu anlamak için, Kuzey Kafkasya uzmanı Naima Neflyasheva'nın "Adığe"den "Çerkes"e nasıl geçiş yaptığını  okumaktan daha iyi bir kaynak olamaz herhalde. 

Neflyasheva, blogunda, son nüfus sayımında milliyeti hakkındaki soruyu "Çerkes" olarak cevapladığını söylüyor. 

Naima, Adığe Cumhuriyeti'nde, Maikop'ta bir Sovyet okulunda okuduğunu söylüyor. Okulunun, diğer çoğu gibi, yaşamın bölgesel ve ulusal yönlerini büyük ölçüde görmezden geldiğini ve sanki "Adigeya tarihi, 1917'de Sovyet yetkililerinin sözde mutsuz ve geri kalmış dağlıları karanlıktan, kölelikten ve cehaletten çekip çıkarması ile başladı" gibi anlatılıyordu, diyor.

"En iyi durumda," diye devam ediyor, "iç savaşın kahramanlarının isimlerini biliyorduk ve erken Sovyet döneminin kahramanlık hikayelerini duymuştuk. Ama halklarımızın tarihi hakkındaki bilgi bir aile meselesiydi ve sadece sözlü olarak nesilden nesile: büyükanne ve büyükbabalara, ebeveynlere, çocuklara aktarılıyordu.

Muhtemelen birçokları için hala böyle, diyor; ama Neflyasheva Leningrad Üniversitesi'ne kaydolma şansına sahip oldu. Ve ilk derslerden birinde Profesör öğrencilere "halklarının isimlerinin, tarihçi için tükenmez bir bilgi kaynağı" olduğunu söyledi.

"Biri kendi kendini tanımlamadır ve diğeri başkalarının onlara verdiği sıfat" diye devam eden profesör, uzun bir liste örnek verdikten sonra "Adigeler Çerkestir" dedi. Bu, onu Kuzey Rus Başkentinin  zengin kütüphanelerine çekti ve orada (profesörün anlattığı, çn.) gerçeğin onayını buldu.

Çalışmalarına devam eden Neflyasheva, "'Adigey' etnoniminin bir Sovyet yapımı" bir tanım olduğunu, Bolşeviklerin Çerkesleri kontrol etmek, bir grubu diğeri ile karşı karşıya getirmek için uydurduğunu gördü.

Çerkesler, 1922'de 'Adigey Özerk Oblastı' kurulduktan sonra kendilerini Adigeyler olarak tanımlamaya başladılar. Ama çok azı bu geçişi kolay ve hızlı bir şekilde yaptı. En azından 1928'e kadar, yerel gazete bile hala "Cherkesskaya Pravda" ( Çerkes Pravda ) olarak çıkıyordu. Bu, resmi belgelerde de geçerliydi.

Ama bu keşfi yapmış olsa bile, Neflyasheva, kendini bir Adiğe olarak tanımlamaya devam ettiğini söylüyor "çünkü bu bir alışkanlıktı" diyor. 1990'lı yılların sonunda, İstanbul'da bilimsel bir konferansa katıldığında her şey değişmiş. Orada "Çerkes" kelimesinin büyülü ve çok daha büyük bir dünyaya açılan bir kapı olduğunu fark etmiş.

"Sen Çerkes misin?" diye sormuş insanlar. Ve sık sık, "Çerkesler! Güzel! İnanılmaz!" demişler. Bu ziyaret sırasında, İngilizce bir şehir tanıtım kitabında hayatını değiştiren kelimeleri okumuş. 

Kitapta "İstanbul, eski geleneklerin şehri, ama aynı zamanda çağdaş bir şehir. Rumların bilgeliğini, Ermenilerin girişimci ruhunu ve Çerkeslerin aristokrat ruhunu yansıtıyor" diye yazıyormuş. 

Neflyasheva bu sözleri hiç unutmamış. Ve o günden beri "Adığe" değil; "Çerkes" olduğunu söylüyor. Adığe, onu köklerinden ve kimliğinden koparmak için uydurulmuş bir Sovyet terimiydi ve hala da öyle. "Adigeler" ulusun bir grubudur ve insan bütün dururken neden kendisini bütünün bir parçası ile tanımlasın ki? Özellikle de bu ulusun çok trajik, onurlu ve karmaşık bir tarihi varsa.

"Adige etnonimi rolünü oynadı", diyor Neflyasheva... şimdi, herkesin Çerkes kimliklerini yeniden ortaya koymaları gerekiyor...

windowoneurasia2

Çerkesya
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks