#549 Ekleme Tarihi 01/03/2014 10:07:06
TARİHE ADINI KAZIYAN KAHRAMANLARIMIZDAN, ÇERKESYA’NIN ASLANI TIĞUJIKO KHIZBEÇ’İN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ
Çerkes-Rus savaşlarının en çetin geçtiği dönemlerde Batı Çerkesya birliklerine komuta eden Tığujıko Khızbeç, 1777 yılında Shapsughya’da, At’ek’um (Ат1эк1ум) ırmağı kıyısındaki Naşha (Нашъхьэ) köyünde doğdu. Adige Süvari birlikleri komutanıydı. 30 yıl boyunca Çerkes(Adige) ülkesini kasıp kavuran Rus İmparatorluk ordularına karşı koydu. Ona “Çerkeslerin Aslanı” (Черкесмэ я аслъан) da deniyordu.
Khızbeç yönetimindeki kuvvetler onlarca yıl Çar kuvvetlerine başarıyla karşı koydu.Onlara ağır kayıplar verdirdi. Kendi kişisel savaşçı yeteneğinin yanında ordu toplayabilecek bir kahraman karizmasına da sahipti. “Khızbeç bir çağrı yaptığında çok kısa bir zamanda birkaç bin silahlı atlı birlik toplanırdı” diyor yazar Şhalaxhue Abu. Ruslar da bunu görmemezlikten gelemediler.Böylece Hacı Khızbeç dünya askeri literatüründe yer almış oldu.
Khızbeç’in ömrünün neredeyse tamamı savaş alanlarında geçti.1834 yılında Batı Çerkesya harekatları komutanları arasında yer aldı,yanında savaşan küçük yaştaki oğlunun da şehit olduğu Abın bölgesindeki çarpışmalarda emrindeki 700 atlı ile 14.000 kişilik Rus kuvvetlerini bozguna uğrattı.
The Project Gutenberge Book, Far Off, by Favell Lee Mortimer (1802-1878) FAR OFF CIRCASSIA adlı yapıtta da, Abın bölgesinde gerçekleşen Kaleler Operasyonu ve Kızbeç’in oğlunu savaşta kaybedişi olayını anlatan şöyle bir bölüm mevcuttur “Khızbeç adında bir Çerkesyalı vardı (Hala hayatta mıdır bilemiyoruz); ve o “Çerkes Aslanı” namını kazanmış bir Çerkesyalı idi. Ruslara karşı savaşlarda az sayıdaki adamlarına liderlik ediyordu. Bir gün, tarlaları biçen bir grup Rus askeri ile karşılaşmış, ve yanlarına geldiğinde adamlar korku içinde 200 kadar sayıda ki tırpanlarını da tarlada bırakıp kaçmışlardı.
Düşmana korku salan bu adamın güzel bir eşi ve sadece bir erkek çocuğu vardı. Küçük yaştaki oğlunu ilk kez savaşa soktuğunda, düşmandan hiçbir zaman çekinmemesini, fakat kendi yolunda ve önde savaşmamasını da ona tembihlemişti. Bir gün, Abın bölgesinde Ruslarla amansız bir savaşa girildi.12.000 kadar Rus askerine karşı 700 Çerkes atlısı vardı. Khızbeç atını bir grup Rus askerinin üzerine sürerken, bir top mermisinin yakınına isabet etmesiyle atıyla beraber yere düştü. Düşmanların arasında tek başına yerde kalmıştı. Başka zaman olsa öldürülmüş olabilirdi,ama aniden genç bir savaşçı onu kurtarmak için yanında bitiverdi; bu onun küçük oğluydu. Fakat bu kadar düşman arasında bir kişi ne yapabilirdi ki! Bir grup Çerkes atlısı yardıma ulaştı ve yaralı haldeki Khızbeç’i oradan uzaklaştırdılar; fakat oğlunu kurtarmak için çok geç kalmışlardı.Sadece cesur bir çocuğun cansız bedenini kurtarabildiler.Bu amansız savaşı kazandılar,fakat Khızbeç için bu olay bir yıkım olmuştu; fakat o, buna rağmen vatanı için ölene kadar dövüşmeye devam etti.”
Yaşadığı dönemde Çerkesleri bir arada tutan devlet otoritesinin olmamasına rağmen savaş çağrısı yaptığında çok kısa sürede Çerkes savaşçıları etrafında toplanıyordu. Bir yandan Çerkesya’nın özgürlüğü için çarpışan Kızbeç , Çerkesya Devleti kuruluş çabaları içerisinde yer aldı. Çerkes Milli Meclisi(Çle Thariveu Xase)’nde Şapsığ bölgesini temsilen yer aldı. İsmi Çerkes ozanlarının destanlarına konu olmakla kalmayıp Kafkaslar dışında da büyük hayranlık uyandırmıştı.
19. yüzyıl sonlarında yaşamış olan büyük Adığe yazarı Ahmetkhue Yure’nin Khızbeç’e ait pek çok eseri vardır. Onlardan birinde Yure şöyle diyor; “Derbent(Dağıstan) dan başlayarak Anapaya kadar Pşize,Labe bölgesinde Kızbeç’i devleştirmeyen büyük-küçük hiçbir fert yoktu. Onun yiğitliğini cesaretini,insani değerlerini,kılıcının keskinliğini Tıghujjıkhue Kızbeç adına bestelenmiş yapıtta açıkça anlatmaktadır.”
Khızbeç adına söylenen o meşhur şarkının bir kısmı ise şöyle : Büyükbabası Yemlışıko, Onun oğlu Tığuj, Tığujıko Khızbeç/Tığuj oğlu Khızbeç’tir… Kardeşi Batmıze, Zeçeriyaların kızının oğludur… Karanlıkları yaran (мэзахэр еугъозы) biri, Dolunaylar ise tacıdır, Okunun ucu bağışlamasızdır (Ибзашъхьэ щымыут). . . Khızbeç, kılıç sallamasını sever, Subayları atlarından alaşağı eder, Saldırları karşısında Kazaklar kaçarlar, Düşmanlarını kovalar (Ипыйхэр отэк1ы1у ирефых). Koca orduların karşısında irkilmez: Zor korkutulur biridir o, Dişli, çok güçlü, Aceleci olmayan, sağlıklı/yakışıklı (шъуаш1у) biridir o, Khızbeç yetişir yetişmez Ateşten bir top gibi (чэтэку маш1оу), Her yere ışıltısını saçar, Er meydanı ortasına dalar (Корэныгум аш1уепк1э). . . Ra, Khızbeç'in birlikleri Sayıca azdır, ama her bir eri ateşten sınav vermiş (дзэ лыгъох), Feleğin çemberinden geçmiştir (Ик1ыгъо пэпчъых), Mızrak ucunda bile ilerlemeyi bilirler (пчыпэшъхьэрык1ох)… Yiğitlerinin içinde bir aslandır o, Aslanı ipte oynatır, Kazakların canına okur… Sakalı sanki bir aslan yelesi, Savaşta kendisinden uzak durulan biridir o… O, karanlıkta at biner, diyor şarkı, başındaki ordunun erleri de kendisi gibi seçme yiğitlerden oluşmuştur. Savaşta Khızbeç’ten titrerler, yanına yaklaşmaktan korkarlar. Geleneğe bağlıdır, huy ve davranışlarıyla savaşmak üzerine ayarlanmış bir makine gibidir ama çağının koşullarına ayak uydurmasını da bilen biridir o. Yaşamını, ülkesini ve ulusunu korumaya adamıştır. Ölümünün ardından da yıllarca vatan savunmasının özgürlük savaşçılarının adına yazılmış kahramanlık türküleri ile onları aydınlatan onları motive eden en büyük etken oldu.Yıllarca Adığe topraklarının ve göklerin üzerinde özgürlüğün parlayan rehber yol gösterici yıldızı olarak manevi anlamda savaşa katkıda bulundu. Son nefesini verene kadar hiçbir duraksama ve yılgınlık belirtisi göstermeden düşmanlarını kahrederek yaşadı. 28 Şubat 1840’ta vücudunda 6 savaş yarası olduğu halde 63 yaşında hayata gözlerini yumdu. SAYGIYLA ANIYORUZ
Khızbeç’in ömrünün neredeyse tamamı savaş alanlarında geçti.1834 yılında Batı Çerkesya harekatları komutanları arasında yer aldı,yanında savaşan küçük yaştaki oğlunun da şehit olduğu Abın bölgesindeki çarpışmalarda emrindeki 700 atlı ile 14.000 kişilik Rus kuvvetlerini bozguna uğrattı.
The Project Gutenberge Book, Far Off, by Favell Lee Mortimer (1802-1878) FAR OFF CIRCASSIA adlı yapıtta da, Abın bölgesinde gerçekleşen Kaleler Operasyonu ve Kızbeç’in oğlunu savaşta kaybedişi olayını anlatan şöyle bir bölüm mevcuttur “Khızbeç adında bir Çerkesyalı vardı (Hala hayatta mıdır bilemiyoruz); ve o “Çerkes Aslanı” namını kazanmış bir Çerkesyalı idi. Ruslara karşı savaşlarda az sayıdaki adamlarına liderlik ediyordu. Bir gün, tarlaları biçen bir grup Rus askeri ile karşılaşmış, ve yanlarına geldiğinde adamlar korku içinde 200 kadar sayıda ki tırpanlarını da tarlada bırakıp kaçmışlardı.
Düşmana korku salan bu adamın güzel bir eşi ve sadece bir erkek çocuğu vardı. Küçük yaştaki oğlunu ilk kez savaşa soktuğunda, düşmandan hiçbir zaman çekinmemesini, fakat kendi yolunda ve önde savaşmamasını da ona tembihlemişti. Bir gün, Abın bölgesinde Ruslarla amansız bir savaşa girildi.12.000 kadar Rus askerine karşı 700 Çerkes atlısı vardı. Khızbeç atını bir grup Rus askerinin üzerine sürerken, bir top mermisinin yakınına isabet etmesiyle atıyla beraber yere düştü. Düşmanların arasında tek başına yerde kalmıştı. Başka zaman olsa öldürülmüş olabilirdi,ama aniden genç bir savaşçı onu kurtarmak için yanında bitiverdi; bu onun küçük oğluydu. Fakat bu kadar düşman arasında bir kişi ne yapabilirdi ki! Bir grup Çerkes atlısı yardıma ulaştı ve yaralı haldeki Khızbeç’i oradan uzaklaştırdılar; fakat oğlunu kurtarmak için çok geç kalmışlardı.Sadece cesur bir çocuğun cansız bedenini kurtarabildiler.Bu amansız savaşı kazandılar,fakat Khızbeç için bu olay bir yıkım olmuştu; fakat o, buna rağmen vatanı için ölene kadar dövüşmeye devam etti.”
Yaşadığı dönemde Çerkesleri bir arada tutan devlet otoritesinin olmamasına rağmen savaş çağrısı yaptığında çok kısa sürede Çerkes savaşçıları etrafında toplanıyordu. Bir yandan Çerkesya’nın özgürlüğü için çarpışan Kızbeç , Çerkesya Devleti kuruluş çabaları içerisinde yer aldı. Çerkes Milli Meclisi(Çle Thariveu Xase)’nde Şapsığ bölgesini temsilen yer aldı. İsmi Çerkes ozanlarının destanlarına konu olmakla kalmayıp Kafkaslar dışında da büyük hayranlık uyandırmıştı.
19. yüzyıl sonlarında yaşamış olan büyük Adığe yazarı Ahmetkhue Yure’nin Khızbeç’e ait pek çok eseri vardır. Onlardan birinde Yure şöyle diyor; “Derbent(Dağıstan) dan başlayarak Anapaya kadar Pşize,Labe bölgesinde Kızbeç’i devleştirmeyen büyük-küçük hiçbir fert yoktu. Onun yiğitliğini cesaretini,insani değerlerini,kılıcının keskinliğini Tıghujjıkhue Kızbeç adına bestelenmiş yapıtta açıkça anlatmaktadır.”
Khızbeç adına söylenen o meşhur şarkının bir kısmı ise şöyle : Büyükbabası Yemlışıko, Onun oğlu Tığuj, Tığujıko Khızbeç/Tığuj oğlu Khızbeç’tir… Kardeşi Batmıze, Zeçeriyaların kızının oğludur… Karanlıkları yaran (мэзахэр еугъозы) biri, Dolunaylar ise tacıdır, Okunun ucu bağışlamasızdır (Ибзашъхьэ щымыут). . . Khızbeç, kılıç sallamasını sever, Subayları atlarından alaşağı eder, Saldırları karşısında Kazaklar kaçarlar, Düşmanlarını kovalar (Ипыйхэр отэк1ы1у ирефых). Koca orduların karşısında irkilmez: Zor korkutulur biridir o, Dişli, çok güçlü, Aceleci olmayan, sağlıklı/yakışıklı (шъуаш1у) biridir o, Khızbeç yetişir yetişmez Ateşten bir top gibi (чэтэку маш1оу), Her yere ışıltısını saçar, Er meydanı ortasına dalar (Корэныгум аш1уепк1э). . . Ra, Khızbeç'in birlikleri Sayıca azdır, ama her bir eri ateşten sınav vermiş (дзэ лыгъох), Feleğin çemberinden geçmiştir (Ик1ыгъо пэпчъых), Mızrak ucunda bile ilerlemeyi bilirler (пчыпэшъхьэрык1ох)… Yiğitlerinin içinde bir aslandır o, Aslanı ipte oynatır, Kazakların canına okur… Sakalı sanki bir aslan yelesi, Savaşta kendisinden uzak durulan biridir o… O, karanlıkta at biner, diyor şarkı, başındaki ordunun erleri de kendisi gibi seçme yiğitlerden oluşmuştur. Savaşta Khızbeç’ten titrerler, yanına yaklaşmaktan korkarlar. Geleneğe bağlıdır, huy ve davranışlarıyla savaşmak üzerine ayarlanmış bir makine gibidir ama çağının koşullarına ayak uydurmasını da bilen biridir o. Yaşamını, ülkesini ve ulusunu korumaya adamıştır. Ölümünün ardından da yıllarca vatan savunmasının özgürlük savaşçılarının adına yazılmış kahramanlık türküleri ile onları aydınlatan onları motive eden en büyük etken oldu.Yıllarca Adığe topraklarının ve göklerin üzerinde özgürlüğün parlayan rehber yol gösterici yıldızı olarak manevi anlamda savaşa katkıda bulundu. Son nefesini verene kadar hiçbir duraksama ve yılgınlık belirtisi göstermeden düşmanlarını kahrederek yaşadı. 28 Şubat 1840’ta vücudunda 6 savaş yarası olduğu halde 63 yaşında hayata gözlerini yumdu. SAYGIYLA ANIYORUZ
Çerkesya
Diğer Haberler