110'u genç, toplam 120 kişinin katıldığı "2. Çerkesya Gençlik Kampı" bugün, 28 Ağustos 2022, sona erdi.
Cuma günü, akşam saat 19:00 civarı, Çerkesya'dan gelen arkadaşlarımızı yolcu etmiştik. Çok duygulu bir uğurlama oldu.
Bazıları ile daha önceden sosyal medyadan tanışıyorsak da, ilk kez birbirimize bu kadar yakın olmuş ve yeni tanıştıklarımız da dahil, birbirimize çok çabuk ısınmıştık.
Çerkesçe bilmemek, diyaloğu zorlaştırdı elbette, ama bir biçimde diyalog kurduk. Birbirimizi sevdik. Ve son gün yaptığımız toplantıda gelecekte birlikte çalışmaya karar verdik.
Nart Xeku, bundan sonraki kampı, Nalçık'ta, birlikte örgütlemeyi teklif etti. Üzerinde düşüneceğiz...
"Geleceğe bakmak ve geleneklerimize bir pencere açmak" mantığı ile örgütlediğimiz kampımızın son gecesi, "kamp müzik grubumuzun" müzikleri ve şarkıları ile hoş bir vakit geçirdik.
"Kamp Müzik Grubumuzu" kampta kurduk. Çoğu kampta tanışan arkadaşlarımız sadece 3 kere birlikte çalıştılar. Yine de güzel şarkıları ve müzikleri ile eğlenceli bir akşam geçirmemizi sağladılar.
Amacımız, ileride daha çok enstrüman ile daha kalabalık bir müzik grubu kurmak ve düğünlerimizde sadece Akardeon veya mızıka ile değil, daha çok müzik aleti ile zengin bir müzik yapmak.
8 günlük kampımızda bir çok ilk "yaşandı". İlk kez Çerkesçe konuşmaya çalışanlar, ilk kez bir zexes'e katılanlar, ilk kez bir düğünde oynayanlar, ilk kez Çerkesçe şarkı söyleyenler... ve ilk kez mutfağa girip "kadın işi" yapan erkekler gibi.
Elbette bunlar "ilk adımlar"dı. Ve önemli olan bu "ilk"leri sevdirmekti. Bunu başardığımızı sanıyoruz.
İstisnası, erkeklerin "ev işi" yapmaları oldu. Arkadaşlarımızın hem denize gitmek veya etkinliklere katılmak istemeleri hem de "ev işi kadın işi" önyargısı nedeniyle gençlerin "nöbet" tutmaları zor oldu.
Ama şunu gördük: hayatın bu alanını da paylaşmak için sadece erkeklerin değil, kadınların da önyargılarından kurtulmaları ve erkeklere daha çok güvenmeleri gerekiyor.
Geleneksel müzik aletlerimiz ve el sanatlarımız ile kabartma resim ve etkili belgesel-video çekimi üzerine atölyeler çok yararlı oldu.
Türkiye'nin ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen gençlerin bu kadar çabuk kaynaşmaları, eğlenmeleri, birlikte vakit geçirmeleri güzeldi. Bizi bir ulus ve birlik olma konusunda çok umutlandırdı.
Keza "vatanda yaşam ve üniversite eğitimi" konulu akşamdan sonra, bazı gençlerimizin "biz böyle bilmiyorduk" diyerek daha çok bilgi istemeleri ve vatanda üniversite eğitimi alma konusunu düşündüklerini söylemeleri de çok sevindiriciydi.
Biz de bu konuyu sadece kamplarda konuşmayıp, farklı etkinliklerle gençlerimizin gündemine taşımaya ve gündemde tutmaya karar verdik.
Kampımıza Konya'dan katılan 3 Karaçay arkadaşı da çok sevdik. Çerkesya halkları olarak geleceğimizi birlikte örgütleyebileceğimize dair umutlarımız büyüdü. Seneye umarız daha kalabalık katılırlar kampımıza.
Yeleme Çerkesleri ziyaretimizden çok memnun olduklarını dile getirdiler ve "seneye yatıya kalın" dediler. Mutlu olduk. Umarız seneye daha zengin bir program ile gideriz Yeleme'ye.
Yüzyüze sohpet etmek, dokunmak... sosyal medya üzerinden iletişim kurmaktan çok farklı; daha insani, daha güçlü. Bu nedenle daha sık biraraya gelmenin yolları üzerine düşünmeye başladık.
Biz "Çerkesyacılar" üzerine çok şey söylendi şimdiye kadar. Ama biz bildiğimiz yolda yürümeye devam ediyoruz.
"Çerkesya" veya "Çerkesyacılık", bir "vatanda birlik": Çerkes halkının Çerkesya'da birliği ve bugün üzerinde yaşayan halklarla, herkesle birlikte barış ve huzur içinde yaşama projesidir.
En güçlü ifadesi "vatana dönüş"tür.
Bu nedenle dünyanın farklı ülkelerinde veya şehirlerinde yaşayan Çerkeslerin ortak etkinliklerini de çok önemsiyoruz. Çünkü bu etkinliklerde bir olduğumuzu, birlik olabileceğimizi ve birlikte yaşayabileceğimizi görüyoruz. Birbirimizi tanıyor, seviyoruz.
Tekne gezisinden sonra, tekne sahibinin, "ya siz kimsiniz, nasıl bir topluluksunuz? Ben 20 yıldır teknecilik yapıyorum ve daha bu kadar medeni, hem birbirine hem bize karşı bu kadar saygılı bir grup görmedim" sözleri, "biz"i güçlendirdi, daha çok sevdirdi.
Yüzlerce, binlerce km öteden gelip kampımıza katılan herkese ve bize güvenip maddi manevi destek veren büyüklerimize bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Tabii ki bizi kırmayarak, kamp ile online bağ kuran ve Çerkesya konusunda bilgilerini bize aktaran Zeynel Abidin Besleney'e ve kampımıza katılıp bizimle çadırda 8 gün geçiren, belgesel film çekimi üzerine atölye açan Sibel Tekin'e de çok çok teşekkürler.
Seneye de görüşmek dileğiyle....
"Çerkesyacılar"
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi