BERLIN KKKD'NDE HATKO SCHAMİS İLE SOHBET...

BERLİN KUZEY KAFKAS KÜLTÜR DERNEĞİ'NDE SOÇİ OLİMPİYATLARI VE AÇLIK GREVİ İLGİLİ SOHBET TOPLANTISI...

Hatko Schamis arkadaşımız, Soçi olimpiyatları özelinde Çerkeslere ve Çerkes Sorunu'na dikkat çekmek için olimpiyat oyunlarının başladığı gün, 7 Şubat'ta başlattığı açlık grevinde 11. Güne giriyoruz.

“Daha çabuk yoruluyorum, daha çok üşüyorum. Biraz baş ağrısı, biraz da halsizlik dışında iyiyim” diyen Schamis arkadaşımıza, dernekte ev sahipliği yapan ve sahip çıkan Berlin Kuzey Kafkas Derneği, Timur ve Coşkun arkadaşlarımızın inisiyatifi ile hafta sonunda bir de sohpet toplantısı örgütledi.

Yaklaşık 30 kişinin katıldığı toplantının açılışında, dernek Başkanı Coşkun arkadaşımız, “Çerkeslerin kimliğinin dünyada daha çok tanınır hale geldiği bugünlerde, sorunlarımıza karşı ilgisizliği ne yazık ki kırabilmiş değiliz. Soçi olimpiyatları bir yandan, Suriye'deki soydaşlarımızın durumu diğer yandan en acil gündemimizdi. Hepimiz biliyoruz ki, Suriye Çerkesleri çok zor durumda. Ölüyor, tecavüze uğruyor, evlerini ve herşeylerini kaybediyorlar. Biz ise bunu seyrediyoruz. İnsanı çok üzüyor bu durum” diyerek sözlerine başladı.

Ardından Schamis arkadaş neden açlık grevine başladığını anlattıktan sonra toplantıya katılanların sorularını yanıtladı.

Neden Berlin Kuzey Kafkas Kültür Derneği'nde sorusuna, “bir başka yer de olabilirdi elbette. Buna imkanımız vardı. Ama Çerkes Sorunlarına dikkat çekmek için yapılan bir eylemin, bir Çerkes Derneği'nde olması, daha anlamlı olurdu” diye düşündük diye yanıtlayan arkadaşımız, “Berlin, giderek Avrupanın siyasi merkezi oluyor. Bu nedenle Berlin'e özel bir önem vermemiz gerekiyor. Berlin'deki siyasi faaliyetlerimizi yoğunlaştırmamız gerekiyor” dedi.

“Naden başka bir eylem biçimi değil de Açlık Grevi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Aslında açlık grevini ilan ettiğim açıklamamda bu soruyu yanıtlamaya çalışmıştım. Açlık grevinin özel bir anlamı yok. Böyle bir eylemle de kimse diğer eylem biçimleri ile sorunlarımıza dikkat çekmek isteyen arkadaşlardan daha kahraman olmuyor. Güç meselesi. Eğer daha yaygın bir örgütlülüğümüz, birikimiz olsaydı açlık grevi gerekmeyebilirdi.

Keza açlık grevi insanın kendisine zarar vermesi diye de düşünülmemeli. Bu eylem biçiminde bir fedakarlık vardır. Kamuoyuna bir mesaj vardır. Açlık grevinin gücü verdiği bu mesajda yatar. 'Sen de aynısını yap' değil, sen de halkın için yaptıklarının, yapabileceklerinin sınırlarını sorgula' mesajıdır bu.

Politik mücadelede 'kendine zarar vermek' olarak değerlendirilmez eylemler. Yoksa, sağlığa zarar veren veya rahatı bozan herşey reddedilmelidir gibi bir yanlış sonuç çıkar. Politik mücadelede 'zarar' değil, 'fedakarlık' vadır. Ve zafer 'fedakarlıkların toplamıdır' veya sonucunda gelir.”

ÇY-Haber Merkezi.