Bir sürgün ve sonrası...

#8582 Ekleme Tarihi 03/08/2022 04:00:48

Çerkezlerin Anadolu ve bugünkü Ortadoğu coğrafyasına yerleşmelerine neden olan 1864 Sürgünü, bu milletin tarihindeki en acı dönüm noktalarından biridir. Sayıları 600 bin ilâ bir buçuk milyon arasında değişen sayıda Çerkez, Çarlık Rusya'sı tarafından 21 Mayıs 1864’ten itibaren yurtlarından sürgün edilmiştir. Tüm dünyada 4 milyona yakın bir nüfusa sahip olan Çerkezlerden yaklaşık 150 bini Ürdün’de yaşar. 1864’te Çarlık Rusya'sı tarafından ülkeden sürgün edilen Çerkezlerin torunlarıdır hepsi de.

Ürdün’ün başkenti Amman’daki kraliyet sarayının muhafızları, hem görünüşleri hem de tarihsel arka planları itibariyle, diğer Arap başkentlerindeki saray muhafızlarından farklıdır. İslâm dünyasında tek örnek olmak üzere, Ürdün Kralı İkinci Abdullah ve ailesinin yakın korumaları Çerkezlerden oluşur. Ürdün’deki Çerkez nüfus ülkenin istihbaratında ve askeri yapılanmasında da ciddi derecede rol oynar.

Attachment

Çerkes kültürünü dünyaya tanıtmak ve 1864 yılında Çarlık Rusya'nın göçe zorladığı 500 bin kişinin yaşamını yitirdiği bir trajediye sahne olan Çerkes sürgünü hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla Kafkasya'ya atlı yolculuk yapan Beyaz Atlı Ürdün Prensi Ali'nin sıra dışı hikayesi.

 

Attachment

                                                     Çerkez muhafızlar, geleneksel kıyafetlerine benzer üniformalar giyiyorlar.

 

             Tüm dünyada 4 milyona yakın bir nüfusa sahip olan Çerkezlerden yaklaşık 150 bini Ürdün’de yaşar.

1864’te Çarlık Rusya'sı tarafından ülkeden sürgün edilen Çerkezlerin torunlarıdır hepsi de. 1921’de Ürdün müstakil bir ülke olarak tarih sahnesinde çıktığında, Çerkezler Hâşimilerin hizmetine girdiler.

Sünni ve dindar bir topluluk olarak, Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hasan’ın soyundan gelen Hâşimi ailesine hizmet vermek, Ürdünlü Çerkezlerce “dini bir vazife” olarak da telakki edildi.

Attachment

1921'den itibaren Ürdün yönetiminin emrine giren Çerkezler, önemli görevlerde bulundular.

Ürdün’ün kurucu lideri ve ilk kralı Abdullah, Çerkez nüfusun sadakatinden ve kendisine bağlılığından istifade etti.

Attachment

Ürdün Çerkez azınlığının önde gelen isimlerinden Said el Mufti, üç kez başbakanlık yaptı.

Abdullah’ın koruma ordusu Çerkezlerden teşkil edilmişti. Daha sonra düzenli ordu ve istihbarat birimleri oluşturulduktan sonra bile, Çerkezler bu yapılarda önemli mevkiler işgal etti.

Siyasete de giren Çerkezler, içlerinden başbakan da çıkardılar. Çerkez azınlığın temsilcilerinden Said el Mufti, 3 kez başbakanlık makamına getirildi. Ürdün Parlamentosu’nda da çok sayıda Çerkez görev yaptı.

Sadece Ürdün’de değil Filistin ve Suriye bölgesinde de yaşayan Çerkez nüfus, gelenekleri ve yemek kültürleriyle de Araplarla dostluk içinde yaşayan bir renk oluşturdular.

Suriyeli düşünür ve yazar Cevdet Said de Çerkez kökenli bir isim.

Suriyeli düşünür ve yazar Cevdet Said de Çerkez kökenli bir isim.

Şerif Hüseyin’in babasının eşlerinden birinin, Bezm-i Cihan adlı bir Çerkez olduğu ifade edilir. Ürdün’ün ilk kralı Abdullah bin Huseyin, bu Çerkez büyükanneyi her zaman saygıyla anmıştır. Suudi Arabistan krallarından Faysal bin Abdulaziz’in en sevdiği eşi İffet Suneyyan da, İstanbul doğumlu bir Çerkez’di. Şu anda İstanbul’da yaşamını sürdüren Suriyeli yazar ve entelektüel Cevdet Said de, Suriye’ye yerleşen Çerkez azınlığa mensuptur.

 

1864 Sürgünü, Çerkezlerin tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.

1864 Sürgünü, Çerkezlerin tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.

Çerkezlerin Anadolu ve bugünkü Ortadoğu coğrafyasına yerleşmelerine neden olan 1864 Sürgünü, bu milletin tarihindeki en acı dönüm noktalarından biridir. Sayıları 600 bin ilâ bir buçuk milyon arasında değişen sayıda Çerkez, Çarlık Rusya'sı tarafından 21 Mayıs 1864’ten itibaren yurtlarından sürgün edilmiştir.

       Gemilerle Karadeniz’e açılan Çerkezlerin on binlercesi yolda yaşamını yitirmiş, Anadolu ve Arap topraklarına ulaşabilenlerin ciddi bir kesimi de salgın hastalık ve açlıktan dolayı ölmüştür.

       Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Çerkezler, her yıl 21 Mayıs günü bu soykırım ve sürgünü törenlerle anar.

 

Kaynak: gzt.com

Diaspora
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks