"O güzel kimliğine, diline, kültürüne sahip çıkmadığı, bunları korumak için devletten bir şey istemediği için" Çerkeslere sitem eden Yaşar Kemal, Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak dünyaya geldi.
Gençlik yıllarında yazdığı şiirleri, Adana Halkevi yayınlarından birisi olan, Görüşler Dergisi’nde yayımlanmaya başladı. Askerdeyken ilk hikâyesi olan “Pis Hikâye’yi” yazdı.
1951 yılından itibaren Cumhuriyet gazetesinde fıkra ve röportaj yazarı olarak çalışmaya başladı. Yaşar Kemal ismini de ilk kez burada kullandı.
Yaşar Kemal, eserlerinde toplumun tüm yönlerini, ağalık ve toprak sorununu, kan davalarını, sömürme zihniyetini, en doğal haliyle kaleme aldı.
Bu konuları, bir gözlemci gözüyle değil, bir yaşanmışlık pratiğinin verdiği derin tecrübelerden yararlanarak anlattı. Yaşadığı coğrafyayı, doğduğu köyü, çalıştığı yerleri, tüm detayları ile ele aldı.
Halk kültürü ve folklorik çalışmalar bakımından da zengin olan Çukurova bölgesi onu halk hikâyelerine, sözlü kültüre, folklorik çalışmalara yönlendirdi. Ama Çukurova dışındaki bölgelerin de folklorik çalışmalarını inceledi. Farklı bölgelerdeki kültürleri de araştırdı ve derlemeler yaptı.
Folklorik ve kültürel çalışmalarını sürdürürken şiirleri, şarkıları, türküleri deyişleri de ele aldı.
PEN üyesi olan Yaşar Kemal, aynı zamanda Nobel edebiyat ödülüne aday gösterilen ilk Türkiyeli yazardır.
Çeşitli üniversiteler tarafından kendisine fahri doktora verildi. Yaşar Kemal ismi ile Kültür Merkezleri, kütüphaneler, bulvarlar, caddeler, sokaklar, mahalleler ve parklar açıldı.
Yaşar Kemal, 14 Ocak 2015 tarihinde, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.
28 Şubat 2015 yılında bulunduğu hastanede vefat etti, arkasında yüzlerce eşsiz eser ve koca bir yürek bıraktı.
İyi ki bu dünyadan sen de geçtin Yaşar Kemal...
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi