Metin Kılıç: Meclis’e girersem Davutoğlu ile yüz yüze görüşmek istiyorum

Çerkes kimliğinin korunması adına verdiği mücadeleyi Meclis’e taşımak isteyen Yeşil Sol Parti Ankara 3’üncü Bölge milletvekili adayı Metin Kılıç, bütün halklar ve inançların, üzerlerinde devlet vesayeti olmadan örgütlenme özgürlüğüne ihtiyacı olduğunu vurguluyor. “Kritik bir eşikteyiz” diyen Kılıç, Meclis’e girmesi durumunda Suruç Katliamı’na dair Ahmet Davutoğlu ile yüz yüze görüşmek istediğini de sözlerine ekliyor.

Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem milletvekili seçimlerine bir aydan az süre kalırken, siyasi partilerin seçim büroları çalışmalarını hızlandırdı. Kritik seçimler öncesinde aday tanıtımları ve bildiri dağıtımları ile halkla temaslar yoğun biçimde sürdürülüyor.

Ankara Batıkent’te, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) seçim çalışmalarını yerinde takip ediyorum. Yeşil Sol Parti’nin Ankara 3. Bölge Milletvekili Adayı Metin Kılıç’ı parti önlüğünü giymiş, seçim bildirilerini dağıtırken buluyorum. Ardından, önümüzdeki günlerde parti bürosu açılışı yapacaklarının bilgisini ediniyorum.

Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Kılıç, 2015 ve 2018 seçimlerinde de Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) aday gösterilmişti. 2015 yılında gerçekleşen Suruç Katliamı’nda eşi Ferdane ve oğlu Nartan’ı kaybeden Kılıç, Çerkes temsili açısından dikkat çeken adaylar arasında yer alıyor.

‘Kimliğimi rahat savunabildiğim için Yeşil Sol Parti’den adayım’

Meclis’te Çerkes temsilinin önemli olduğunu belirten Kılıç, Meclis’e girmesi durumunda Çerkes kimliğinin korunması için mücadele edeceğini söylüyor.

Parlamentoda birçok partide Çerkes milletvekilinin yer aldığını ancak kimliklerine dair herhangi bir çalışma yürütmediklerini söyleyen Kılıç, “Çerkes olduklarını mikrofonların önüne çıkarak, halkın huzurunda açıkça ifade edemiyorlar ancak bizim parti programımız buna uygun” diyor.

Kılıç, “Kimlikleri ve inançları kendi değerleri üzerinden ifade edebilmek, bunun propagandasını ve çalışmasını yapmaya uygun bir parti programız var” diye yineliyor. Sol, sosyalist düşüncelerini ve kimliğini rahat savunup, ifade edebildiği için Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olduğunu da vurguluyor.

‘Kritik bir eşikteyiz’

Çocukluğunda ve gençliğinde Ankara’da bulunduğuna, şehrin yabancısı olmadığına konuşmasında değinen Kılıç, seçim bölgesine ise nispeten yabancı olduğunu belirtiyor. Takip ettiği haberlerin yanı sıra geçmiş seçimde bu bölgeden aday olmuş kişilerle de görüştüğünü anlatan Kılıç, “Kritik bir eşik olduğunu görüyorum” diyor.

Ancak Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) aynı bölgeden aday göstermesinin durumu zorlaştırdığını dile getiren Kılıç, “TİP’li arkadaşların bu konudaki hassasiyetini anlıyorum ama her iki tarafın da kaybetmesi durumu, daha kötü bir sonuç doğurur maalesef. TİP’li arkadaşların durumu gözden geçirmelerini salık veriyorum. Çerkes camiası tarafından TİP’e iletilen benim lehime bir yazı var, adaylarının çekilmesi ya da başka bölgeye kaydırılması ekseninde. Nasıl dikkate alınır ya da değerlendirirler bilemiyorum ama Çerkes camiasının bu konuda ciddi tepkisi var. Umarım 14 Mayıs’ta beklediğimiz sonucu alır ve 15 Mayıs’ta güzel bir güne uyanırız” ifadelerini kullanıyor.

‘Hiçbir etnisiteye vurgu yapmayan demokratik bir anayasaya ihtiyaç var’

Çözülmesi gereken pek çok sorun olduğuna değinen Kılıç, “Türkiye’nin acilen hiçbir etnisiteye vurgu yapmayan demokratik bir anayasaya ihtiyacı var, bu Çerkesler için de geçerli. Bütün halkların, inançların örgütlenme özgürlüğüne ihtiyaç var. Üzerlerinde devlet vesayetinin olmadığı, özgür örgütlenme modellerine ihtiyaç var. Yerel yönetimler üzerindeki baskının kaldırılması ve yerel yönetimlerde her kesimin kendini ifade edebilmesi özgürlüğüne ihtiyaç var” diye belirtiyor.

’21 Mayıs’ın Çerkes Sürgün ve Soykırım günü olarak tanınmasını istiyoruz’

Çerkesler nezdinde 21 Mayıs’ın önemli bir tarih olduğuna işaret eden Kılıç, “21 Mayıs Çerkes Sürgün ve Soykırım Günü. Bu tarihin Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu tarafından soykırım günü olarak kabul edilmesi talebimiz var” diyor ve konuya dair HDP’nin defalarca soru önergesi verdiğini ancak kabul edilmediğini de söylüyor.

Kılıç, anadilde eğitimin önemini ise şu sözlerle dile getiriyor:

Atalarımız bu topraklara geldiğinde hiçbiri Türkçe bilmiyordu. Maalesef şu an nüfusumuzun yüzde 90’ı anadillerini bilmiyor. Birçok insan ‘dilinize karışan mı var’ diyebiliyor. Baskı unsuru ya da başımızda bekçi olması gerekmiyor dilimizin yasaklanması için. Eğitim dili, ticaret dili olmadığı sürece bu dilin yaşaması mümkün değil. O yüzden anadilinde eğitim bizler açısından çok önemli.

‘Çifte vatandaşlık ve kültürün taşınması adına taleplerimiz var’

Çerkesler olarak çifte vatandaşlık istediklerini, buna dair her iki devletin de gerekli çalışmalar yapmasına dair taleplerinin olduğunu söyleyen Kılıç, “Anavatanla ilişkilerimizin, gidiş gelişlerimizin kolaylaştırmasına dair taleplerimiz var. Kafkasya ve Güney Osetya Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarının tanınması da talebimiz” diyor.

‘Suruç Katliamı açıklamasına dair Davutoğlu ile yüz yüze konuşmak istiyorum’

Suruç Katliamı’na dair konuşmakta zorlanan Kılıç, bunu adalet mücadelesi olarak tanımladığını ifade ediyor. Adalet mücadelesinin yalnızca mahkeme salonlarından ibaret olmadığını, sokaklarda da devam ettiğini vurgulayan Kılıç devamla şunları aktarıyor:

Hayatın her alanında adalet mücadelesine ihtiyaç var çünkü ülkemizde hayatın her alanında adaletsizlik söz konusu. Suruç Katliamı dönemindeki Başbakanı Ahmet Davutoğlu, ‘7 Haziranla 1 Kasım arasındaki yaşananları açıklarsam yer yerinden oynar’ demişti. Bu cümlenin açıklamasını kendisinden bekliyoruz. Eğer seçilip de Meclis’e girersem, bu konuyu kendisiyle yüz yüze konuşmak istiyorum.

Kaynak: Gazete Karınca