Adığe Xabze ( Адыгэ хабзэ ) - Adığe gelenekleri, hukuku- Adığe kabilelerinin sözlü bir kültürel birikimi ve mirasıdır.
Adığelik-Adıyağa ( адыгэгъэ ) ise, Adığelerin ulusal ve bireysel-öz bilinçlerinin üzerinde inşa edildiği, spiritüel bir tarihsel fenomen, bir anahtar kelimedir.
Çerkesleri karakterize eden en iyi şeyleri, en iyi ahlaki normları ve güzellikleri içinde toplar. Onların evde veya toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğine dair bir tür ahlaki yasalardır.
Adığe Xabze halkın bilgeliği esasına ve iyiliğe dayanır, sevgi ve saygıyı, gerçeği ve hoşgörüyü öğretir.
Adığe Xabze, Adığelik ile birlikte Çerkeslerin geleneksel sosyo-normatif sisteminin bir parçasıdır.
Tarihsel olarak, iki bölümden oluşan bu geniş ve yaygın kurallar bütünü iki bölümden oluşur.
İlki, geleneksel feodal hukuk ( medeni, iş, idari, yasama, yargı ve ceza gibi tüm boyutları ) üzerine yoğunlaşmıştır. İkinci bölüm, geleneksel Adığe görgü kurallarıdır:
Karşılıklı saygı ve tanımayı ifade eden genel kabul görmüş davranış ilkeleri ve kurallarıdır. Bu anlamda, Adığelerin alt sistemlerinden biri olarak, öncelikle saygıyla, doğrudan Adığe olmakla ile ilgilidir.
Dolayısıyla, tarihsel olarak Adığe Xabze, bir tür feodal Çerkesya anayasasıdır, Adığe ahlak ve hukuk kurallarının özüdür.
"Adığe Xabze" teriminin bu alışılmadık derecede geniş yorumu ve kullanımı, "Xabze" kelimesinin çok anlamlı ve zengin iç yapısı-formu incelenerek basitleştirilebilir.
Demek istediğim, "Xabze"nin içinde iki çok önemli anlamsal öğe vardır: "Xa" - "kamusal", "toplum", "insan kitlesi" anlamına gelirken; "bze" - "mekanizma", "eylem modu", "varoluş tarzı", "dil" , "kod", "kodeks", "kural" demektir.
Xabze, toplumsal bağların ve ilişkilerin evrensel bir üretim ve yeniden üretim yöntemi veya mekanizmasıdır.
Günlük yaşamda ise bir norm, gelenek, ritüel, seremoni ve alışkanlık ile ilişkilendirilir.
"Adyge Xabze" teriminin kapasitesi, feodal Çerkesya'nın ikili sosyo-normatif kültürünün bir yansımasıydı; tek bir sistem içesinde, yasal ve ahlaki-etik normlar ve düzenlemeler aktif olarak birbirleriyle etkileşim halindeydiler.
Adıge Xabze ve Adıyağa'nın örgütsel birliğinin belirli bir olumlu anlamı vardı: bu kurumların her birinin rolünün ve otoritesinin karşılıklı olarak güçlendirilmesine yol açtı.
Hukuk normlarının ahlaki gerekçelendirilmesi, bir yandan onların sosyal değerini ve etkinliğini doğal olarak artırırken, diğer yandan, bazı görgü kurallarının aynı zamanda hukuk normları olarak görülmesi, genel olarak ahlak ve görgü kurallarının önemi ölçülemeyecek kadar artmıştır. Bazen yasalarla ortaya konulup düzeltilmelerinin önemini hayal etmek zor değil.
Bütün bunlar, bir dereceye kadar, sadece Adığe'nin değil, aynı zamanda Adığelerin geleneksel ahlaki ve hukuk kurallarının uluslararası tanınırlığının nedenlerini de açıklıyor.
Adıge Xabze, Kafkasya'da Dağlı halkların sosyal organizasyonu için bir standarttı, tüm bölgenin halklarının ve kültürlerinin entegrasyonuna katkıda bulundu.
Feodalizm döneminde "Adığe Xabze" kurumunun içeriği ve yetkileri çok daha zengin ve çok daha genişti. Gerçekler, en az üç farklı türdeki sosyal normu, yani üç tür Xabzeyi kapsadığını gösteriyor:
1) İletişimsel-günlük ( görgü kuralları );
2) ritüel-törensel;
3) genel yasal ( hukuki ).
Bugün de hala geçerli olan Adığe görgü kurallarının kalbinde-merkezinde, genel kabul gören iletişimsel ve günlük davranış normları vardır ki, bunlar, ilişkilerde ve kendini ifade ederken karşılıklı saygıyı esas alan, "uygun olan" tavır ve yöntemlerle alakalıdır.
Bunlar, alışkanlıkların ve kamuoyunun baskısının gücüyle, genellikle kınamanın ötesine geçmeyen yaptırımlarla destekleniyorlar.
Ritüellerin ve seremonilerin belirli bir kısmı da içerik olarak görgü kurallarıyla ilişkilidir: Düğün, cenaze, bir çocuğun doğumu, ziyafet, misafirperverlik ve çeşitli nezaket ziyaretleri vb.
Bunlar, insanlara karşı saygılı ve yardımsever tutumları en açık şekilde ifade eden etkileşim kalıplarıdır. Dini ritüellerden farklıdır.
Adığe kodunun otonom alt sistemi, olağan yasal Xabze'den oluşuyordu. İhlali durumunda öngörülen toplumsal yaptırımların yanı sıra yasalarla da ilişkilendirilmişlerdi.
Geçmişte bunlar, toprak kullanım biçimlerini, sınıflar ve mülkler arasındaki ilişkileri, bağımlı nüfusun görevlerini ve askeri görevlerin yerine getirilmesi prosedürünü, mülkiyeti-miras hakkını, suçları, Xase yasama meclislerinin, yargı organlarının, din adamlarının faaliyetlerini ve haklarını belirleyen, feodal toplumun karakteristik normlarıydı.
Adıge Xabze, sürekli değişen yaşam koşullarına aktif bir şekilde uyum sağlayarak, uygun görüş ve alışkanlıklar, beceriler ve tepkiler geliştirirdi. Adığe toplumunun, Adığe etniğinin ve Adığe kültürünün ana karakterini oluşturur ve onu sürekli yeniden üretirdi.
Biliyoruz ki, etik deforme olursa, bireyin etnik kimliği de parçalanır ve bu, bir etnik topluluğun normal işleyişi ve gelişimi için tehdittir.
Çerkesler bu bağlamda, "Адыгагъэр к1уодмэ, лъэпкъри мэкIуоды"; yani, "Adıyağa kaybolursa, Adığeler de kaybolur” derler.
Bu tür ifadeler etiğin yaşamdaki konumunu güçlendirir, "Adığelik"in bireyin ve toplumun ahlaki gücünün ve enerjisinin bir ölçütü ve barometresi olduğunu hatırlatır.
Adığe ahlakının, dinsel bilinci kendi etki alanına çekmesi de özellikle önemlidir. Adığe ahlakı, dinin otoritesine ve dini törenlerin önemine meydan okumaz, aksine, inananların duyguları ve ruh halleri ile uyum içinde hareket eder.
Görebileceğimiz gibi, Adığelik, ulusal din ile karşılaştırılabilecek, evrensel, kendi kendine yeten bir yaşam tarzıdır.
Bu, Çerkeslerin ayrılmaz bir parçası olan "psa-pe"nin ayrıntılı bir incelemesiyle de ortaya çıkıyor. "Psape" kavramında, iyilikseverlik, dindarlık ve karşılık verme fikirleri bir araya getirilmiştir.
Bir sonraki dünyada, kişiye yaptığı iyiliklerin okunacağına ve yalnızca çok sayıda iyilik-psape yapıp, günahları az olanların cennete gireceklerine inanılır.
Ve bir kimsenin hangi amellerinin günah, hangilerinin erdemli olduğuna, kime merhamet edeceğine ve kime gazabını indireceğine karar verecek olan Allah'tır.
Tanrı'nın karar vereceği fikri çok popülerdir ve bu, Çerkeslerin dünya dinlerini neden daha kolay algıladıklarının, sadık bir din bilinçlerinin olduğunun da açıklamasıdır. İslamın-müslümanlığın Çerkeslerin inananları arasında popüler olmasının zemini budur.
İslam'la bu tür ilişkiler Adığe ahlakını zenginleştirir, ona yeni, daha zengin bir manevi içerik sağlar. Adığelik, en yüksek gerçeklik ve var olmanın nihai hedefi haline gelir.
"Cennetteki Yaratan ve onun bahşettiği yeryüzündeki Adığe", Adığe halkının inancının geleneksel sembolüdür.
Bu, aynı zamanda barış, uyum ve karşılıklı anlayış-saygı kültürünün hakim olduğu hümanist İslam'ın kuruluşunun da temelini oluşturur.
Kaynak: Адыги.RU
Özet Çeviri: Çerkesya Hareketi Haber Merkezi