Geçen Cuma günü (17.08.2018) Kabardey-Balkar Cumhuriyeti(KBC) başkenti Nalçik’te Çerkesçe’nin korunması üzerine bir konferans yapıldı. Katılımcılar Çerkesçe’nin resmi iki diyalekti olan Doğu ve Batı Çerkes Alfabeleri için çok uzun zamandır dile getirilen ortak alfabe çalışmalarının yakında çözüme kavuşturulabilmesi umudunu dile getirdiler.
Dünya Çerkes Birliği(DÇB) tarafından Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesinde(KBDÜ) gerçekleştirilen konferansa Rusya Federasyonu, Ortadoğu ve Avrupa’dan 200’den fazla kişi katıldı. Konferansın ana konusu Batı Çerkes diyalekti (Adıgece olarak da bilinir) ile Doğu Çerkes Diyalekti (Kabardey-Çerkesce diyalekti olarak da bilinir) alfabelerin birleştirilip ortak yeni bir alfabe oluşturulmasıydı.
KBDÜ’de akademisyen ve konferans organizatörlerinden biri olan Şogen Aminat şunları söyledi. “Biz alfabenin tamamının değiştirilmesi gerektiğini söylemiyoruz, dile getirdiğimiz şey her iki diyalektinde dil bilgisi özelliklerini dikkate alarak yeni bir alfabe oluşturulması gerekliliği”
KBC Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarından ve konferans organizatörlerinden de biri olan Tabış Murat şunları söyledi. “Çerkes halkı Adıgey Cumhuriyeti(AC), Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti(KÇC) ve KBC olarak üç farlı yönetim birimine bölündükten sonra Soviyet döneminde dil Doğu ve Batı Çerkes dilleri edebiyatı olarak ikiye ayrıldı. Gerçekte Doğu ve Batı Çerkesçe bir dilin iki diyalekti fakat Çerkes bölgeleri arasında farklı idari birimlerin kurulmasıyla bu iki diyalekt birbirinden bağımsız olarak standartlaştı. Bugün Batı Çerkes diyalekti AC’de resmi statüye sahipken, doğu Çerkes diyalekti KÇC ve KBC’de resmi statüye sahip”
“Hızlı bir çözüm” için çağrı
2016 Eylül ayında, Nalçik’te yapılan DÇB’nin 11. Kongresinde KBC başkanı Koko Yuri ortak bir alfabenin oluşturulması için DÇB’nin çok çalışması gerektiğini önermişti.
Tabış Murat cumhuriyet başkanının bu sözlerinin bu konferansının organizasyonu için itici bir kuvvet olduğunu dile getirirken, zaten uzun zamandır bilim insanlarının da bu konu üzerine çalıştığını söyledi.
Geçen Haziran ayı sonunda DÇB’nin Ankara'da düzenlediği toplantıda, yurtdışındaki Çerkes diasporasının üyeleri de, uzun süredir devam eden ortak alfabe tartışmasının daha hızlı bir şekilde çözümlenmesi çağrısında bulundu.
KBC parlamentosu 2002 yılında ortak alfabe oluşturulması için bir yasa tasarısı kabul etmişti. O zamandan berri KBC, KÇC, AC ve diasporadan bilim insanları tek bir standart alfabenin kabul edilmesi için çalışıyorlar.
Şogen Aminat’a göre Batı Çerkes tarafı başlangıçta bu girişime olumsuz yaklaştı bu yüzden bu yasa sonuç vermedi.
Tabış Murat’a göre KBC ve KÇC’den bilim insanları AC başkanı Kumpıl Murat’dan Adigey Devlet İnsani Araştırma Enstitüsü'nün ortak alfabe ile ilgili çalışmalarını hızlandırmasını istedi. “Ve bildiğim kadarıyla AC tarafından genel bir anlaşma kabul edildi. KBC, KÇC bilim insanları ilk adımı attı şimdi Adıgey bilim insanları da düşüncelerini dile getirmeli.” diye de ekledi Tabış Murat
“Ulusal kimliğe saldırı”
Konferansa katılan bir dizi okul öğretmeni, okullarda yerli dillerin öğretilmesi ile ilgili olarak 25 Temmuz'da Devlet Duması tarafından kabul edilen “Eğitim” yasalarında yapılan son değişiklikler hakkında endişelerini dile getirdi. Değişiklikler, Rusya Federasyonunun farklı bölgelerindeki yerli dillerin öğrenilmesinin zorunlu olamayacağı anlamına geliyor.
Yasada yapılan değişiklikler, Türkiye'deki bir dizi diaspora grubu tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Ağustos ayında, Türkiye'de 100'den fazla Çerkes, Çeçen, Oset, Kazan ve Kırım Tatar diaspora grupları Rusya Federasyonunda yerli dillerin korunması konusunda bir bildiri imzaladı.
Bildiride, Rusya Federasyonu halklarının dillerini korumak için mümkün olan tüm yasal mekanizmalara başvuru yapılması gerektiği ve Rusya Federasyonu Anayasa Mahkemesi'nin ana dillerinin öğretilmesi konusunda yapılan değişiklikleri yürürlükten kaldırması çağrısı yapıldı.
Diaspora grupları ayrıca, dil yasası ile ilgili BM, Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası örgütlere de başvuru konusunu da dile getirdiler. Diaspora gruplarına göre, bu yasa değişikliği “ulusal kimliğe saldırı ve asimilasyon çabası”.
23 Temmuz'da Finlandiya, Estonya, Macaristan, İsveç, Norveç, İtalya, Danimarka ve diğer ülkelerdeki birçok önde gelen üniversiteden ve araştırma enstitüsünden dil uzmanları da yasaya karşı çıktılar.
Kaynak: oc-media
Tercüme: Çerkesya Hareketi Haber Merkezi