R.F 'Ulusal Dil Yasası': K. Kafkasya ve Türkiye'deki Kafkasya (Çerkes) Diasporasında Algılanışı -2-

#7870 Ekleme Tarihi 18/01/2022 03:20:59

Veronika Tsibenko 

Asker Tlostnakov

Türkiye’deki Protesto Seferberliği

Türkiye’de de sadece Kafkasyalılar ve onlara katılan diğer Türki halkları değil, aynı zamanda geçici süreyle uzlaşan birbirine rakip Kafkas diaspora organizasyonları birleşerek yasa tasarısına karşı protesto temelli eşi benzeri görülmemiş bir birliktelik oluşturdu.

Örneğin Türkiye’deki bütün önemli Kafkas örgütleri Ağustos 2018’de Rusya okullarında anadillerin zorunlu öğreniminin iptaline karşı forum düzenlemek için birleştiler.

Onlara, Türkiye'nin önde gelen Kırım Tatar ve Nogay örgütlerinin yanısıra Kazan Tatarlarının temsilcileri de katıldılar ( Rusya'da Anadillerin Kısıtlanmasına…, 2018).

Forumun en önemli sonucu, başta Çerkes, Kırım-Tatar, bunlara ilaveten Oset, Çeçen,Nogay, Karaçay-Balkarlı ve Dağıstanlı olmak üzere 180 organizasyon tarafından imzalanan ve farklı dillerde yayımlanan ortak deklarasyonun hazırlanmasıydı (Kaffed,2018a). 

Buna ek olarak, forumun katılımcıları ana hatları kamuoyu oluşturulması; ortak miting, protesto gösterileri ve basın bildirisi hazırlama; resmi makamlar ile işbirliği (Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Rusya Federasyonu Büyükelçiliği); protesto faaliyetleri için Kafkasya’dan maddi ve manevi destek sağlama; BM, AB, AGİT, Avrupa Konseyi ayrıca Rusya ve Türkiye’deki yasal mekanizmalar aracılığıyla konunun yargı düzlemine aktarılması olan yol haritası oluşturdular. 

Bunun için ortak koordinasyon merkezi oluşturulmasına karar verildi (Rusya'da anadilde eğitimi…, 2018). Ayrıca, yasa tasarısından gönüllü öğrenime ilişkin maddenin çıkarılması Kafkas diasporasında gerilimi düşürmedi. “Anadilime dokunma!” cephesi oluştu.

Türkiye Çerkesleri Stratejileri

Aslında Çerkes diasporası protesto faaliyetleri için birkaç temel strateji geliştirdi. Birinci strateji, Rusya Federasyonu diplomatik temsilcilikleri önünde halkların ortak kitlesel miting düzenlenmesine dayanıyordu. 

Benzer bir girişim haziran ayında Çerkes-Fed tarafından “Rusya’daki faşist yasalara hayır!”, “Anadile karşı yasaya hayır!”, “Anadilimiz kırmızı çizgimiz!” sloganları altında İstanbul’da yapıldı ancak sadece birkaç düzine insan toplayabildi (Basın Açıklaması…, 2018).

Sol hareket tarafından önerilen ikinci strateji (Anadillerin Seçmeli, 2018), sadece Rusya halklarını değil, aynı zamanda tüm ezilenleri (kadınlar, işçiler, vb.) birleşmeye çağırdı ve hem Rusya hem de Türkiye’den dil taleplerini dile getirdi. 

Belirtmek gerekirki, Çerkesler düzenli olarak Türkiye’de kendi dil haklarının güvence altına alınmasını talep etmekteler, örneğin, TRT Çerkes gibi 7/24 Çerkes dilinde yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının devlet tarafından finanse edilmesini istemekteler (Çerkesler ''TRT Çerkes''…, 2018).

Üçüncü strateji, kitlesel bir miting yerine, ulusal konvoyların Rusya Federasyonu'nun diplomatik misyonları önünde görev yapmasını ve bunun Çerkeslerin dil taleplerini dile getirmesini ve bunları sosyal medya kampanyaları aracılığıyla teşvik etmesini önerdi (Hatko Schamis, 2018). 

Bu stratejinin bir parçası olarak Haziran 2018’de Kafkasya, Avrupa, Amerika, Türkiye ve İsrail’i kapsayan sosyal ağlarda Rusça olarak #anadilekarşıyasayahayır heştagiyle eylem başlatıldı.

Dördüncü strateji, diğer etnik gruplarla birleşmeye ve Rus yetkililerine ve uluslararası topluluğa toplu itirazlar yazarak tasarıya karşı ortak talepleri teşvik etmeye yoğunlaştı. 

Daha tasarının kabulünden hemen önce Kafkas Dernekleri Federasyonu (Kaffed) konuyla ilgili olarak, RF devlet başkanını etkilemek için “Rusya’da anadilleri kısıtlayan yasa tasarısına karşı Putine mektup” kampanyasını başlattı (Kaffed, 2018b). 

Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkesleri ve yasa tasarısından etkilenen diğer halkları Kaffed tarafından hazırlanan mektubu Başkan Putin’e göndermeye çağırdı. 

Buna ek olarak, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Rusya Federasyonu Devlet Duma’sına, RF içindeki cumhuriyetlerin parlamentolarına, BM yerli halklar daima forumuna (DOCIP) ve UNESCO sekretaryasına yasanın iptaline ilişkin başvuruda bulunurken, Türkiye’deki Kırım-Tatar kuruluşları da bu doğrultuda hareket etti (Kaffed, 2018b).

Ayrıca, bundan ayrı olarak, Kafkasya’da ve diasporada sürekli şekilde ortak sivil direniş ve etnik aktivizm çağrıları yapılmakta (9).

Böylece diasporanın ve Kafkasya’da yaşayan Çerkeslerin stratejileri, Kafkasya’nın ve diğer RF bölgelerinin farklı etnik gruplarının çabalarının birleştirilmesinde ve Rusya yönetimine dil alanında yapılan yeni değişikliklerin iptali için ortak taleplerin iletilmesinde uyuştu. 

Bununla birlikte, diaspora için önemli olan Türk makamları ve toplumunun ve uluslararası platformların katılımı ve dış temsilciliklerdeki protesto faaliyetleri aracılığıyla Rus makamları üzerinde baskıyı arttırmaktı. 

Bunun yanı sıra, Kafkasya’daki Çerkesler eğitim alanında Rusçanın kullanımının genişlemesine karşı, cumhuriyetlerin yerel halklarının dillerinin önemini arttırmak için kamuoyu oluşturma ve bölgesel makamlar üzerine baskı yapma imkânına sahip oldular.

Çerkeslerin Ana Yaklaşımları

Diğer taraftan, Kafkasya halklarının yeni yasaya ilişkin tutumu, diasporadan çok daha değişkendi.

Yani, diaspora, tasarı tartışmasının derhal durdurulmasını ve ardından da kanunun yürürlükten kaldırılmasını talep ederken, o zaman Kafkasya'da tasarıyla ilgili dört ana yaklaşım vardı:

1. Statükonun korunması: Dil alanında var olan düzene dönüş. Yani ulusal cumhuriyetlerde yerel halkların devlet dillerinin zorunlu öğrenimi.

2. Dil Eşitliği: Yerel halkların ulusal dillerinin rolünü artırarak ve Rus dilinin kullanım oranını azaltarak, Rusya Federasyonu devlet dillerinin eşit statüsünü sağlamak. Daha radikal bir seçenek olarak, federal finansman sağlanarak Rusça aleyhine ana dillerin öğretiminin arttırılması.

3. Dil değişimi: Rusçanın Dağıstan’daki Avarca gibi bölgesel dillerden biriyle değiştirilerek, onun halklar arası iletişim dili statüsünün ortadan kaldırılması.

4. Değişikliklerin kabulü.

Az sayıdaki son yaklaşımın savunucuları Rusya Federasyonu'nun ana dillerdeki mevzuatının en yüksek uluslararası standartları karşıladığını ve devletin Rusya halklarına kendi ana dillerini öğrenirken yasal engeller oluşturmadığını belirtiyor (Ve dilim kaybolursa…, 2018). 

Aksine, kabul edilen yasa, ulusal cumhuriyetlerde anadilini öğrenmede birtakım kısıtlamalarla karşılaşan azınlık konumundaki halkların dillerini devletin finansal desteği ile öğrenebilmesine katkı sağlıyor.(Örneğin, Komi, Başkurdistan ve Udmurtya’da yaşayan bir Tatar için).

Aslında bölgesel olarak yerel dilleri öğretme ilkesi aşıldı ve bunun sonucunda, örneğin bir tatar Tataristan dışında ana dil eğitimi alma fırsatı yakaladı.

Aynı zamanda, Rusya Federasyonu'ndaki mevcut ulusal okullar herhangi bir kısıtlama olmaksızın varlığını korumaya devam etti ve devlet ayrımcılık yapmadan ülkenin tüm vatandaşları için ana dilde ders alma olanağı sağlıyor.

Sonuç ve Tartışma

Rusya’daki Çerkesler ile diasporadakilerin ana yaklaşımları birbirinden farklı iken, anlaşamadıkları birkaç istisna dışında yasayla ilgili tartışmalarda onların fikirleri aynıydı. 

Mesela, Rusya’da ve yurtdışında yaşayan Çerkesler arasında, ulusal dillere ilişkin yasanın kabul edilmesinin, Rusya'nın üniter bir devlet haline getirilmesi projesi kapsamında Çerkes dilini yok etmeye ve Çerkeslerin asimile edilmesine yönelik amaçlı bir girişim olduğu düşüncesi baskındır (10).

Aynı zamanda, Çerkesler arasında yasa tasarısı ile ilgili tartışmalarda yönetimin olası asimilasyon politikasının araçlarının incelenmesi önemli yer işgal etmektedir. 

Her şeyden önce onlar Çerkes dilinin devlet dili statüsünü kaybetmesi ve onun ikinci sınıf bir dile dönüşmesinden, anadillerin öğretimi için gerekli olan finansmanın kısılmasından, ulusal bilimsel araştırma merkezlerinin ve ulusal dillerdeki yazılı basınların kaldırılmasından korkmaktadırlar (Ve dilim kaybolursa…, 2018).

Yönetim üzerine etkide bulunmak için Çerkes aktivistler tarafından kullanılan araçlardan bir tanesi ise çeşitli platformlarda, yasanın kabul edilmesi halinde, Çerkesler arasında protesto faaliyetlerinin artacağı, Çerkes gençlerinin radikalleşeceği, ayrıca uluslararası arenada Rusya’nın prestij kaybedeceğine dair görüşler oluşturulmasıdır (11).

Çerkes diasporasının tartışmalarında, anavatanda Çerkes dilinin korunmasının gerekliliği ve Kafkasya’da Çerkes dilinin ortadan kalkmasının yurtdışında yaşayan Çerkesleri asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakacağı düşüncesi hakimdir. 

Bu bağlamda, diaspora Çerkesleri Rusya’da yaşayan Çerkeslere dil hakları için aktif mücadele etmenin yanı sıra, öğretimin, kendi aralarında iletişimin, belge yazımının ve iş ilişkilerinin ana dilde yürütülmesi çağrısında bulunmaktalar.

Bununla birlikte, Çerkes diasporaları Türkiye-Rusya ilişkilerinde herhangi bir gerilim istememekte, çünkü bu durum diasporanın Kafkasya ile olan bağlarını sürdürmesini doğrudan etkilemektedir.

Aynı zamanda, Rusya yönetiminin tam olarak anadilde eğitimi kısıtladığını düşünen, diaspora Çerkesleri devamlı olarak anadilde eğitim ile anadillerin öğretilmesini birbiriyle karıştırmaktalar. 

Ayrıca Kafkasya ile olan etkileşim deneyimine dayanarak, diaspora Çerkesleri RF’nun ulusal cumhuriyetlerinde yaşayan Ruslara zorla ulusal dillerin öğretilebileceği fikrini reddediyorlar.

Dipnotlar: 

(1) Bu makale, 2-4 Kasım 2018 tarihleri arasında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “II. Uluslararası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Sempozyumu”nda sözlü olarak sunulmuş bildirinin gözden geçirilmiş şeklidir ve Rusya Federasyonu Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından desteklenen “Ethnopolitical and Ethnoreligious Mobilisation of Circassians and Turkic Peoples in the Caucasus, Crimea and Diasporas Abroad” (Proje No: 30.2875.2017/8.9) başlıklı proje kapsamında hazırlanmıştır.

(2) Dr., Güney Federal Üniversitesi, Disiplinler arası Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı, tsibenkovv@sfedu.ru 

(3) Dr., Araştırmacı, Güney Federal Üniversitesi, Disiplinler arası Sosyal Araştırmalar Merkezi, tlostnakov@sfedu.ru

(4) 2025 yılına kadar Rusya Federasyonu ulusal politika strateji belgesi. Rusya Federasyonu Başkanının12.09.2012 tarihli kararı ile onaylanmıştır.

 

(5) Burada yerel dillerde eğitim-öğrenim faaliyetlerini sürdüren okullar kastedilmektedir.

(6) Burada Rus Devleti, halkının sadece etnik Ruslardan oluşmadığı, buna karşılık diğer etnisiteleri de içinde barındıran siyasi yapı olarak kullanılmıştır.

(7) Burada ise, “Rus ulusu” ile etnik olarak Ruslardan ziyade, Rusya’da yaşayan bütün halklar kastedilmektedir.

( 8 ) Örneğin: (Maykop sivil toplum…, 2018; Karaçay-Çerkes halk…, 2018; Kabardino-Balkar cumhuriyetinin…,2018; Adıgeli aydınların…, 2018; Kabardino-Balkar cumhuriyetinin Khatuyey …, 2018; Kabardino-Balkar cumhuriyetinin Nartkala…, 2018; Kabardino- Balkar cumhuriyetinin Argudan…, 2018 ).

(9) Örneğin: (Çerkes Dernekleri Federasyonu…, 2018).

(10) Örneğin: (Adıge Hase – Çerkes Konseyi…, 2018; Aloev, 2018; Çerkes, 2018).

(11) Örneğin: (Adıge Hase – Çerkes Konseyi…, 2018; Adige halkı yerli dillerin…, 2018; Kabardey gençlik hareketi…, 2018).

Kaynak: academia.edu, Route Educational and Social Science Journal Volume 5(14), December 2018

Dil-Xabze
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks