Evvel Temmuz, miladi takvimde 14 Temmuz, rumi takvimde ise 1 Temmuz'a denk gelir. Bir Temmuz ya da Temmuz'un başlangıcı anlamındadır.
Hz. Musa (a.s)'nın kavmine ilk vahyini tebliğ ettiği gündür ve Hz Musa'ya inanan 12 kişi vardır, bunlar Hz Musa'nın havarileridir. Yasin Suresi 14. Ayette geçen elçiler bu havariler arasındadır ve ayette geçen, gönderildikleri yer ''Antakya'dır".
Sümerlerdeki Dumuzi, Eski Mısır’da Osiris, Fenike uygarlığında Adonis, Anadolu’da ve Sami uygarlığında ise Temmuz‘dur. Coğrafyalara ve tarihlere göre, olaylar, isim ve anlatımlar toplumlar arasında farklılık gösterse de öz olarak aynıdır.
Genel anlatıma göre, Adonis veya Temmuz ona âşık olan tanrıçanın kıskançlığı yüzünden yeraltına hapsedilir. Daha sonra yaptığından pişman olan aynı tanrıça tarafından kurtarılır. Böylece yılın altı ayını yer altında geçiren Temmuz ya da Adonis geriye kalan altı ayını yeryüzünde geçirir.
Her yıl sonbaharla beraber ağaçların yaprak dökmesi ve meyvelerin tohuma dönüşmesi ile uyuyan doğa gibi kendisi de yer altına çekilerek tanrıçadan ayrılır. Doğanın uyanıp çiçeklendiği, çiçeklerin tomurcuğa dönüştüğü ilkbaharla beraber yer altından çıkıp tanrıça ile yeniden birlikte olur.
Bu tasarım doğanın sonbaharda ölüp ilkbaharda yeniden canlanmasıyla özdeşleşir. Temmuz yeryüzüne aşk ve bereket getirir. Bunun için törenler düzenlenir, değişik yerlerdeki tapınaklara gidilerek adaklar adanır, dilekler dilenir.
Sümerlerden Yunanlılara kadar çoğu bölgede isim değiştirerek süregelen bu efsane aşk, bereket ve bolluğun simgesi sayılmıştır. Yılın en bereketli ayı sayılan Temmuz da adını buradan almıştır.
Bugün Dünya’ya baktığımızda adı benzemese de, hikayesi benzer hatta aynı olan bir çok bayram ve ritüel bulunmaktadır. Tek tanrılı dinlerle beraber yeni algılar, hikayeler ve kutlanma şekilleriyle bu geleneğin devam ettiğine tanık oluyoruz
“Evvel temmuz” kutlamaları Temmuz ayının, yani bereketin, bolluğun, aşkın ve hasadın kutlanmasıdır. Kutlama şekli dini bir ayinden öte bir şenlik, eğlence ve piknik havasında geçer.
Adana, Antakya, Mersin taraflarında Arap Aleviler tarafından kutlanan “Evvel Temmuz”un kutlanma sebebi Hıristiyan Havarilerle ilgili olduğu için Hıristiyan bayramı; 14 Temmuz’a denk gelmesi sebebiyle de Fransız İhtilali’nin yıldönümü kutlamaları ( Bastille Günü ) olarak algılanır ve bir kısım Arap Alevi tarafından reddedilir.
Ancak Antakya’da yaşayan Arap Alevi din adamlarının tamamı bu bayramın tarihçesinin Fransız İhtilali’nden çok daha eskilere dayandığını savunmaktadır.
Dayanakları ise Bayramların, kutsal sayılan günlerin tarihi ve anlamlarının yazıldığı “ıyed”( Bayramlar ) Kitabı’dır. Bu kitaba göre “Evvel Temmuz” bayramının adı “ Iyd ıl Havariyun”, kutlanma sebebi ve hikâyesi ise şöyledir:
Hıristiyanlığı yaymak amacıyla havarilerden ikisi Antakya’ya gelir. Şehre girdikleri sırada Habib-i Neccar ile karşılaşırlar. Habib-i Neccar yatalak oğlunun havariler tarafından iyileştirilmesi sonucu Hz. İsa’ya biat eder. Ama Havarilerin ve Habib-i Neccar’ın çağrılarına rağmen halk yeni dini reddeder. Gelişmeler Antakya kralının kulağına gider.
Durumdan hoşlanmayan kral Havarileri hapse atar. Havarilerden uzun süre haber alınamayınca Hz. Şemğun (üçüncü havari) Antakya’ya gönderilir. Hz. Şemğun gerçek kimliğini gizleyerek saraya sızar ve kralın güvenini kazanır. Amacı havarileri bulmak ve onları kurtarmaktır.
Kralın güvenini kazanan Hz. Şemğun bir yolunu bulup tutsakları kralın huzuruna çıkarır. Havariler Hz. İsa adına dua ederek bir kör, bir Abras ( Albino ) ve kötürümü iyileştirirler. Nihayetinde vezirin ölü oğlunu diriltince vezir ve kral da bu mucize karşısında hemen orada Hz. İsa’ya biat ederler.
Tarih: 1 Temmuz, miladi Takvime göre 14 Temmuz’dur. Bu anlatım Kuranı Kerim’de Maide, Yasin, Bakara surelerinde geçmektedir.
Arap Alevi din adamları (şeyhleri) “Anlatı Hıristiyanlıkla ilgili olmasına rağmen bu bayramı neden kutluyoruz ?“ sorusuna şu cevabı veriyorlar:
Hz. Muhammed kendisinden önceki bütün Peygamberleri ve Kitaplarını hak kabul ederek kutsamıştır. Bu peygamberler ve getirdikleri dinleri kabulü de Müslümanlara vasiyet etmiştir.
Arap Aleviler de bundan dolayı “Evvel Temmuz’u” benimseyip kutluyor. Ancak bu kutlama diğer bayramlar gibi kurban kesip kazanlar kaynatarak, dua ederek yapılmaz. Her ne kadar günümüzde eskisi kadar kutlanmasa da yiyecekler hazırlanıp mesire yerlerine gidilerek piknik, şölen tarzında kutlanır.
Evvel Temmuz, 2000 yılından beri Samandağ’da ‘’Evvel Temmuz Festivali’’ adıyla şenlik havasında kutlanmaktadır. Kutlamalarda kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenerek geçmişten gelen bu bayram ve gelenek yaşatılmaktadır.
"Lyovm Mil İyyem Evvel Temmuz (14 Temmuz) Hel Yevm İl-Keyyis u Mbarek Nsâllah Le Kil Seniy Bittemmo Fiy Tâybin.
Le Kil Seniy Bi Heyr Nşâllah..."
Kaynak: Enstitü Tarih Komisyonu