1 Temmuz, normalde Kanadalıların kırmızı-beyaz giyinip parklarda "Kanada Günü" kutlaması yaptıkları gün. Bu yıl ise 1 Temmuz, tüm eyaletlerde binlerce insanın turuncu giyinip park ve sokaklarda "Kanada Günü iptal!" pankartlarıyla dolaştığı bir gün oldu.
Kutlamaların iptal talebinin nedeni, bu yıl içinde Kanada'da eski yerleşkelerde-okullarda ortaya çıkarılan üç toplu mezar. Bu toplu mezarların her birinde yüzlerce yerli çocuğun kalıntıları bulundu.
Yerleşkeler-okullar, Kanada'da 1880-1996 yılları arasında yerli çocukları Avrupa-Kanada kültürüne asimile etmek için kurulan devlet destekli dini okullara verilen genel isim.
1970'li yıllara kadar yerli halkların çocukları, çocuğun ve ailenin rızası alınmaksızın bu okullara veriliyordu. Yatılı okul ile toplama kampı karışımı olan bu kurumlar, yerli köylerinden çok uzakta inşa edilip, hafta sonu ve tatillerde çocukların aileyle görüşme şansını en aza indirecek şekilde tasarlanıyordu.
Bununla da yetinmeyen federal hükümet, çocukları asimile etme çabalarını baltaladığını düşündüğü aile ziyaretlerini azaltmak için ebeveynlerin rezervlerden çıkışını ve aile ziyaretlerini kısıtlayan bir izin sistemi uyguluyordu.
Bu sistem çocukları hem ailelerinden ayırarak atalarının dilleri ve kültürleri ile olan bağlarını koparan kültürel bir kırıma yol açmış, hem de birçoğunu dinî okullarda fiziksel ve cinsel istismara maruz bırakarak önemli ölçüde kişisel zarar vermiştir.
Mezun olmayı, yani özgürlüklerini geri almayı başaranlar yasal yerli kimliklerini ortadan kaldıran "asimile" vatandaşlar olarak yerli toprakları üzerindeki haklarını da kaybediyorlardı.
Kentlere yerleştiklerinde ise çoğunlukla uyum sağlayamıyor ve ırkçı tutumlara maruz kalıyorlardı.
Sistemin mirası, günümüzde Yerli topluluklarda devam eden travma, alkolizm, madde bağımlılığı ve aşırı sık karşılaşılan intihar olaylarıdır.
Yerleşke-okullarda ölüm oranı çok yüksekti. Aslında, okulda yetkili olan din görevlileri tarafından yapılan tutarsız bildirimler, tıbbi ve idari kayıtların saklanması ve imha edilmesi nedeniyle gerçek ölüm sayısı bilinmiyor. 20. Yüzyılın son yarısında 3000-6000 arası olduğu düşünülen yerli çocuk ölümleri, daha önceki yıllar göz önüne alınırsa on binleri bulabilir.
Ölümlerin başlıca nedenleri olarak, tesislerin sağlıksız şartları (ısıtma, temizlik, temiz su, malzeme) ve yetersiz beslenme sonucu yayılan hastalıklar; çocukların çalıştırılması; disiplin gerekçesiyle uygulanan şiddet; izolasyon-şiddet ve cinsel istismarların yol açtığı intiharlar görülmektedir.
Direniş
1960'lardan itibaren çeşitli köylerde aileler bazen yasal, bazen de sivil itaatsizlik şeklinde direniş gösterseler de, yerli halklar arasındaki iletişimsizlikten dolayı kayda değer bir kazanım elde edemediler.
1990 yazında Montreal yakınlarındaki Mohawk yerleşkesi olan Kanehsatà:ke'de topyekun ayaklanma çıkması ve bu tarz kararlı direnişlerin Kanada'nın diğer yerli halklarına sıçraması sonucu Federal hükümet yerleşke okullarını tamamen kapatma ve yerli halkların taleplerine cevap verecek bir uzlaşma komisyonu kurma kararı aldı.
Özürler
İlk olarak 1986 ve 1991 yıllarında Kanada'nın iki büyük kilisesi özür diledi, daha sonra çeşitli dini kuruluşlardan da özür mesajları geldi.
Devlet seviyesindeki resmi özrün gelmesi ise 11 Haziran 2008'i buldu. Bu tarihte başbakan Stephen Harper İlk Uluslar (First Nations) olarak bilinen yerli halklardan özür diledi. 2017'de ise başbakan Justin Trudeau, kuzeydeki arktik bölgede yaşayan İnuit temsilcilerinden resmi olarak özür diledi.
Eyaletler bazında da özürler devam ederken, yerli halkların temsilcileri yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve topraklarının bozulmaması için somut adımlar beklediklerini her seferinde yineliyorlar.
"Turuncu Gömlek Günü"
"Turuncu Gömlek Günü" geleneği 2013'te, bir yerleşke-okul mağduru olan Phyllis Jack Webstad'ın hikayesini anlattığı bir toplantıyla başladı. Webstad, büyükannesinin okula gitmesi için ona nasıl yeni bir turuncu gömlek aldığını; yatılı okula geldiğinde gömleğinin elinden alındığını ve bir daha geri dönmediğini anlattı.
Bunun üzerine katılımcılar, eskiden yerli çocukların zorla toplanarak yatılı okullara götürüldüğü 30 Eylül tarihinde bölgedeki okullardaki öğrencileri, katliam kurbanlarının anısına turuncu bir gömlek giymeye çağırdılar.
O yıldan beri yüksek katılım gören bu gelenek, bu yıl 1 Temmuz'da kutlanan "Kanada Ulusal Günü"ne de sıçramış oldu, hem de şaşırtıcı derecede geniş bir katılımla!
Bunda da yalnızca geçtiğimiz yıl içerisinde 3 yeni toplu mezarının daha ortaya çıkarılmış olmasının etkisi büyük.
1 Temmuz, zor da olsa tarihinin karanlık gerçekleriyle yüzleşmeyi seçen Kanada'nın ulusal günüydü.
Darısı Türkiye'nin başına.
Kaynak: İleri haber