Kazakistan'da hükümetin istifasıyla sonuçlanan protestolar sürerken, Rusya basınında endişeli yorumlar dikkati çekiyor.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kazakistan'daki durumun gelişimini yakından takip ettiğini söyledi.
Hükümete yakın Komsomolskaya Pravda gazetesi, konuyla ilgili haberini "Rusya'nın ABD ve NATO ile yapacağı en önemli müzakerelerin arifesinde Kazakistan'da renkli devrim başlatıldı" başlığıyla veriyor.
Gazetenin yazarları "Birileri daha önce defalarca denenmiş renkli devrim senaryosunu hayata geçirmeye çalışıyor," yorumunu yaparak, yerel bir zam protestosunun ulusal ölçekte bir kalkışmaya dönüşmesinin başka bir açıklaması olamayacağını ileri sürdüler.
Yazıda ayrıca, Kazakistan'ın Sovyet sonrası dönemde en başarılı siyasi, ekonomik ve demografik performans sergileyen ülkelerden biri olduğu ve bu bakımdan örnek gösterildiği belirtilerek gelişmelerin şaşırtıcı olduğu yorumu yapıldı.
Gazetenin yazarları kişi başı milli gelirde komşularını geride bırakan Kazakistan'da işlerin "sokağa çıkacak kadar" kötü gitmediği görüşünde. Kazakistan'da kişi başı yıllık gelir 11 bin 500 dolar.
Yakın komşusunda baş gösteren istikirarsızlığın NATO'yla masaya oturmaya hazırlanan Rusya'nın elini güçlendiren bir faktör olmadığı görüşü ileri sürüldü. Yazarlara göre, Kazakistan'daki yoğun etnik Rus nüfusu da dikkate alınırsa, Rusya kendini gelişmelerin bir parçası olarak bulmak zorunda kalabilir.
Gazetenin yazarları Ukrayna'da yaşananların yarısının Kazakistan'da da yaşanması durumunda Rusya'yı ciddi problemlerin beklediği öngörüsünü seslendiriyor.
Tsargrad.tv'de çıkan bir yorumda da Kazakistan'daki olayların Ukrayna'daki Maydan'ı hatırlattığına dikkat çekildi. Yorumda etnik Rus nüfusun zarar görmesi durumunda Rusya'nın doğrudan müdahele etmesi gerektiği fikrine de yer veriliyor.
Haberde ayrıca Kazakistan'ın Kiril yerine Latin alfabesini tercih etmesine de atıfta bulunarak, "Acaba Rusya'dan yardım isteyecek olurlarsa mektubu hangi alfabeyle yazacaklar?" sorusu yöneltiliyor.
Ukrayna parlamentosunun eski milletvekili, politolog Spiridon Kilinkarov ise analizinde, "İnsanları Kazakistan'daki meydanlara döken sorunun derinliğini anlamak için Ukrayna ve Kazakistan'daki gaz fiyatlarını tenge ile karşılaştıralım. Fiyatı iki katına çıktıktan sonra bile (protestolar sonrası zam geri alındı) Kazakistan'daki benzin istasyonlarındaki LPG 120 tenge, Ukrayna'da aynı gazın fiyatı 320 tenge. Belki de sorun benzin fiyatıyla ilgili değildir, bu sadece bir bahanedir ama asıl sebepleri çok daha derindedir" dedi.
Kilinkarov, “NATO ile önemli müzakerelerden önce Kazakistan'ı sallamak, Rusya'nın müzakere pozisyonunu önemli ölçüde zayıflatıyor. Çünkü eski Sovyetler Birliği'nin tüm cumhuriyetleri Rusya'nın çıkarları alanına dahil. Ancak, sadece Batı'yı suçlamak ve iç sorunları anlamaya çalışmamak yanlış olur. Durumun istikrara kavuşacağına eminim, ancak nedenini anlamak ve sonuç çıkarmak gerekiyor" diye ekledi.
Rus siyaset bilimci Semyon Bagdasarov, "Kazakistan'da gözlerimizin önünde başka bir renkli devrimin gelişiyor" yorumunu yaptı. Bagdasarov, “Bu gelişmeler Rusya'nın çıkarına değil. Sınırlarımızı ateşe verenler, istikrarsızlık kuşağı oluşturanlar bunu çok iyi biliyorlar. Kazakistan'da 3,5 milyon Rus yaşıyor. Ortak sınırımızın uzunluğu 7 bin 600 kilometre. Tüm bunlar, son gelişmelerle ilgili soruları gündeme getiriyor" dedi.
Yazarlar ve politikacı Zahar Prilepin ise herhangi bir turuncu devrimin üç faktörün varlığına bağlı olduğunu savunarak, "Bunlar korkusuz bir sokak ve dış medya; siyasi ve mali destek; muhalefetin (veya muhalefet olmaya hazır olanların) en azından birkaç kilit pozisyonda iktidarda olması. Şimdiye kadar Kazakistan'da ilk etabın bulunduğu dikkat çekiyor. Diğerleri ise kuluçkada. Dikkatle takip etmeniz gerekiyor" diye görüş bildirdi.
Kaynak: TürkRus