Fransa'da yayın yapan Le Point dergisi son günlerde Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalar ekseninde Türkiye ve Rusya ilişkilerini ele alan bir makale yayınladı.
Luc de Barochez imzalı haber analizde, Suriye'de Putin ve Erdoğan birbirlerinin çıkarlarını dikkate aldıklarını ve çatışma konusunda fazla ileri gitmemeye hazır olduklarını gösterseler de, Türkiye'nin Kafkasya'ya müdahalesinin yeni bir yüzleşmeye neden olduğunu, Putin’in eski Sovyet coğrafyasını kontrol edip edemeyeceğinin cevabını arıyor.
‘Sultan Erdoğan, Çar Putin'e meydan okuyor’ başlıklı yazıda; Dağlık Karabağ çevresindeki şiddet olayları, iki despot lider arasındaki çatışmayı gizliyor. Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, Rus ve Osmanlı imparatorlukları arasındaki asırlık çatışmalara yeni bir sayfa açıyor...
İlk raundun ilk kez Rusya sınırları boyunca sorunlar yaratabileceğini gösteren Erdoğan'ın lehine sonuçlandığı vurgusunun yapıldığı yazıda, Putin için Erdoğan’ın bu hamlesinin endişe verici bir durum olduğu belirtiliyor.
Erdoğan iki kırmızı çizgiyi aştı: Azerbaycan'ı yeni bir saldırgan İslamcı politika aracına dönüştürdü ve cepheye Suriyeli paralı askerler gönderdi. Uzun süredir var olan İslamcı tehdide yeniden enerji verdi ve orada askeri operasyonlar yürütebilecek tek gücün Rusya olmadığını gösterdi.
Moskova, özellikle 1990'larda şiddetli savaşların yaşandığı Çeçenya olmak üzere Kuzey Kafkasya'daki Müslüman cumhuriyetlerdeki olası istikrarsızlıktan ciddi şekilde endişe duyuyor.
Putin, şimdiye kadar bölgede yaşanan her istikrarsızlığı kendi lehine çevirmeyi başardı.
Sovyet sonrası alan her zaman istikrarsızlıkla karakterize edildi, ancak yakın zamana kadar Putin burayı kendi avantajına kullanmayı başardı. 2014'te olduğu gibi, Kiev'deki karışıklığın ortasında elini Kırım'a koyduğunda veya 2008'de, Gürcistan'ın Güney Osetya üzerindeki kontrolünü pekiştirme hatasından yararlandığında, bölgede yaşanan istikrarsızlıkları hep kendi lehine çözmeyi başardı.
Ancak bu durumun yeniliği ve farklılığı, Rusya’nın artık oyununu empoze edememesidir. Erdoğan, Libya'da yılın başında olduğu gibi, Kafkasya'daki uyumu kendi yöntemiyle değiştirdi (aynısını Suriye'de de yapmaya çalıştı ama işe yaramadı). Her durumda, Rus çıkarlarına karşı çıkmaktan çekinmedi.
ABD'nin çekilmesinin ulusların kurulmasının önünü açtığı sık sık söylenir. Bununla birlikte, Avrupa ile Asya arasındaki sınırda, Vladimir Putin’in birliğini sürdürmesi zor olan Rus imparatorluğu ve Recep Tayyip Erdoğan'ın iç sorunlardan kaçmak için canlandırmaya çalıştığı Osmanlı İmparatorluğu’nun geri dönüşü var.
Krizdeki ülkeler olan Suriye Libya ve Kafkasya’da meydana gelen krizlere sebep olan ve bu krizlerin başında iki Tiran görüyoruz. İki Tiran'ın, Suriye, Libya ve Kafkasya'dan sonra yeni kriz ve mücadele alanı olarak Avrupa’da Balkan’ları görebiliriz.
Kaynak: HABER RUS