MOSKOVADA GERGİN BEKLEYİŞ: "EĞER ACİLEN BİR ADIM ATILMAZSA....."

#730 Ekleme Tarihi 26/11/2015 10:15:24
  Rusya’nın mevcut siyasi yapısı içinde “tek kanaat önderi” olan Başkan Putin’in “Sırtımızdan bıçaklandık” sözleriyle, burada Türkiye’ye dönük psikoloji tamamen değişti... Herkesin yüzünde gülücükler açtıran “dost ülke, milli daça Türkiye” gitti; bir anda “terör destekçisi, IŞİD yanlısı Türk yönetimi” imajı geldi..   Rus medyasında neredeyse tek gündem maddesi Türkiye ve özellikle Erdoğan. Sürekli olarak, “Rus jetini Suriye hava sahasında düşüren Türkiye yönetiminin terörist IŞİD ile aynı çizgide olduğu” tekrarlanıyor. TV’ler özellikle Erdoğan’ın ailesiyle ilgili, daha önce Türk basınına da yansıyan “kaçak petrol satışı” iddialarını öne sürüyor. Hatta Rus NTV televizyonunda “Erdoğan Klanı” diye özel bir haberle bu iddialar uzun uzun anlatıldı. Putin, Medvedev ve Lavrov’un açıklamalarından “büyük fotoğrafa” bakınca, iplerin daha da kopması durumunda Rusya tarafından bu konuda yeni iddialar geleceği tahmin edilebilir.   Özellikle federal TV kanallarında şemsiye bir anda tersine döndü. Mikrofon uzatılan kişi ister politikacı, ister analist, ister sokaktaki adam olsun benzer negatif sözler işitiliyor: “Türkiye’ye tatile gidilmesin, Türk malları alınmasın, Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulansın vb...” Arada tek tük “ılımlı-uzlaşmacı-ihtiyatlı” söz söylemek isteyenler çıksa da, sesleri işitilmiyor. TV’lerdeki açık oturumlarda oklar hep Türkiye'ye yöneltiliyor...   Gümrüklerde fiilen blokaj başladığı haberleri dün sabah gelmeye başladı, akşama doğru Rus medyasında geniş haber oldu. Bugün önemli bazı gazetelerin manşetinde. Bir tavuk üreticisinin izninin iptali, Türk mallarına çıkarılacak güçlüklerin işaret fişeği sayıldı... Bugün bu konuda radikal adımlar ilan edilmesini Rus basını bekliyor...   Moskova’da iş yapan bir Türk işadamı arıyor: “Gümrüklerden haber verdiler. Artık Türk malı bırakmıyorlar. Türk menşeli malları tek tek arıyorlar. Böyle giderse ticaret tamamen biter. Durum vahim...”   Bir başka işadamı dert yanıyor: “Bir yıldır Rusya derin krizde, Batı yaptırımları var, devalüasyon herkesi batırdı diye ağlıyorduk. İşler zaten batma noktasındaydı. Şu anki manzarayla karşılaştırınca, meğer biz krizde değil cennette yaşıyormuşuz! Keşke ikili ilişkilerimiz böyle bozulamasaydı da beş yıl daha ekonomik kriz devam etseydi...”   Türk camiasıyla çok yakın olan bir Rus işadamı arıyor: “Bunca yıldır nasıl mükemmel bir ilişki kurmuştuk. Değer miydi Suriye yüzünden bu hale getirmek? Çok yazık, çok... Emeklerimize yazık. Yine de umudu tamamen kaybetmemek lazım. İlk günler fazla öfke olur, heyecan olur. Bir süre sonra ortalık sakinleşir, hayat yavaş yavaş normale döner. Dua edelim...”   Böyle dönemlerde herkes aşırı heyecanlı oluyor. Birisi, “Havaalanında Türklere zorluk çıkarıyorlar” diyor. Diğeri arıyor, “Ben burada çalışan, vizesi olan işadamıyım. Kimse sorun filan çıkarmadı. Turistim diye vizesiz girmek isterken işadamı olduğu anlaşılan, derdini anlatamayan birilerini geri gönderdiler” diyor.  Sabah telefon çalıyor. Vnukovo'da 15'e yakın yolcunun ilk uçakla geri gönderilmek üzere bekletildiği söyleniyor... Rusya'ya turist olarak gelenlerin otel rezervasyonunu belgelemeleri, ticari amaçla gelenlerin vize almaları şart. Hele bu ara elini kolunu sallayarak gelenin, ziyaret nedenini belgeleyemeyenin bir sonraki uçakla iade riski yüksek. Rus tarafının “sıkmaya başladığı” kesin, ama her kurumda en azından şu an bu farklı yoğunlukta... En kötüsü gümrüklerden mal girişleri...   Bir başkası Moskova Büyükelçiliği önünden haber veriyor: “Taşlarla tüm camı çerçeveyi indirdiler. Ben 1990’ların ortasında ilişkilerin çok kötü olduğu zamanları da biliyorum, böyle bir manzara görmedim... Tepki çok fazla...”   Medyanın sürekli aynı haberleri vermesi, Türkiye’yi açıkça hedef yapması elbette toplumun psikolojisini de etkiliyor. Nasıl ki Türkiye’de Rus elçiliği önüne yürüyen slogan atan göstericiler varsa, aynısı Rusya’da da var.  Onlara bakıp genel hüküm vermek yanlış.   Türkiye ile ilişkilerin bozulmasına çok üzülen de var, “Geç bile kaldık” diyen de... Gazetelerde okur yorumlarına bakınca ikincisi çoğunlukta. Rusya’da zaten “en tepedeki isim” ne derse, kamuoyu anında o çizgide şekilleniyor ya da şekillendiriliyor. Bu kez de durum aynı. Sonuçta Suriye operasyonu başladığından beri ilk kez Rusya’ya can kaybı haberi geldi ve bir pilotu kaybetmiş olmanın acısı çok büyük...   İş dünyasındaki genel kanı şu: “Eğer hemen bir şeyler yapılıp krizin tırmanması önlenemezse işimiz çok zor. Zaten kriz yüzünden pek çok işadamı tezgahı kapatacak hale gelmişti, bir de böyle bir darbeyi kaldırmak zor. Zaman aleyhimize işliyor. Acilen adım atılmalı.” Herkes birbirine aynı soruları soruyor: "Erdoğan Putin'i aramış mı?", "Telefonda konuşmuşlar mı?", "Bu saatten sonra Putin konuşur mu?", "İlişkilerimizi 11 Eylülü'nü mü yaşıyoruz?", "Bu kadar iyi giden ilişkileri bir anda feda etmeyi göze alırlar mı?", "Putin bundan sonra Erdoğan'a Poroşenko muamalesi mi yapar?", "Geri adım atılmaz mı?", "Bir sonraki adım vize konması olur mu?", "Türkiye'deki Rusları, Rusya'daki Türkleri düşünen var mı?". Sorunun tonla, cevabın gramla olduğu günlerde Moskova'da gergin bekleyiş sürüyor... 26-11-2015 Kaynak  http://www.turkrus.com/HaberDetay.aspx?id=130015%2F  
Dünyadan
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks