NAZIM HİKMET'İ, ÖLÜMÜNÜN 58. YILDÖNÜMÜNDE SAYGIYLA HATIRLIYORUZ
Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki 15 Ocak 1902'de Selanik'te dünyaya geldi.
Emekten, emekçiden, haktan ve özgürlükten yana oldu.
Komünist Partisi üyesi olduğu için ve siyasi düşünceleri yüzünden defalarca kere tutuklandı ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirdi.
Şiirleri elliden fazla dile çevrildi, eserleri birçok ödül aldı.
Çağdaş şiirinin en önemli isimlerindendir ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Şiirleri yasaklanan, yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı.
1951 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edildi.
Daha güzel bir dünya için hem yazan hem de mücadele eden Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 sabahı geçirdiği kalp krizi sonucu, sürgünde hayatını kaybetti.
Moskova'da, ünlü Novodeviçi Mezarlığı'nda (Rusça: Новодевичье кладбище) gömüldü.
Ölümünün 58. Yıldönümünde Nazım Hikmet'i saygıyla anıyor ve hatırlıyoruz...
"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde,
dişler kenetli,
ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim..."