Onur, Sadakat ve Cesaret Deyince "Adınız Geliyor Aklıma"... ROSENBERGLER!

Çiftin 18 Haziran’da idam edilmesine karar verilmişti. Ama 18 Haziran Rosenberglerin 14. evlilik yıldönümleriydi. İnfazın bir gün ertelenmesini rica ettiler. Kabul edildi. Ve 19 Haziran 1953'te idam edildiler. 

İkinci Dünya Savaşından sonra ABD ile Rusya arasında “Soğuk Savaş” başlamış, ABD, en büyük tehlikenin komünizm olduğunu ilan etmişti dünyaya. Binlerce insan gözaltına alındı, tutuklandı. Kimse ses çıkaramıyor, hakkını arayamıyordu.

İnsanlar korkudan komşularını, arkadaşlarını, meslektaşlarını ihbar etmeye başladılar. Herkes kendini kurtarmaya çalışıyor, kendi canını kurtarmak için bir başkası hakkında “gizli tanıklık” veya “yalancı tanıklık” yapmayı kabul ediyordu. 

Yahudi kökenli Julius ve Ethel ROSENBERG çifti işte bu günlerde Sovyetler Birliği adına casusluk yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandılar ve idama mahkum edildiler.

Dünya ayağa kalktı. Papa, Eisenhower'a bir mektup yazdı. Jean Paul SARTRE, Pablo PICASSO, Albert EINSTEIN, Jean COCTEAU, Frida KAHLO, Diego RIVERA, Robert TAYLOR, Ronald REAGAN, Ellia KAZAN, Bertolt BRECHT, Paul ROBSON, Lili HELMANN gibi aydınlar Amerikan hükümetini ve mahkemenin idam kararını protesto ettiler. 

Julius ve Ethel ROSENBERG bir fabrikada çalışan sıradan iki işçiydi. Sendika ve komünist partisi üyesiydiler. Julius 1947 yılında yürürlüğe giren “Taft Hartley Yasası”na göre, Komünist Partiye üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldı. Sonra, David GREENGLASS adlı bir itirafçı-iftiracı polise Julius'un Sovyetler Birliği hesabına casusluk yaptığını söyledi. Julius 17 Temmuz 1950’de, karısı Ethel de 11 Ağustos’ta tutuklandılar. 

Bütün sorgu boyunca ve mahkemede her ikisi de kendilerine yöneltilen casusluk suçlamalarını kesin dille reddettiler. Ama 5 Nisan 1951’de ölüm cezasına çarptırıldılar. Karar tüm dünyada tepkiyle karşılandı. Çünkü somut bir delil yoktu, suçlamalar gizli tanıklar ve sahte belgeler üzerinden yürütülüyordu.

İdam cezası kararına tepkilerin büyümesi nedeniyle McCharty ekibi ROSENBERG’lere Sovyet ajanı olduklarını kabul etmeleri halinde idam edilmeyecekleri ve kendilerini bekleyen çocukları Robert ile Michael’a kavuşacakları teklifini yaptı, ama Julius ve Ethel ROSENBERG’ler bu teklifi reddetti. Yanıtları netti: “Peki ya suçsuzluğumuza inanan milyonlarca insan ne olacak?”

Savcılar, ROSENBERG çiftini birbirine düşürmeye de çalıştılar. Ethel’e kocasının kendisine ihanet ettiğini, Julius’a da Ethel’ in kendisini ele verdiğini söylediler, ama ikisi de bu yalanlara kanmadılar. Ve savcının Ethel'e suçunu itiraf etmesi halinde kendisinin affedileceğini, kocasının suçlu olduğunun kesinleştiğini söylemesi üzerine, Ethel ROSENBERG o zaman tarihe geçen şu sözleri savcının yüzüne haykırdı: 

“Ey yollarını şaşırmış yiyiciler, ey satılmış insanlar, ey bu güzel dünyamızı kirleten iğrenç mahlukatlar! Yanıt mı istiyorsunuz? İşte size yanıtım: Sizin lanetlenmiş bağışlamanıza boyun eğip yaşamaktansa, suçlu bulduğunuz kocamla birlikte ölmeyi tercih ederim.”

Sovyetler’e atom bombasının sırrını verdikleri iddia edilen çiftin 18 Haziran’da idam edilmesine karar verilmişti. Ama 18 Haziran Rosenberglerin 14. evlilik yıldönümleriydi. İnfazın bir gün ertelenmesini rica ettiler. Kabul edildi. Ve 19 Haziran 1953'te idam edildiler. 

Kaynak: Ümitse