Prof. Merab Chukhua: Rusya Çerkes Soykırımını Tanımalı, Vatanlarına Dönmek İsteyenleri Kabul Etmeli

#7000 Ekleme Tarihi 22/05/2021 06:49:02

PROF. MERAB CHUKHUA: "RUSYA ÇERKES SOYKIRIMINI TANIMALI, TAZMİNAT ÖDEMELİ, ANAVATANLARINA DÖNMEK İSTEYENLERİ KABUL ETMELİDİR"

Prof. Merab Chukhua ( 22 Şubat 1964 ) Tiflis Devlet Üniversitesi Kurucu Direktörü ve Tiflis Çerkes ( Adığe ) Kültür Merkez başkanı. 2011 yılında Gürcistan Parlamentosu'nun tanıdığı "Çerkes Soykırımı ve Sürgünü"nün dosyasını hazırlamıştır.

Prof. Merab ile genel olarak soykırım ve özelde Çerkes Soykırımı üzerine konuştuk.

INFOCHERKESSİA : Merhaba Merab, soykırımın bir tanımını yapmak mümkün mü? Ve Soykırımlar için bir zaman aşımı var mı?

MERAB CHUKHUA : Herhangi bir ülkenin yerli halkının veya bir mezhebinin nüfusunun yüzde 20'sinden fazlası fiziksel olarak imha edildiğinde soykırım işlenmiş sayılır.

Çerkesler söz konusu olduğunda, Rusya, toplam nüfusun en az yüzde 30'unu yok etti ve yüzde 50'sini zorla sınır dışı etti; bu da Çerkeslere karşı işlenen suçların soykırım ve etnik temizlik yönünde işlendiği anlamına geliyor.

Çerkes soykırımı, Çerkes Çumhuriyetleri ve Gürcistan Parlamentosu tarafından resmen tanındığından, soykırım ve etnik temizlik gerçeği kanıtlandığı için Rusya'nın işlenen suçlardan sorumlu tutulması gerekiyor. Bütün Çerkeslerin kendilerini soykırım kurbanı gibi hissetmeleri çok önemli, bu nedenle bir zaman aşımından söz edilemez.

INFO : Tarihin herhangi bir yerinde işlediği soykırımı kabul eden bir ülkenin ne gibi sorumlulukları var? Soykırımın tanınması kurbanlarına ne gibi kazanımlar getirecek?

M: C. : Rusya tarafından işlenen soykırımın tanınması durumunda, Rusya uluslararası sözleşmelerde öngörülen tazminatları ödemek zorunda kalacak. Modern dünyada böyle bir uygulama var. Mesela Almanya Yahudi soykırımı için tazminat ödedi.

Almanya bunun için yeterli bir tazminat ödedi ve bu süreç, daha birkaç yıl önce sona erdi.

Ek olarak, Rusya Çerkesleri anavatanlarına geri alma taahhüdünde bulunmalı ve geri dönüşler, seçtikleri bölgelere; yani zorla sınır dışı edildikleri bölgelere geri dönebilmeliler.

INFO 3 : Soykırıma maruz kalan bir halkın muhatabından bu soykırımı tanımasını istemesinin sakıncaları var mıdır? Bu durumda nasıl bir yol izlenmelidir?

M. C. : Çerkes soykırımı ile ilgili, ilgilenen taraflar için mevcut olan açık gerçekler var. Suç, bir gerçektir; bu nedenle modern dünya Çerkeslerin meşru taleplerini desteklemek zorundadır.

Bunun güzel bir örneği, Çerkes soykırımını gönüllü olarak tanıyan ve Anaklia kentinde soykırım kurbanlarına bir anıt diken Gürcistan'dır.

Çerkesler ve genel olarak yeryüzündeki hiç bir millet, küresel süreçlerden izole değillerdir; bu nedenle insanlığın ilerici kesimleri, özellikle Avrupalılar, Batı medeniyetinin ülkeleri Çerkeslerin yanında olmak zorundadır. Ne yazık ki Brüksel'in gündeminden çıkarılan Avrupa Parlamentosu'ndaki duruşmalara devam etmek zorundalar. Bence bu, Rus baskısı altında gerçekleşti. Çok üzücü bir gerçek ve AB'ne güveni sarsıyor.
Attachment
 

INFO 4: "Geçmişiyle, özellikle soykırım gibi suçlarla yüzleşemeyen bir toplumun-devletin demokrasisi kusurlu olur, demokratikleşmesi mümkün olmaz" diyebilir miyiz? RF'nun sistemi ve liderleri bir kaç kere değiştiği halde, siyasi karakterinin ve dış politikasının değişmemesinde bir rol oynadığını düşünüyor musunuz?

M. C. : Günümüzde Rus demokrasisi çok zayıf, hatta bu ülkede pratikte demokrasi yok; bu nedenle Rus siyasi elitinin uygun sonuçlar çıkarabileceklerine dair bir beklentim yok.

Rusya'nın dış ve iç politikasının temeli kaba kuvvettir, hümanizm ilkelerinden çok uzak bir güç politikasıdır.

Rusya Çerkes sorunlarının farkına varana ve onları ülkesinin tam vatandaşları olarak görene kadar, demokrasisine olan inancım sıfırdır.

Genel olarak Rusya, ama özellikle de Putin'in otoriter rejimi, ulusal azınlıkları Rus devletinin taleplerine uymak zorunda olan köleler olarak görüyor.

Rusya demokratik bir devlet olmalı, yoksa kaotik bölgelere dağılacaktır ki bu dünya için çok kötü bir senaryo. Biz Kafkas halkları bugün her iki seçeneğe de hazırlanmalıyız.

INFO 5: Gürcistan devleti Çerkes Soykırımını resmen tanıdı. Bunun için Gürcistan Devletine ve dosyayı hazırladığınız için size bir kez daha teşekkür ederiz. Bu, Çerkeslerin dünyaya Soykırımı anlatmasına nasıl katkı sağlar? Üzerine ne inşa edilebilir?

M. C. : Gürcistan'ın Çerkes soykırımını tanıması, Çerkeslerin zaten bildiklerini doğrulayan tarihi öneme sahip bir olaydır.

Gürcistan'ın Çerkes Soykırımı tanıması büyük umutlar yaratmakta ve Çerkes aktivistlere, Gürcistan'ın ortakları olarak, soykırımın tanınması için Batılı devletlere başvurma şansı vermektedir.

Bence Gürcistan'ın tanınması Baltık ülkelerinde, belki Polonya'da ve diğer Avrupa başkentlerinde Çerkes soykırımı hissini tazeledi...

INFO 6: "Rusya Federasyonu'nda Çerkes Soykırımı'nı kabul ettirmek mümkün değil, boşuna uğraşmayın, ileriye bakın" diye düşünenler var? Soykırımı dünyaya anlatma ve tanıtma faaliyetlerinin kimliğin inşası ve geleceği üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri var mı?

M. C. : Kötümserlerin tarih yapamayacaklarını, hatta gelişimini yavaşlattıklarını söyleyebilirim. Doğada her şey değişebilir, Rusya da değişecek. Kötümserlerin hiçbiri 21 Aralık 1991'de, dünyanın 22 Aralık 1991'de Sovyet İmparatorluğu'nun olmadığı bir dünyada gözlerini açacaklarını düşünmemişlerdi.

Gorbaçov'un Rusya'sı, Yeltsin'in veya Putin'inkinden çok daha demokratikti. Buna rağmen, demokrasisinin eksik ve bir ulusal politikasının olmaması, özellikle de 9 Nisan'da Tiflis'te yaşananlar ve Baltıklardaki kararlı ulusal hareketler Sovyetler Birliği'nin emperyal sisteminin çökmesine neden oldu.

Çerkeslerin doğru yönde atacakları adımlar her zaman anlamlıdır...

INFO 7: Şunu söyleyenler de var; “ABD, Gürcistan'ın Çerkes Soykırımı'nı tanımasını istedi. Çünkü niyeti Rusya Federasyonu'nu sıkıştırmaktı". Siz kesinlikle daha iyi biliyorsunuz: Gürcü Devleti 2008'den sonra Çerkes Soykırımı'nı neden tanıdı?

M. C. : 2008'de Gürcistan, Kafkasya'da Çerkeslere, Çeçenlere ve İnguşlara karşı defalarca kere yapılanları kendisi tecrübe etti.

2008 yılındaki Rus saldırganlığı ile Gürcistan devletinin liderlerinin Kafkasya'daki eylemleri kararlı hale geldi.

Bizim Çerkeslerle her zaman diyalogumuz oldu.

2011 yılında yapılan ve Çerkes diasporasının anavatanlarına dönüşlerine Gürcistan'ın yardım edeceği konusu, daha 1991 yılında Başkan Zviad Gamsakhurdia'nın, Çerkes diasporasının temsilcileriyle yaptığı toplantıda konuşulmuştu.

Benim ilkesel görüşüm, Çerkeslerle, İnguşlarla, Çeçenlerle, Dağıstanlılarla ve Osetlerle yakın ilişkileri olmayan bir Gürcistan'ın bölgede var olamayacağıdır.

Kuzey Kafkasya'nın diğer halkları hala Rus İmparatorluğu'nun işgali altında, ama Gürcistan bağımsız bir devlet olduğu için; Gürcistan, Kafkas halkları arasında özgür bir alan yaratmak zorundadır.

Dolayısıyla, 2008 yılında Gürcistan, hayati çıkarları doğrultusunda doğru ve Kafkas dayanışması ilkesine uygun bir şekilde hareket etti.

Amerika Birleşik Devletleri'ne gelince, tam tersine, bu süper güç, kural olarak, sert adımlar atma politikasından kaçınıyor...

Attachment
 

SORU 8: "Gürcistan Çerkeslerle Abhazların arasını bozmak için Çerkes Soykırımını tanıdı" diyenler de var. Gürcistan'ın böyle bir beklentisi var mıydı, var mı?

M. C. : Gürcistan'ın Çerkeslerle dostane ilişkileri geniş kapsamlı bir ilişkiyi hedeflediğinden ve Gürcistan, sonunda Çerkes faktörünün Abhaz-Gürcü diyalogunda olumlu bir rol oynayabileceğini fark ettiğinden, böyle bir görüş yalnızca Rus anlatısı olabilir.

Doğrusu, Gürcistan'ın Abhazya ile ilişkilerinde Çerkeslerin desteğine ihtiyacı olduğunu söylemektir; başka bir deyişle, Gürcü-Çerkes iyi komşuluk ilişkileri Abhazlarla diyalogda sadece olumlu bir rol oynar.

Bu arada, Gürcistan'ın Ruslar tarafından işlenen Abhaz soykırımını tanıması için yoğun bir şekilde çalışıyorum. Bildiğiniz gibi Abhazlar bunu zaten tek taraflı olarak yaptılar.

INFO : Çerkesler, Çerkes Soykırımını tanıyan ve Çerkeslere "Sürgünde Halk" statüsü veren Gürcistan'da ne tür haklar elde ediyor? Örneğin, Çerkes Gençliğinin Gürcistan'da üniversite eğitimi, ikamet ve hatta vatandaşlık alması mümkün mü? Nasıl?

M. C. : Gürcistan, Çerkes soykırımını tanıyarak dünyadaki Çerkes temasını harekete geçirdi, ancak BM'de Batının desteğine ihtiyaç duyduğu için Çerkeslere "Sürgünde Halk" statüsü veremeyecek.

Çerkes gençleri Gürcistan'da üniversite eğitimi alabiliyor ve birçok Çerkes Gürcistan'da ikamet ve vatandaşlık aldı; işlem hala geçerli.

INFO : Bugün Çerkeslerin tarihi vatanları Çerkesya'da 3 Cumhuriyeti ( ikisi Karaçay Balkarlarla birlikte ) var. Rusya Federasyonu'nun Çerkeslere böyle siyasi kurumlar örgütleme hakkı vermiş olması, soykırımın telafi edildiği ve sorunun çözüldüğü anlamına gelir mi?

M. C. : Bugün Çerkesya'da Kremlin tarafından yapılan her şey sadece makyaj olarak değerlendirilmelidir. Üç Çerkes Cumhuriyeti de, Çerkes dili ve dini dahil, Çerkeslere ait olan her şey baskı altında olduğundan, soykırım politikasının devamı niteliğindedir.

Karaçay-Balkarlarla, hatta tarihi Çerkesya'daki Rus nüfusu ile sürekli diyalog içinde olmak gerekiyor, bu alanda işbirliği yapmak mümkün diye düşünüyorum.

INFO : Rusya Federasyonu aydınları, Rusya Federasyonu'nun bazı suçlarından bahsetmekten hoşlanmıyorlar. Resmi tarihi neredeyse sorguluyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz, bunun sebebi nedir? Bu tutumun Rusya Federasyonu'nun demokratikleşmesini zorlaştırdığını düşünüyor musunuz?

M. C. : Tabii ki! Kremlin, aydınları kontrol ediyor ve tamamen kontrol altında tutmaya çalışıyor, ancak "Rusya Federasyonu aydınlarının Rusya'daki bazı suçlardan bahsetmekten hoşlanmaması", tüm Rusya'nın böyle düşündüğü anlamına gelmiyor.

Hayır, şahsen Çerkes hareketini ve onun aktivistlerini destekleyen birçok Rus tanıyorum, bu görüşlerini konferanslarda sıklıkla yüksek sesle dile getiriyorlar.

Bu insanlar resmi tarihe karşılar ve bir rapor yazarak Çerkes soykırımına katılmayı reddeden General Raevsky gibi davranıyorlar.

Attachment
 

INFO : Geçmişleriyle yüzleşmeleri hem Çerkes toplumunun hem de Rusya Federasyonu'nun demokratikleşmesine katkıda bulunabilir mi?

M. C. : Çerkes toplumu birleşir birleşmez, her yönden daha fazla sonuç alabileceğiz.

INFO : Siz ve Gürcistan, Çerkes Soykırımı'nı Rusya Federasyonu'na ve dünyaya anlatmak için başka ne yapmayı düşünüyorsunuz? Sizce Çerkesler ne yapmalı?

M. C. : O dönemde Gürcistan'daki tüm Çerkes etkinliklerine katıldım, bir rapor yazdım ve ardından Çerkes soykırımı üzerine kitap yazdım ve Gürcistan Parlamentosu tarafından kabul edilen bir taslak tanıma metni hazırladım.

Gürcistan, Çerkes Kültür Merkezi'nin dünya çapındaki faaliyetlerinin de kanıtladığı gibi, Çerkeslerle işbirliğine devam ediyor.

Sevgili dostlarım Çerkeslere, Çerkes ulusunun dirilişi ve özgürlüğü için birlik ve verimli bir işbirliği diliyorum. Bu, birleşik bir Çerkes projesi çerçevesinde planlı çalışmayı gerektiriyor...

INFO : Eski-otantik bir "Çerkes Köyü" inşa etme projeniz vardı. Bu proje üzerinde çalışmaya devam ediyor musunuz?

M. C. : Bir "Çerkes köyü" inşa etme projesine gelince, size bunun uygulanmasına hazır olduğumuzu ve Anaklia yakınlarında bir yer seçtiğimizi söyleyebilirim.

Birlikte bu projeyi yeniden canlandırabileceğiz.

Bilmelisiniz ki, Çerkes aydınları ile birlikte birçok güzel iş yaptık, gelecekte de yapacağız, tarih devam ediyor.

Röportaj ve herşey için teşekkürler Prof. Merab

21 Mayıs 2021

Çerkesya Hareketi Haber Merkezi

 

 

 

 

 

Dünyadan
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks