Çerkes Sorunu: İçerik ve Algı Dönüşümü -1-
İçerik
Çerkes (Adığe) sorunsallarının ve sözde Çerkes sorununun çeşitli yönlerinin kamusal alanda tartışılması, 2000'lerin ortasında, 2014 Soçi Olimpiyat Oyunları gibi önemli bir olayla bağlantılı olarak, aşırı derecede arttı. Ama Rus araştırmacıları arasında Çerkes sorununun Olimpiyat gündemi dışında var olmadığı görüşü hakim.
Bu makalenin yazarları, Çerkes sorununun yalnızca Olimpiyatlara bağlanmasına karşı çıkıyor, konuyu geniş bir tarihsel ve kültürel bağlamda değerlendiriyor, içeriğinin dönüşümünün ve uluslararası toplum tarafından algısının izini sürüyorlar.
Makale, Çerkes sorununun hem yerel hem de küresel önemi olan yer, zaman ve süreçlerle ilgili geçmişe dönük bir resmini veriyor, kapsamını belirli bir şekilde etkileyen faktörleri ve kamuoyunun oluşumunu belirleyen ana aktörleri tanımlıyor.
Yazarlar, Çerkes ulusal hareketinin temel tarihsel gelişim aşamalarını ele alıyor, her birinin ayrıntılı bir tanımını yapıyor, temel mekanizmaları ve özellikleri ortaya koyuyor ve güncel Çerkes meselelerini inceliyorlar.
Makale, Çerkes örgütleri ve bu örgütlerin hükümet ve uluslararası kuruluşlara yaptıkları başvurular hakkında büyük miktarda veri veriyor.
Analizden de anlaşılacağı gibi, yazarlar, 2007'den sonra Çerkes sorunsalları ile ilgili keskin büyümenin sadece Çerkes ulusal hareketinin nesnel iç süreçleri tarafından değil, daha çok dış politika faktörleri tarafından koşullandırıldığı ve Çerkes sorunu algısının uluslararası arenada tarihsel olarak önceden belirlenmiş olduğu sonucuna varıyorlar
.
Anahtar Kelimeler: Çerkesler; Adigeler; Çerkes Diasporası; Çerkes Ulusal Hareketi; Çerkes Sorunu; Kafkasya.
Giriş
Çerkes (Adığe) sorunsallarının çeşitli yönleriyle kamusal alanlarda tartışılması, 2000'lerin ortalarında gündem oldu. Sözde Çerkes ve Kuzeybatı Kafkasya'nın [1] siyasi statüsü sorunu artık sadece bilim insanları, tanınmış halk figürleri ve politikacılar değil, medya sayesinde, en az üç kıtanın sıradan vatandaşları arasında da biliniyor.
Pek çok uzman, Çerkes sorununun gündeme gelmesini Soçi'deki 2014 Olimpiyat Oyunları gibi önemli bir olayla ilişkilendiriyorlar [2]. Çünkü, Çerkes aktivistlerin dile getirdiği en önemli taleplerden biri, Rus İmparatorluğu'nun 19. yüzyılda Çerkeslere soykırım yaptığını iddia ettikleri "Çerkes topraklarında" böyle bir mega spor etkinliğinin yapılmamasıydı.
Temanın politik olarak vurgulanması, araştırmacıları Olimpiyatların sona ermesinin aynı zamanda Çerkes sorununa olan uluslararası ilginin de sonu olacağı anlamına geldiği inancına götürüyor.
Petersson'un belirttiği gibi: "Oyunlar bittiğinde, birkaç yıl öncesine kadar olduğu gibi, uluslararası alanda az bilinen bir topluluk statüsüne geri dönme riskiyle karşı karşıya kalacaklar" [3].
Dahası, Rus araştırmacıları arasında, Çerkes sorununun Olimpiyat Oyunları gündemi dışında var olmadığı görüşü hakimdir [4].
Bu araştırmacılar, içeriği ve algısının dönüşümü ile birlikte, Çerkes sorununun yaklaşık iki yüzyıllık bir gelişim tarihini hesaba katmıyorlar.
Kaynaklar Ve Yöntemler
Makalenin yapısı, tarihselcilik ilkesine dayanılarak ve karşılaştırmalı analiz kullanılarak söz konusu olgunun dönemselleştirilmesi yöntemi üzerine inşa edilmiştir. Söylem çözümlemesi yönteminin kullanılması sayesinde Çerkes sorununun algılanışındaki değişikliklerin izini sürmek mümkün olmuş ve yapılandırmacı yaklaşım ana aktörlerin belirlenmesini sağlamıştır.
Çalışma, resmi belgeler ve kanaat önderlerinin kamuoyu açıklamaları dahil olmak üzere Rusça, İngilizce ve Türkçe dillerindeki çok çeşitli materyallere dayanmaktadır.
Tartışma
Çerkes ulusal hareketi ve bir bütün olarak Çerkes sorunsalları birçok araştırmacıyı cezbetmiş olsa da, Çerkes sorununun yerel ve küresel boyutta yeri, zamanı ve sürecine ilişkin, gelişiminin geçmişe dönük bir resmini sunan nesnel genelleme çalışmaları [5] hala yeterince yok.
Bu makalenin amacı iki yönlüdür: Çerkes sorununu geniş bir tarihsel ve kültürel bağlamda incelemek ve dünya toplumu tarafından algısının dönüşümünün izini sürmek.
Bunun için Çerkes sorununun işlenmesini etkileyen faktörleri ve kamuoyunun oluşumunu belirleyen aktörleri tespit etmek gerekiyor.
Sonuçlar
* Doğu Sorunu ve Çerkesler
19. yüzyılın ilk yarısı, Çerkes sorununun Avrupa'nın gündemine girdiği yıllar oldu. O dönemde jeopolitik güçler dengesi önemli ölçüde değişmişti. Osmanlı İmparatorluğu, Rus Çarı I. Nicholas'ın figürel ifadesine göre, Osmanlı mirasından pay kapmak isteyenler arasında yoğun çıkar çatışmalarına neden olan "Avrupa'nın hasta adamı" durumuna gelmişti.
1828-1829 Rus-Türk savaşını Rus İmparatorluğu'nun kazanması, bölgedeki ve uluslararası arenadaki konumunun güçlenmesine ve büyük güçler arasındaki rekabetin daha da keskinleştirmesine neden oldu.
Edirne Antlaşması'na göre Kuban'ın ağzından St. Nicholas limanına kadar olan bütün Karadeniz sahilleri, Rusya İmparatorluğu'nun ebedi mülkiyetinde kalacaktı.
Bu, Rus ticareti için yeni fırsatlar açtı, ama Rusya'nın Karadeniz ve Kafkasya'daki varlığını sadece Osmanlı İmparatorluğu'ndaki değil; İran ve Hindistan'daki ticari çıkarlarına doğrudan bir tehdit olarak algılayan İngiliz İmparatorluğu'nda ciddi bir endişeye neden oldu.
Endişe, Rus Çarının II. Mahmud üzerindeki artan etkisinden ve I. Nicholas'ın Mısır'daki Osmanlı vassalı Muhammed Ali'ye karşı Sultan'a verdiği askeri destekten kaynaklanıyordu. Rus filosunun ve 30 bin askerin varlığı, Konstantinopolis'i ( İstanbul'u ) 1833'te Mısır birliklerinin işgalinden kurtardı. Aynı yıl, iki imparatorluk arasında Hünkar İskelesi barış, dostluk ve savunma ittifakı anlaşması imzalandı. Bu, İngiltere ve Fransa'nın resmi protestolarına yol açtı.
Doğu Sorununun ağırlaştığı bu gergin atmosferde, İngiliz diplomatların dikkati, bölgede Rus İmparatorluğu'nun ilerlemesine karşı koymak için Kuzey Kafkasya'daki Çerkes kabilelerinin kullanılması olasılığına çekildi.
Osmanlı İmparatorluğu topraklarında milli kurtuluş hareketlerinin örgütlenmesi o zamanların bir trendiydi ve bu gelişmeler Rusya'ya karşı da başarıyla kullanılabilirdi.
Konstantinopolis, Anglo-Çerkes temaslarının merkezi haline geldi ve bu planların uygulanmasındaki kilit kişi, 1931'den beri ticaret adamı misyonu ve 1835'ten beri de İngiliz Büyükelçiliği Sekreteri olan, Kral IV. William'ın kişisel desteğine sahip, Türk ve önde gelen bir Rus düşmanı David Urquhart'tı [6; 7].
Yunanistan'ın kurtuluş savaşına gönüllü olarak katılma tecrübesi olan Urquhart, 1834'te Çerkeslerin yanına giderek onları Ruslara karşı mücadelede birleşmeye çağırdı ve onlara Britanya'nın tam desteğini vaat etti.
Urquhart, sadece farklı Çerkes kabilelerini birleştirmek, onlar için bir birlik hükümeti kurmak, bağımsızlık ilan etmek ve ulusal bayrak [8] yaratmak için çaba göstermekle kalmadı, Çerkes sorununa uluslararası dikkat çekmek için mümkün olan her şeyi yaptı.
Urquhart'ın müttefikleri, Çerkes sorununun, Polonya sorununun çözümü için büyük güçlerin dikkatini çekmenin bir yolu olduğunu düşünen Hotel Lambert'in Polonyalı göçmenleriydi.
Çünkü: "Onlar için bu, İngiltere'yi Rusya ile bir çatışmaya çekmenin en etkili yoluydu, Polonya'nın bağımsızlığını Avrupa diplomatları için somut bir mesele haline getirecekti" [9].
Birlikte gazeteler, dergiler ve 1854'ten itibaren Dışişleri Komiteleri aracılığıyla Çerkes sorununun propagandasını yaptılar, birlikte Çerkesya'da Polonya Lejyonu'nun kurulmasını planladılar [10], birlikte silah yüklü Vixen (1836) ve Chesapeak'ı ( 1862) Çerkeslere gönderdiler, Rusya ile Büyük Britanya arasında çatışmaya yol açacak provokasyonlar örgütlediler [11].
Bu projeler, Çerkesler arasında ajitasyon çalışmaları yapan, onlara silah sağlayan, en son savaş tekniklerini öğreten, gizli yardım grupları oluşturan diğer İngilizler tarafından desteklendi [12].
Bunların makaleleri, konuşmaları, anıları, Avrupa'da Çerkes sorunu hakkında fikirlerin oluşmasında kaynak görevi görmüştür [13].
Ancak, "Başlangıçta Çerkesleri tek bir hükümet altında birleştirme projesi oldukça basit ve doğal görünmesine rağmen" [14], birleşik bir Çerkesya yaratma girişimleri beklenen sonucu getirmedi.
Charles King'e göre: "Dışarıdan gelenlerin Çerkesleri doğmakta olan bir ulus olarak sunma arzularına rağmen, sınırları ve toprak kontrolü en iyi ifadeyle bulanık kaldı" [15].
İngiliz seçkinlerinin Çerkes sorununa olan ilgisi giderek azaldı ve 60'lara doğru, Çerkes direnişini genişletme girişimleri, Newcastle veya Sheffield gibi sanayi merkezlerinden bir kaç zengin tarafından desteklenen Urquhart ve birkaç özel şahsın çalışmalarına dönüştü, Hükümetin ilgisini çekmedi [16].
Kırım Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun veya Britanya'nın koruması altında bir Çerkes devleti kurma projesi aktif olarak gündeme getirilmişse de, Fransa'nın tutumu nedeniyle, 1856 Paris Antlaşması'nda Çerkeslerin bağımsızlığından söz edilmedi.
1856, 1857 ve 1861 yıllarında Çerkeslerin Kraliçe Victoria ve III. Napolyon'a gönderdikleri mektuplar herhangi bir resmi destek görmedi. 1862 yılında Hacı Hasan ve Haydar Kustaroklu İsmail'den oluşan Çerkes heyeti İngiltere ve Fransa'nın yüksek elitlerinin karar alma sürecini etkileyemedi, hatta zirve toplantısı bile yapamadı.
Fakat, Urquhart'ın aktif desteğiyle iki milletvekilinin İngiltere'ye gelişi, bu ülkede ilk kez böyle bir yapıya sahip bir heyetin görülmesi, gerçekten de bir sansasyon yarattı. İskoçya'nın orta bölgelerinde ve kuzeyinde yaptıkları gezileri boyunca, iki Çerkes, tercümanlarının yardımıyla, büyük ve hevesli dinleyicilerine hitap ettiler [17].
Kafkas savaşının bittiği yıl olan 1864, Çerkes sorununun ortaya çıkışının ilk dönemidir.
Çerkeslerin Osmanlı İmparatorluğu'na kitlesel göçü Rusya ve Türkiye'nin [18] yanı sıra İngiltere'nin teşvikiyle gerçekleştirildi ve yeniden yerleşim planının [19] geliştirilmesine yardımcı oldu.
Böylece Kafkasya'daki Çerkes direnişi imkansız hale geldi.
Rus diplomasisi, Rus karşıtı duygularını ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya yönelik eylemlerine katılımlarını dikkate alarak, Çerkes göçmenlerin sınırlarının yakınlarına yerleştirilmesini yasaklamak ve Kafkasya'ya geri dönmelerini engellemek için her türlü çabayı gösterdi [20 ; 21].
Borov'a göre, Kafkas Savaşı'nın sona ermesinden sonra -Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan Çerkeslerin kendi çıkarları için aktif ve kitlesel olarak mücadele edebilme güçleri ve olanakları yoktu, bu nedenle ne Rusya'da ne de Osmanlı İmparatorluğu'nda bir Çerkes siyasi ulusal hareketi gelişti [22]...
Devam edecek...
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi
Dipnotlar:
1. King C. Imagining Circassia: "David Urquhart and the Making of North Caucasus Nationalism", The Russian Review. Apr. 2007. Vol. 66, №2. Рр. 238-255. Quotation p. 244.
2. See, for example, the works of Sergey Markedonov.
3. Petersson B. Display Window or Tripwire? The Sochi Winter Games, the Russian Great Power Ideal and the Legitimacy of Vladimir Putin / B. Petersson, K. Vamling // Euxeinos. Sochi and the 2014 Olympics: Game over? / Ed. by M. Müller. 2013. №12. Pр. 5-14. Quotation p. 9.
4. See, for example, the works of Igor P. Dobaev, Victor V. Chernous, Sergei I. Syshiy.Bylye Gody, 2015, Vol. 36, Is. 2- 457 -
5. From the recent works see: Borov A. Kh. "Circassian question" as a historical-political phenomenon. Nalchik: PH KBSC, RAS, 2012. 60 p. (In Russian: Боров А.Х. «Черкесский вопрос» как историко-политический феномен. Нальчик: Изд-во КБНЦ РАН, 2012. 60 с.).
6. Lamb M. The Making of a Russophobe: David Urquhart: The Formative Years, 1825-1835 // The International History Review. Jul., 1981. Vol. 3, №3. Рp. 330-357. Quotation p. 332.
7. Kutolowski J. Polish Exiles and British Public Opinion: A Case Study of 1861-62 // Canadian Slavonic Papers. Mar. 1979. Vol. 21, №1. Рp. 45-65. Quotation p. 56.
8. It is also interesting that Urquhart in 1863 changed the flag, making it common for the Circassians, the Dagestani and the Georgians (The expedition of the Chesapeak to Circassia. L., 1864. Quotation p. 18).
9. Brock P. The Fall of Circassia: A Study in Private Diplomacy // The English Historical Review. Jul. 1956. Vol. 71, №280. Рp. 401-427. Quotation p. 413.
10. See details: Brock. Op. cit.; Kutolowski J. English Radicals and the Polish Insurection of 1863-4 // The Polish Review. Sum. 1966. Vol. 11, №3. Рp. 3-28.
11. The first attempt with the Vixen schooner resulted in the removal of Urquhart from diplomatic work.
12. See: Cheucheva A.K. The main directions of the foreign policy of Great Britain in the North-West Caucasus in the 50-60-s of the 19th century // Bulletin of Adyghe State University. Series 1: Regional Studies: Philosophy, History, Sociology, Law, Political Science, Cultural Studies. 2012. №2. P. 34-45 (In Russian: Чеучева А.К. Основные направления внешней политики Великобритании на Северо-Западном Кавказе в 50-60-х гг. XIX в. // Вестник Адыгейского государственного университета. Серия 1: Регионоведение: философия, история, социология, юриспруденция, политология, культурология. 2012. №2. С. 34-45).
13. See: James Bell, John Augustus Longworth, Stewart Erskine Rolland.
14. Manning P. Just like England: On the Liberal Institutions of the Circassians // Comparative Studies in Society and History. 2009. Vol. 51, №3. Рр. 590–618. Quotation p. 595.
15. King. Op. cit. Quotation p. 250.
16. Brock. Op. cit. Quotation p. 426.
17. Ibid. Quotationp. 410.
18. The flow of Muslims from the North Caucasus had to hold together parts of the disintegrating Ottoman Empire. With the help of immigrants it was planned to change the ethnic and religious situation in the areas with the Christian population, suppress the national liberation movement of Christians in the Balkans and the Arab provinces (Syria, Lebanon, Palestine), fill the shortage of workers in Asia Minor, increase the combat capability of the Ottoman army, pacify the Kurds, the Druses, the Armenians and nomads. See: Ivanova V.V. Disassimilative processes and the construction of the ―Circassian diaspora‖ in modern Turkey // Priority measures to counter the use of the so-called ―Circassian question‖ in an escalation of tension, extremism and terrorism in the North Caucasus. Moscow: Publishing Center of RSU of Oil and Gas named after I.M. Gubkin, 2013. Pp. 14-22. (In Russian: Иванова В.В. Дезассимиляционные процессы и конструирование «черкесской диаспоры» в современной Турции // Первоочередные меры по противодействию использования т.н. «черкесского вопроса» в эскалации напряженности, экстремизма и терроризма на Северном Кавказе. М.: Издательский центр РГУ нефти и газа имени И.М. Губкина, 2013. С. 14-22).