Rusya'nın birçok koldan Ukrayna işgalini başlatması ardından ülke içinde de savaş karşıtı gösteriler ve imza kampanyaları hız kazanıyor. Bu eylemlere katılanlar arasında aydınlar, gazeteciler, öğretmenler vb. yanında, beklenmedik kişiler de göze çarpıyor.
24 Şubat sabahı Rusya, Ukrayna'ya karşı savaşı başlattı. Rus yetkililer açıklamalarında Rusların "barışı sağlama operasyonunu" tamamen desteklediklerini iddia ettiler. Ancak birçok gazeteci, öğretmen, bilim insanı ve aydınlar şiddete karşı çıkıp, kan dökülmesine son verilmesi çağrısında bulundular.
Üst düzey yetkililer ve iş insanlarının çocukları da sessiz kalmadı. Birçok Rus vatandaşı, savaş karşıtı bildiriler imzaladı ve onlarca kentte protesto gösterileri düzenledi.
Savaşın başlamasının ardından savaş karşıtı ilk adımlardan biri Rus gazetecilerden geldi. Ortak bir bildiri yayımlayan gazeteciler, "Biz, Rus medya kurumlarında çalışan muhabirler ve Rus dış politikasını haber yapan uzmanlar olarak, Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'da başlattığı askeri operasyonu kınıyoruz. Savaş hiçbir zaman çatışmaları çözmenin yöntemi olmadı ve olmayacak; bu savaşın hiçbir gerekçesi yok," diyerek hükümete çağrıda bulundular.
Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisi gecikmedi. Çağrıya imza atan bazı gazeteciler, "profesyonel olmamakla" suçlandı ve diplomatik faaliyetleri izlemek için gerekli izinleri askıya alındı.
Bunlardan biri, son 11 yıldır Rusya Dışişleri Bakanlığı'na akredite olarak çalışan Kommersant muhabiri Elena Chernenko idi. İzni iptal edilen gazeteci Telegram'da "Bir yerde (Donbas'ta) şiddet ve adaletsizliğin başka bir yerde askeri operasyon yoluyla şiddeti ve adaletsizliği haklı çıkardığını düşünmüyorum. Haberlerimde her zaman tüm bakış açılarını yansıtmaya çalıştım ve bunun için çabalamaya devam edeceğim" dedi.
Bir başka gazeteci de bildiriye imza atarak aldıkları riskin farkında olduklarını belirterek, "Eğer biri bana 'günün birinde Rusya, Ukrayna ile savaşacak' deseydi ona asla inanmazdım. Hemen her Rus ailesinin Ukrayna'da bir akrabası ya da dostu vardır. Ben bugün acı ve utanç hissediyorum. Kırım'ın ilhakından sonra bir kez daha… Ve birçok Rus, benimle aynı duyguları paylaşıyor" dedi.
Farklı meslek gruplarının temsilcilerinden de benzer çağrılar geliyor. Ukrayna ile savaşa karşı düşünceleri içeren açık bir mektuba sekiz binden fazla üniversite öğrencisi, mezun ve öğretim üyesi imza attı. Bir başka çağrı ise 750'den fazla bilim insanı tarafından yapıldı. Bunların arasında kamuoyunca iyi bilinen matematikçiler, biyologlar, fizikçiler, dilbilimciler ve tarihçiler de bulunuyor.
Bilim insanlarının barış dilekçesi, Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetiminin Ukrayna ile savaşı başlatmak için Donbas'ta yaşanan olayları bahane ettiği suçlamasını yönelterek, "Bu ölümcül adım, büyük insan kayıplarına yol açıyor ve yerleşik uluslararası güvenlik sisteminin temellerini baltalıyor. Avrupa'da yeni bir savaş başlatma sorumluluğu tamamen Rusya'ya aittir" düşüncesine yer veriyor.
Aynı dilekçede, Rusların ve Ukraynalıların Nazizm'e karşı birlikte savaştıkları anımsatılırken, Putin de "tarihsel fanteziler ve jeopolitik hırslar" adına Rusya'yı uluslararası tecride mahkum etmekle suçlanıyor.
Dilekçeye imza atan ve sadece ön ismini veren Alexander, "Hayatımın neredeyse 50 yılını bilime adadım ve kendimi iyi bir uzman olarak gördüm. Ama ne büyük hata yapmışım. Dostlarım 'Savaş olur mu?' diye sorduklarında 'Hayır', derdim, 'Rus yetkililer, böyle bir saldırının sonuçlarını anlayacak kadar yetkin insanlar. Sovyet döneminde doğan Putin ve ünlü Rus diplomasisinin, Rusya ve Ukrayna'nın ortak tarihi olduğunu, 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanya'sına karşı beraber savaştıklarını çok iyi anladığını umuyorum. Yani Putin saldırmayacak' derdim" ifadelerini kullandı.
www.teachnotwar.org (savaşma öğret) adlı bir web sitesi üzerinden bir dilekçe yayımlayan 3 bini aşkın Rus öğretmene, dünyanın birçok ülkesindeki meslektaşlarından da destek geldi.
Moskova'da matematik öğretmeni olan ve bildiriyi kaleme alanlardan Ivan Menshikov, Meduza adlı haber sitesine, savaşın başlamasına tepkisiz kalamadıklarını belirtirken, "Bu ülke giderek daha kötüye gidiyor. Komşu bir ülkeyi barbarca ele geçirmeye çalışıyor. Bunun çok berbat bir şey olduğunu söylemek istedik" dedi.
Aynı bildiride imzası olan, 40 yıllık ilkokul öğretmeni Svetlana da "Savaştan daha kötü bir şey olamaz. Biz çocuklarımıza nezaketi, karşılıklı anlayışı, evrensel değerleri ve barıştan daha iyi hiçbir şeyin olamayacağını öğretiyoruz. Şimdi onlara ne söyleyeceğiz?" diye konuştu.
Rus eğitim sisteminin vatanseverlik duygusunun üzerine inşa edildiğini, geçmişin zaferlerinin ve bu zaferler için nelerin feda edildiğinin çocuklara öğretildiğini kaydeden Svetlana, "Ama bugün biz artık saldıran tarafız. Savaş ile öğretmenlik karşıt meslekler. Her çatışma barış içinde çözülebilir. 10 yıl süren bir müzakere, bir günlük savaştan çok daha iyidir. Protesto etmekten korkmuyorum. Bu durumda, sessiz kalmak asıl utançtır" dedi.
Rusya'nın tanınmış insan hakları aktivisti ve "İnsan Hakları İçin" isimli kuruluşun kurucusu Lev Ponomarev de savaşın durdurulması için bir 'change.org' üzerinden bir girişim başlattı. Sadece iki gün içinde 850.000'den fazla kişinin imzaladığı bildiri, Rus ordusunun başlattığı operasyonun hemen durdurulması çağrısında bulunuyor ve Rus halkını protesto etmeye çağırıyor.
Putin yönetiminin, Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaşa karşı çıkanlar bildiri yayımlamakla yetinmediler; başta Moskova ve St. Petersburg olmak üzere onlarca kentte sokağa da çıktılar ve protesto gösterisi düzenlediler.
24 Şubat'ta protesto için sokağa çıkanlar arasında olan Yegor, insanların sakin ve barışçıl bir şekilde başlattığı gösteriye güvenlik güçlerinin müdahale ettiğini ve kalabalık içinden insanları gözaltına almaya başladığını anlattı.
27 yaşındaki Moskovalı, protestolarla ilgili sosyal medyada çokça haber ve yayın olduğunu ancak devlet medyasının tamamen görmezden geldiğini belirtirken, "Bu ülkede protestolar yasak. Gösterilere katıldığımızda büyük risk alıyoruz. 1.400'den fazla göstericinin gözaltına alındığı belirtiliyor" dedi.
Arkadaşı Maxim ise birçok Rus vatandaşının şimdilerde kapalı olan Ukrayna Büyükelçiliği binasına giderek çiçek bıraktığını, mumlar yaktığını, Ukrayna bayrağının renkleri olan sarı ve mavi kurdeleler bağladığını söylüyor.
Maxim, "Hepimiz kendimizi güçsüz hissediyoruz. Bizim seçmediğimiz birisi bütün bir halkın kaderiyle oynuyor, çılgınca işler yapıyor" sözleriyle duygularını ifade ediyor.
Ukrayna ile başlatılan savaşa Rus şov dünyasının önde gelenleri ve hatta daha önce Putin ve onun Birleşik Rusya partisine destek vermiş bazı kişiler de karşı olduklarını açıkladılar.
Birçoğu sosyal medya hesapları üzerinden "Savaşa Hayır" etiketleriyle duruşlarını ortaya koydu ve çatışmaların durması ve müzakerelerin başlaması dileğini ifade etti.
Ancak aralarından birçoğu, hükümet yanlısı sosyal medya taraflarınca saldırıya maruz kaldıklarını da açıkladılar. Rus kültürel aktivistleri kendileri adına yayımladıkları bildiride, tüm Rusların bu savaşa karşı çıkması gerektiğini kaydettiler.
Ancak birçok kurum, çalışanlarının savaşla ilgili görüşlerini ifade etmelerine izin vermiyor. Moskova Mayakovski Tiyatrosu sanatçılarından Makar Zaporozhsky, yönetimin çalışanlara sosyal medya üzerinden savaş karşıtı paylaşımlarda bulunmasını yasakladığını kaydediyor.
Moskova Devlet Tiyatrosu ve Vsevolod Meyerhold Kültür Merkezi Başkanı Elena Kovalskaya da savaşı protesto ederek görevinden istifa etti.
Bütün bunlara ek olarak üst düzey Rus yetkililerin çocukları ve iş insanları da Ukrayna savaşına karşı çıktılar. Bunların en başında Rusya Federasyonu'nun ilk cumhurbaşkanı Boris Yeltsin'in kızı Tatyana Yumasheva geliyor. Yumasheva'nın kızı Maria da Londra'daki savaş karşıtı protestoya katılırken görüntülendi.
Vladimir Putin'in en yakınlarından, Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov'un kızı Elizaveta'nın Instagram hesabında #NETWAR (savaşa hayır) etiketiyle paylaşımda bulunması dikkat çekmiş, ancak daha sonra bu paylaşımı sildiği gözlenmişti.
Peskov'un eski eşi ve Elizaveta'nın annesi Ekaterina Solotsinskaya, Instagram'a "İlhak edilmiş arazinin tek bir santimetresi bir insanın hayatına değmez. Ya o kişi senin çocuğunsa? Hırsların uğruna onu feda etmeye hazır mısın? Ben kesinlikle değilim..." yazarak tepkisini dile getirdi.
Kaynak: BBC Türkçe