Rusya'nın Çerkes Sorunu: Tarihin Trajik Sayfaları Hakkında Tüm Gerçekleri Anlatma Zamanı Geldi - Maxim Vaskov
Maksim Vaskov, Abhazya'nın Çerkes dünyası ile ilişkilerde arabulucu olarak, Rusya için büyük ve yararlı bir potansiyeli var, diyor.
Abhazya Cumhuriyeti, bölgedeki çeşitli devletlerin çıkarlarının kesişme noktasındadır. Rusya tarafında belli bir anlayış ve esnekliğe sahip olan Abhazya, Rusya ile Türkiye'de ve Ortadoğu'da yaşayan Çerkes diasporası arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde olumlu bir rol oynayabilir.
Abhazya, büyük Çerkes dünyasının bir parçası; ama aynı zamanda Rusya'ya yakın ve sadık bir ülkedir.
Çerkes Sorunu, hem iç hem de bölgesel siyaset açısından Rusya için oldukça tehlikeli olmaya devam ediyor.
Rusya ve Kafkaslar bir istisna değildir, modern dünyada, sakin ve çatışmasız bir tarihe sahip olan neredeyse hiçbir ülke yoktur.
Bu bölgedeki halkların modern dünya görüşü, 19. yüzyıl Kafkas Savaşı'ndan ve savaşın sosyo-kültürel ve demografik sonuçlarından büyük ölçüde etkilenmiştir. Çerkes Sorunu, Kafkasya için acı verici olmaya devam ediyor ve sadece Rus iç siyaseti için değil; aynı zamanda büyük Çerkes diasporası nedeniyle, uluslararası bağlamda da önemli. Yani Çerkes Sorunu, uluslararası ilişkilerde önemli bir faktördür. Ve maalesef, belirli bir Rus karşıtlığı bağlamında.
Bu durumda, belli şartlar altında, Abhazya Cumhuriyeti, Rusya ile Çerkes diasporaları arasında yapıcı bir diyalogun kurulmasında önemli bir rol oynayabilir.
Hem Abhazya Cumhuriyeti'ndeki hem de diasporadaki Abhaz halkı için, 19. yüzyıldaki Kafkas savaşı ve sonuçlarıyla ilgili olaylar, şimdi Rusya'nın bağımsız bir Abhazya'yı tanımasının, yeniden inşa ve gelişme sürecine verdiği desteğin koşulsuz gölgesi altında.
Geçen yüzyılın trajik olaylarının hatırası elbette ki hala mevcut, ancak diğerleri için bu konu çok daha acı verici.
Sorunu çözmede, bütün boyutları ile ilişkilerin normalleşmesinde büyük ve faydalı bir potansiyele sahip olan Abhazya, egemen bir devlet olarak, Rusya'nın Çerkes dünyası ile ilişkilerinde arabulucu olabilir. Bu, Abhaz devlet yapısını tanıyan Rusya Federasyonu ile ülkemiz arasında karşılıklı saygı ve tanınma temelinde pozitif bir iletişim deneyimi olur. Rusya, Abhazya'nın bu potansiyelini ve Çerkes ( Adığe ) dünyasındaki önemli ağırlığını anlamalı ve müttefikinin konumunu güçlendirmeye katkıda bulunmalıdır.
Çerkes diasporalarıyla ilişkilerin normalleşmesi, Gürcistan, ABD, bazı AB ülkeleri ile Türkiye gibi ülkelerin "Çerkes Argümanını" Rusya'nın çıkarlarına zarar verecek şekilde kullanmalarını imkansız kılacaktır. Ve aynı zamanda Kuzey Kafkasya'nın bazı bölgelerinde bu konudaki mevcut siyasi gerilimin ortadan kalkmasına da yol açacaktır.
Abhazya Cumhuriyeti'nin ve Abhaz diasporasının rolü her halükarda Rusya için olumlu olacaktır.
Ancak olumlu etkinin stratejik olup olmayacağı veya stratejik bir çözüm olmaksızın, sadece semptomatik sorunların ortadan kaldırılmasıyla sınırlı olup olmayacağı yalnızca Rusya'ya bağlıdır.
19. yüzyıl Kafkas Savaşı sırasında Rusya İmparatorluğu tarafından yapılan Çerkes soykırımı gerçeğinin Rusya Federasyonu tarafından çoktan tanınmasının ahlaki ve siyasi gerekliliğinden bahsediyoruz.
Bu makalenin yazarı için trajik olaylar tartışılmaz tarihsel bir gerçekliktir.
Rus İmparatorluğu'nun Çerkesleri yok etmesi bir görev miydi? Tabii ki değil. Askeri operasyonların gelişmesinin mantığı ve sonuçları mı böyle bir sonuca yol açtı? Evet, maalesef Çerkes nüfusunun ağır kayıplar vermesine yol açarak halkı yok olmanın eşiğine getirdi.
Rusya'nın, ortak tarihimizin bu trajik gerçeğini tanıması ve kurbanların anısını resmen onurlandırmayı kabul etmesi, tüm bölgedeki ilişkilerin normalleşmesi için büyük manevi öneme sahiptir.
Dahası, Rusya, Sovyet döneminde baskı gören halkların yeniden rehabilitasyonu üzerine bir yasa çıkarma cesaretine sahipti. Şimdi, İmparatorluk döneminde yaşanan Çerkes soykırımının tanınmasına da karar verilmesi gerekiyor. Ancak önemli bir fark var:
Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği'nin yasal halefi olduğu için, Sovyet döneminde baskı gören halklara tazminat ödenmesinin yasal bir temeli vardı. Fakat Rusya İmparatorluğu söz konusu olunca, durum tamamen farklı. Rusya Federasyonu, İmparatorluğun yasal halefi değildir, bu tarihsel dönemde meydana gelen olayların hukuki ve maddi sorumluluğunu üstlenemez.
Rusya Federasyonu böyle bir yasal mirası resmen tanır ve bu, dünya topluluğu tarafından kabul edilirse, o zmaan yasal ve maddi sorumluluğun gerekçeleri ortaya çıkacaktır.
Rusya'da Kafkas halkları kendi ulusal devletlerine sahipler, dillerini ve kültürlerini koruyorlar, Rusya'nın tam teşekküllü ve sadık vatandaşlarıdır. Ancak geçen yüzyılın trajik olayları üzerine sessizliği, Rus devletliği çerçevesinde ilişkilerin gelişmesine engel oluyor.
Kafkas Savaşı boyunca yaşanan ve sonuçlarıyla ilgili trajik olayların gerçeğinin tanınması, ülkedeki psikolojik ortamı normalleştirmeye yardımcı olacak ve Rusya'nın güvenliğine yönelik hem acil hem de potansiyel çok sayıda tehdidi ortadan kaldıracaktır.
Dünyada, aralarında böyle trajik olayların yaşanmadığı halklar bulmak zor. Örneğin, VIII. Henry ve daha önceki dönemlerde İngilizler ile İskoçlar arasındaki ilişki. İngilizlerin İskoçlara karşı eylemlerine soykırımdan başka bir şey denemez. Dahası, bu, bilinçli bir tercihti, amaçtı. Ama şimdi, bu trajik tarihe rağmen, İngiltere ve İskoçya, birleşik devlet içinde birlikte yaşıyor ve gelişiyorlar.
Şu anda Çerkes Sorunu, Rusya'nın Kafkasya bölgesindeki çıkarlarına zarar verecek bir şekilde aktif olarak kullanılıyor. Özellikle Gürcistan'ın girişimleri dikkat çekicidir. Tiflis'teki "Çerkes Kültür Merkezi", Çerkes sorunu bağlamında Rusya karşıtı propaganda yapıyor.
Abhazya Cumhuriyeti'nde, Rusya'nın da ilgi ve desteğiyle, Adıge-Abhaz grubunun halkları için bir çekim merkezi haline gelebilecek, Rusya karşıtı söylemlerden uzak, diyalog kurabilecek bir merkez oluşturulabilir.
Sivil barış ve uyum, ortak tarihin trajik sayfaları toprağa gömüldüğünde değil, ancak tartışıldığında mümkündür.
Kafkas Savaşı ve sonuçlarından en çok zarar gören halkların temsilcileri tarihlerini çok iyi biliyorlar ve "eğer dağlı halkların soykırımından bahsetmeye başlarsak, o zaman Rus devleti için tehlikeli olan bir konuyu güncellemiş oluruz" argümanı kabul edilemez. Tehlike, tam da bu trajik olayların kurbanlarının anısına gereken saygının eksikliğinden kaynaklanıyor.
Modern Rusya, bir bütün olarak Rusya halkları arasında, özellikle de çelişkili ve trajik bir ortak tarihe sahip olanlar arasında, uyumlu ilişkilerin sürdürülmesine izin veren bir devlet kimliğine sahiptir.
Sivil değerler, esas olarak Sovyet döneminden ve 1990'ların başındaki dönemden miras kalan, tarihsel olarak oldukça ciddi çelişki ve çatışmaların olduğu durumlarda bile etnik topluluklar arası gerilimleri azaltmayı mümkün kılar.
Ancak devletin siyasi kimliğinin olumlu rolünü etkin şekilde oynayabilmesi için ilişkilerde dürüstlüğe ve ortak tarihin en trajik gerçeklerini bile tanıma yeteneğine ihtiyaç var.
Sadece tarihin sorunlu sayfalarında değil, aynı zamanda ve haklı olarak gurur duyabileceğimiz sayfalarında da birleşmiş durumdayız.
Ancak etnik ve uluslararası ilişkilerde olumlu bir gündeme ancak bu trajik sayfaların tüm gerçeği anlatıldıktan sonra ulaşabiliriz.
Maxim Vaskov - Güney Federal Üniversitesi Profesörü, Uluslararası Çalışmalar Merkezi Başkanı ve Bilim Direktörü, Rusya Gazeteciler Birliği üyesi.
Kaynak: IA Realist
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi