The Guardian: 'Zelensky Kabul Etti, ama Johnson ve Truss Devreye Girdi'

#8283 Ekleme Tarihi 01/05/2022 11:51:55

İngiliz gazetesi The Guardian'da köşe yazarı Simon Jenkins, Britanya hükümetinin Rusya ile krize barışçı çözüm fırsatını Ukrayna'nın elinden almaya çalıştığını yazdı. 

Jenkins, Britanya'nın Muhafazakar Partili Başbakanı Boris Johnson ve Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın nükleer riskini umursamaksızın savaş kışkırtıcılığı yaparken sadece kendi siyasi çıkarlarını gözettiklerine dikkat çekti.

Britanya’da Muhafazakar Parti'nin liderlik yarışına Ukrayna'nın meze edildiği, birbirleriyle rekabet eden Başbakan Johnson ve Dışişleri Bakanı Truss'ın Ukrayna lideri Zelenskiy'in Rusya ile barış anlaşması yapmasını engellediğine dikkat çeken köşe yazarı Jenkins, iki kifayetsiz muhterisin Üçüncü Dünya Savaşı riskini umursamadıklarını belirtti.

Sputnik’te yer alan habere göre makale, yalan dolan ve yolsuzluklarının üzerine kendi emriyle en sıkı Kovid kapanması uygulanırken başbakanlıkta parti üzerine parti verdiği ortaya çıkan Boris Johnson'ın liderlikten gönderilmesine yönelik Muhafazakar Parti içindeki çekişmeye, Ukrayna'nın meze edildiğine işaret etti.

'Whitehall'da kimse Truss'ı dizginleyemiyor’

Ukrayna ile Rusya'nın şehirlerini, Baltıklar ile Karadeniz'i birbirine karıştıran, Moskova ziyaretinde protokol dışı davrandığı için Rus mevkidaşı Sergey Lavrov tarafından uyarılan, kendi ülkesinde makamına layık olmadığı, hatta kör cahil olduğu yönünde eleştirilen Liz Truss'ı mercek altına alan Simon Jenkins, şu gözlemlerde bulundu:

"Dışişleri Bakanı Liz Truss ateşle oynuyor. Çarşamba gecesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i 'rasyonellikten yoksun ve uluslararası normlarla ilgisi olmayan haydut bir operatör' olarak niteledi. Sonuç olarak, 'Rusya'yı Ukrayna'nın tamamından çıkarmak için daha da hızlı ilerlemeye devam edeceğiz' dedi. Rus ayısına karşı hayali vekalet savaşından açıkça zevk alıyor ve Whitehall'daki hiç kimse onu dizginleyemiyor gibi görünüyor."

'Onunki magazin diplomasisi’

"'Biz' kelimesinin kullanımı Britanya'nın çıkarlarını kamuoyu önünde Kiev'inkilerle özdeşleştiriyor. Truss, Ukrayna'ya daha da fazla ekonomik ve askeri yardım gönderilmesi çağrısında bulunurken, bu tür yardımlarla Rusya ile açıktan açığa angajmanın eşiğine geliniyor. Truss, Rusya'nın diğer muhalif komşuları Moldova ve Gürcistan'ın ittifaka katılmasını ister görünüyor. Putin'in irrasyonel ve güvenilmez olmasına rağmen, Truss, caydırıcılığa açık olduğunu ve kendisinin tırmandırdığı saldırganlığa pervasız tepki vermeyeceğine inanıyor. Barış için olası tavizler bir yana, arzuladığı tırmandırmanın içerdiği riskten hiçbir yerde bahsetmiyor. Onunki magazin diplomasisi.”

'BoJo'dan Zelenskiy'e talimat: Putin'e taviz verme’

"Bu ay Kiev'e yaptığı gösteri niteliğindeki ziyaretten önce Boris Johnson, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e Putin'e herhangi bir taviz vermemesi talimatını verdi ki, Truss aynı çizgide ona alenen rakip olmaya çalışıyor. Demokratik liderlerin seçmenlerini heyecanlandırmak için savaş oyunları oynaması bilinmeyen bir şey değil, ama bu, Rusya sınırlarında savaşarak verilen ilk Muhafazakar Parti liderlik yarışı olmalı. Bu tür maskaralıklar için şimdikinden daha hassas ve tehlikeli bir zaman hayal etmek zor. Ukrayna, 2. Dünya Savaşı ve eski Yugoslavya'daki çatışmalardan bu yana en korkunç vahşetlerden bazılarını görüyor. Putin'in komşusuna yaptıklarının makul bir mazereti olamaz. Ancak yakıcı konu, savaşın korkunçluğu değil. Bunu durdurmak için ne yapılabileceği.”

'Ukrayna'ya 8 yıldır müdahil olmak gerekmemişken, neden?'

"Doğal olarak, mevcut çatışmanın sınırlarının ötesine ve daha geniş anlamda Avrupa'ya yayılma tehdidinde bulunduğunu iddia etmek, Ukrayna'nın işine geliyor. Gerçekte, Ukrayna 8 yıldır ayrılıkçı bir çatışma yaşıyor. Bu çatışma, Avrupa'nın geri kalanının veya ABD'nin katılımını gerektirmedi. Ama Truss, Putin'in Avrupa'ya daha da fazla benzeri görülmemiş ıstırap çektirmek istediğini iddia ediyor. Batılı askeri misillemeye ihtiyaç olduğunu da ima eden Truss, panik yaratmaya yönelik devasa varsayımı için hiçbir kanıt sunmuyor.”

1962 Küba füze krizi benzetmesi

Jenkins, 'bir stratejistin sahadaki riskleri ve olasılıkları değerlendirmek için hakaretlerin ötesine bakması gerektiğini, bu maksimum tehlike anında Küba füze krizinde dünyayı nükleer savaşın eşiğinden son anda döndüren tüm muhakeme ve beceriye ihtiyaç olduğunu, 1962'de ABD ile Sovyetlerin gerilimi düşürmek zorunda kaldığını' belirtti.

'Truss'a kıyasla NATO ayarı kaçırmadı’

'NATO'nun Ukrayna'ya yaptığı yardımın parametrelerini belirleyip dışına taşmadığı, 20 yıldır Rusya'yı son derece kışkırtıcı şekilde kuşatmasına rağmen daha ileri gitmenin Moskova'yı kalıcı olarak alevlendireceği bilinciyle Gürcistan ve Ukrayna'da durduğu, Rusya'nın Kırım ve Donbass operasyonlarına taraf olmadığı, Kiev'i hedef almasında da tepkisinin ayarını kaçırmadığı, Rusya'ya karşı birleşik cephe sunarken Moskova'yı Ukrayna sınırlarının ötesinde misillemeye davet etmediği' manzarasını çizen Jenkins, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Batı'nın yaptırımları da Ukrayna'ya askeri yardımı da Putin'i zerre kadar caydırmış gibi görünmüyor. Rusya'nın işgalinin maliyetini büyük ölçüde artırdılar, ancak Batı demokrasilerinin çok iyi bildiği gibi, askeri maceraların maliyeti her zaman politikayı etkilemez."

'Ukrayna'ya askeri yardımın ve Ukraynalı sığınmacıları almanın yeterli karşılık olduğunu' söyleyen Jenkins, "Bunların hiçbiri, bırakın NATO'nun savaşa çekilmesini riske atmak şöyle dursun, çatışmanın devam etmesini istemek için bir sebep değil. Her şey bir yana, NATO ile bir savaş Putin'in ülke içindeki popülaritesini büyük ölçüde güçlendirecektir" dedi.

'Anlaşma Donbass'ın özerkliğini, Kırım ve güneydoğunun Rusluğunu içerecek’

"2015 Minsk müzakerelerinde belirtildiği ve mart ayında İstanbul'da tartışıldığı gibi, bunun devam eden bir ıstıraba dönüşmemesi için bir uzlaşma olması gerekecek. Nihai anlaşma, Ukrayna'nın güvenliğini ve Donbass için bir dereceye kadar özerkliği kucaklamak zorunda kalacak. Çok çetin olacak anlaşma, Putin'e zafer hediye edemez, ama muhtemelen Odesa'nın olmasa da Kırım'ın ve güneydoğu Ukrayna'nın 'Rusluğunu' kabul edecek" vurgusunu yapan Jenkins, şöyle devam etti:

'Zelenskiy kabul etti, ama Johnson ve Truss devreye girdi’

"Zelenskiy'in bu tür bir şeyi kabul edeceğine dair işaretler vardı. Gelgelelim Muhafazakar Parti içindeki savaş yanlılarının ve savunma sanayi lobicilerinin desteğini kendi safına çekmek isteyen Johnson ve Truss şimdi tam da böyle bir sonuç elde edilmesine karşı duruyor…"

Anlaşmaya kim karar verecek?

"Devletlerin diğerlerinin işlerine karışması, her zaman olmasa da genellikle kanlı ve başarısız olur. Ukrayna, güneyde Rusya ile son bir muharebeye yaklaşıyor gibi görünüyor, ardından muhtemelen bir açmaz ve bir tür anlaşma gelecek. Zelenskiy'in karşılaşabileceği en kötü şey, Batılı müttefikleri ABD ve Britanya'nın kendisini barış tavizlerinde destekleyemeyecek kadar içerde zayıf olduğunu düşünen Joe Biden ve Boris Johnson tarafından yönetiliyor olması.”

'Rusya tamamen yenilene dek Ukrayna savaşsın istiyorlar’

"Johnson ve Truss, Ukrayna anlaşmasına Zelenskiy ve halkının karar vereceğine dair bir açıklama yapmadı. Zelenskiy'in Rusya'nın tamamen yenilmesi için gereken süre boyunca savaşmaya devam etmesini istiyorlar. Kendi vekalet savaşlarında bir zafere ihtiyaçları var. Bu arada onlarla aynı fikirde olmayan herkes zayıf, korkak veya Putin yanlısı diye yaftalanarak kapının dışına konulabilir. Bu çatışmanın yaklaşan sefil liderlik yarışı için Britanya tarafından rehin alınması, mide bulandırıcı."

Kaynak: HaberRus

Dünyadan
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks