Dığağaze (Дыгъэгъазэ ), 22 Aralık'ta kutlanan, vatanda hala yaşatılmaya çalışılan en eski Çerkes geleneklerinden biridir.
21 Aralık günü, güneş ışınları Oğlak Dönencesine dik geldiğinden kuzey yarım kürede en kısa gündüz ve en uzun gece yaşanır.
Bu geceden sonra günler uzamaya başlar.
22 Aralık, doğanın uzun bir sessizlik ve dinlenme sürecine gireceği, kışın ilk günü kabul edilir ve bu günü Çerkesler, "gün dönümü ve kışa giriş" törenleri ile kutlarlar.
Önce avluda veya bahçede, bol miktarda meyve veren, alıç, elma veya armut gibi bir ağacın, yedi küçük dallı bir büyük dalı süslenir.
Her dala bir mum yerleştirilir. Bir de sisli Çerkes peyniri asılır dala.
Mumlar, ailedeki en genç evli kadınlar tarafından yakılır. Evde evli kadın yoksa, o zaman en küçük kız mumları yakar.
Kutlama Thamade'nin "Xuaxo"su ile başlar.
Kutlamalar sadece evlerde değil; sokaklarda, meydanlarda da olur. Danslar edilir. Allah'a bir önceki sene verdiği nimetler için şükredilir, gelecek senenin bol verim ve refah getirmesi için dua edilir.
Güzel bir Çerkes geleneğidir. Hayatla barışık ve gelecekten umutlu olmayı sembolize eder.
Her halkın kendi kültürü ve gelenekleri vardır. Bu kültür ve gelenek görenekler o halkın farkıdır, başkalarında farkındalık yaratır.
Nasıl ki tek bir insanın kişiliğinden veya karakterinden bahsediyorsak; dil, kültür, gelenek görenekler de bir halkın kişiliği veya karakteridir. Bunlar ne kadar güçlü olursa, o halkın varlığını devam ettirme iradesi de o kadar güçlü olur.
Kimlik kadar, dil kadar önemlidir böyle gelenekler veya ritüeller.
Kendimizi geleceğe, sonsuza kadar taşıma irademiz böyle geleneklerle güçlenecektir.
Çerkesya Hareketi Haber Merkezi