ANKARA ÇERKES DERNEĞİ’NDE 14 MART ADİGE DİLİ VE YAZIN GÜNÜ COŞKUYLA KUTLANDI Ankara Çerkes Derneği’nde, bu seneki Adige dili ve yazın günü kutlaması, çok sayıda kişinin katılımıyla coşkulu ve güzel geçti. Özellikle halk oyunları çalışmalarına katılan küçük yavrularımızdan Adıgebze wored (çerkesçe şarkı) dinlemek, bambaşka bir duyguydu… Sn. Ş’e joque Zafer’in hocalığında düzenlenen dil kurslarına katılan ve çeşitli yaş gruplarından oluşan öğrenciler Adıgebze ( çerkesçe) koro çalışmalarını sergiledi. Ayrıca solo müzik dinletilerinin olduğu gece de, dil ile ilgili konuşmalar yapıldı ve fıkralar anlatıldı. Katılımcılar bu yıl, benim de bir kursiyer olarak zevkle dinlediğim değerli Azmi Toğuzata’yı dinleyerek coşkuyla alkışladılar. Katkı sağlayan herkese gönülden saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Bu akşam bir kez daha korodaki çocukların anne babalarının heyecanını ve olaya bakış açılarını gözlemledim. Bunun üzerine sizlerle dil üzerine yazdığım yazılardan bir bölüm paylaşmak istedim. DİL TOPLUMUN ONURUDUR! Dil, öte yandan, ulusal birliğinin en önemli altyapılarından biridir Dil insanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak, birbirleriyle iletişim kurmak birbirleriyle anlaşmaları, kaynaşmaları, uyum içinde yaşayabilmeleri ve birikimlerini gelecek kuşaklara aktarabilmeleri için gereklidir. Dil, onu konuşan toplumun yaşayış biçiminin, geniş anlamda kültürünün, dünya görüşünün, tarih boyunca geçirdiği çeşitli evrelerin ve başka toplumlarla kurduğu ilişkilerin yansıtıcısıdır. Dil, bir toplumun evreni anlayış ve anlatış biçimidir. Bu biçim, dilin söz varlığının, anlam açısından incelenmesiyle ortaya konabilir. Dildeki benzetmeler, aktarmalar, deyim ve atasözleri incelendiğinde, o toplumun özellikleri kendiliğinden ortaya çıkar. ” Bu anlamda geleceği inşa etmek için çocuklarımıza anadillerinin mutlaka öğretilmesi gerekir.” ………… KONFİÇYÜS “… Bir ülkenin yönetimini ele alsaydım, yapacağım ilk iş, hiç kuşkusuz dilini gözden geçirmek olurdu. Çünkü dil kusurlu ise, sözcükler düşünceyi iyi ifade edemez. Düşünce iyi ifade edilemezse, görevler ve hizmetler gereği gibi yapılamaz. Görev ve hizmetin gerektiği şekilde yapılamadığı yerlerde âdet, kural ve kültür bozulur. Âdet, kural ve kültür bozulursa adalet yanlış yollara sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte bunun içindir ki, hiçbir şey dil kadar önemli değildir !." demiştir... Tyko Hayrettin Turan Çerkesya yurtseverleri Ankara