#313 Ekleme Tarihi 19/01/2014 12:03:56
Dünya Çerkes Birliği (DÇB) tarafından hazırlanan ve Londra'da Soçi Olimpiyatları çerçevesinde düzenlenen "İşbirliği ve Barışın Elçisi Spor" isimli toplantıda gösterilen tanıtıcı videoda geçen ve DÇB Başkanı Sayın Sahurokue Hauti'nin KBC radyo programında kullandığı bazı ifadeleri üzerine bir açıklama yapmak zorunlu hale gelmiştir.KAFFED, 2014 Kış Olimpiyatları'nın Soçi'de yapılmasının kesinleştiği 2007 yılından itibaren istişare, bölge dernekler ve başkanlar kurulu toplantıları ile ortak akıl toplantılarında, gerek diasporada, gerek anavatanda herkesimin görüşünü almaya çalışarak Soçi Olimpiyatları konusundaki tavrını belirlemiş ve görüşlerini kamuoyu ile paylaşmış; diplomatik görüşmelerde, panellerde, 21 Mayıslar'da bu görüşlerini dile getirmiştir.KAFFED, 2014 Kış Olimpiyatları'nın, Çerkeslerin anavatanı ve Çerkes soykırımı ve sürgününün simgesi olan Soçi'de yapılmasına karşıdır. Ve temsilcisi olduğu örgütleri adına; Çerkes halkının yaşadığı soykırım ve sürgünün, Rusya Federasyonu ve dünya kamuoyu nezdinde tanınmasını talep etmekte ve Rusya Federasyonu'nun tarihi ile yüzleşerek Çerkes Halkından özür dilemesini beklemektedir. Söz konusu taleplerde bulunurken, Soçi Olimpiyatları'na ilişkin Çerkes toplumu içerisinde dile getirilen farklı görüşleri dışlamamış ve tüm haklı talepleri dikkate almıştır. KAFFED bugüne kadar bu görüşlerini, hem Türkiye kamuoyuna hem de Rusya Federasyonu resmi makamlarına net bir şekilde açıklamış ve aynı zamanda üyesi olduğumuz DÇB toplantılarında defalarca ifade etmiştir. Bu amaçla hazırlamış olduğu “Dünya Çerkes Birliği 2014 Soçi Kış Olimpiyatları Deklarasyonu”nunu DÇB genel kuruluna sunmuştur. ( Deklarasyonu görmek için tıklayınız) DÇB adına RF Cumhurbaşkanı'na hitaben yazılan yazılarda KAFFED tarafından hazırlanan metinler büyük ölçüde yer almıştır. Soçi Olimpiyatları, aslında Çerkes toplumunun sorunlarını ve taleplerini dünya ve RF kamuoyuna anlatmak için bir vesile olmuştur. Gelinen nokta itibarıyla RF devletinin ve olimpiyat komitesinin attığı bazı adımlar olmuştur, ancak bunlar elbette yeterli değildir. Bu adımların ve söylemlerin yasal garantiler altına alınması gerekmektedir. Hatırlatmak isteriz ki, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü, Federasyonumuzun 25 yıldır en önemli ve öncelikli çalışma alanıdır ve gündemimize sadece 2014 Soçi Kış Olimpiyatları nedeniyle girmemiştir. Kuruluş ilkelerimiz arasında, “KAFFED için Çerkeslerin günümüzdeki etnik ve kültürel sorunlarının birinci ve temel nedeni 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırım ve Sürgünü, temel ve en büyük sorumlusu da Çarlık Rusyası’dır”maddesi yer almaktadır. DÇB ise, 7 Şubat 1992’de Kabardey-Balkar parlamentosunda Çerkes Soykırımı’nı tanıyan bir meclis kararı alınmasını ve 21 Mayıs'ın Anma Günü olarak belirlenmesini sağlamış bir örgütümüzdür. Ve yine DÇB, UNPO’nun beşinci genel kurulunda, Dünya kamuoyuna ve Rusya Federasyonuna; “On dokuzuncu yüzyılda Çerkes Milleti’ne karşı gerçekleştirilen soykırımın tanınması, Çerkes Halkına Sürgün Ulus statüsü verilmesi, Çerkes halkına Rusya ve bulundukları ülke için çifte vatandaşlık hakkı verilmesi `ve` Çerkes halkına tarihsel vatanlarına geri dönüş imkanı temin edilmesi” çağrısının yapılmasını sağlamıştır. DÇB’nin halkımızın temsilcisi olarak, bu haklı taleplerimizi ısrarla dile getirmesi, takipçisi olması ve sonuç alması hepimizin en büyük beklentisidir. DÇB, Rusya Federasyonu kanunlarına göre kurulmuş ve dünya çapında dağılmış örgütlerimiz ile çalışmakta olan bir örgüttür. DÇB bileşenleri ile DÇB yönetim kurulu üyeleri arasında, yaşadığımız farklı ülkelerin yasaları ve dünya anlayışları nedeniyle farklı fikirler olması nedeniyle, eşgüdüm sorunları yaşanması doğaldır. Elbette DÇB her türlü yapıcı eleştiriye açıktır. Bu bağlamda söz konusu radyo konuşmasında DÇB başkanı farklı düşüncelere diyalog çağrısında bulunmuştur. Bizler KAFFED YK üyeleri ve DÇB YK üyeleri olarak, DÇB tarafından hazırlanmış dokümanlarda veya Başkanın beyanlarında; Soykırım, Sürgün, Soçi Olimpiyatları veya benzer hassas konuların daha net vurgulanmasının, diaspora ve KAFFED ile ilgili yukarıda belirtilen yanlış anlamalara meydan vermemesi açısından yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Ve yine bizler, iyi niyetli beklentilere cevap açısından, bu iyi niyetli eleştirileri DÇB içinde gündeme getirerek konunun açıklığa kavuşması için çalışacağız. Çerkes toplumunun sorunları ve talepleri daha uzun yıllar tartışılacaktır. Çerkes toplumu olarak, hep birlikte, bizim bu süreci nasıl yürüteceğimiz önemlidir. İnanıyoruz ki, kurumlarımız toplumumuzun hem desteği hem de yapıcı eleştirileri ile bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada azimle çalışmalarına devam edecektir. Art niyetli olarak olaya yaklaşan, gerek KAFFED, gerekse DÇB kurumlarını kabul etmeyenlere ise davetimiz vardır; geliniz sizlerde toplumun büyük çoğunluğunun oluşturduğu kurumlarımıza destek olunuz, birlikte gücümüze güç katalım. Saygılarımızla, Kaynak : http://www.kaffed.org