KABARDEY-BALKAR CUMHURİYETİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU HATIJIK'O VALERİ, MARTİN KOCHESOKO OLAYI VE DİASPORADA BULUNAN ÇERKESLERİN KONU HAKKINDA NASIL BİR YÖNTEM İZLEMESİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA VİDEO YAYINLADI.
Videonun Türkçe çevirisi:
"İki gün önce Haziran ayının 7. günü saat 23:00 civarlarında, bir gençlik oluşumu olan Xabze Xase başkanı Martin Kochesoko polis tarafından göz altına alındı. Aldığımız bilgilere göre Martin'nin tutuklanma nedeninin narkotik nedenlerle olduğu yönünde.
Bu konuda genel olarak Rusça yazılıp çizildiği için diasporada yaşayan soydaşlarımızı bilgilendirmek, merak edenlere konu hakkında bilgi vermek adına Çerkesçe bir açıklamanın gerekli olduğuna kanaat getirdik.
Martin'i yakından tanıyan herkesin emin olduğu ve asla kabul etmeyecekleri bir gerçek, bu tür narkotik konularıyla asla ilgisi ve ilişiği olmayacağıdır.
Bununla birlikte Xabze Xase üyelerinin de kendi yaşantılarında bu konularda çok dikkatli oldukları, özellikle gençleri alkol ve uyuşturucudan uzak tutma konusunda çalışmalar yaptıkları bildiğimiz bir gerçektir. Günlük yaşamda olsun siyasi ve politik alanda olsun tüm konulara Xabze temelli bir yaklaşım geliştirme noktasında çaba sarf eden bir oluşumdur Xabze Xase.
Böyle olunca, peki nedir bu işin aslı, sorusu soruluyor haklı olarak? Bunun cevabı ise şöyle verebiliriz:
Geçen yıl Mayıs ayında Moskova'da Rusya Federasyonu'na bağlı cumhuriyetler ve halkların haklarının korunmasını amaçlayan bir kongre düzenlendi, bir sivil toplum örgütü oluşturuldu. Bu örgüt yakın zamanda Rusya Federasyonu'nda yaşayan halkların dil konusunda oluşan mağduriyetlerinin, özellikle anadilde eğitimin seçmeli hale getirilmesinin vb konuların ele alınmasını ve bu mağduriyetlerle mücadeleyi amaçlıyor.
Bu yıl 24-26 Mayıs tarihlerinde konu hakkında yine bir konferans düzenlendi.
Konuyla ilgili Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nden kongre temsilcileri hazırlıklarını yapmış, STK'lar bir araya gelmiş ve kararlar almış, konferansta dile getirilmesine çalışılmıștır.
Konferansta konuşulanlar oldukça dikkat çekmiş, bir çok yerde haberlere konu olmuş, toplumun büyük bir kesimine ulaşmıştır.
Konferansta Rusya'da uygulanan Federalizm anlayışının halkları ve cumhuriyetleri değersizleştirdiği, bir çok haklarının gasp edildiği yönünde konuşmalar yapıldı.
Özellikle Çerkesçenin seçmeli hale getirilmesi kongrenin Kabardey-Balkar Cumhuriyeti temsilcileri tarafından defaatle dile getirildi.
Konferans sonrası Martin'in Kulkujın köyünde bulunan ailesine giden Baksan bölgesinden bir takım görevlilerin, aileye: "oğlunuzun başına bir şeyler gelmeden yerine oturtun, oğlunuzu zapt edin" şeklinde kendilerince uyarıda bulunmuştur.
Bu olay sonrası köyün ileri gelenleri bu konuyu hali hazırda göreve getirilmiş olan Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Başkanı Kazbek Kokov'a iletmiş, bu yaklaşımın kabul edilir olmadığını, konuya müdahil olması gerektiğini, akıl yoluyla çözüm getirmesi gerektiğini dile getirmişlerdir. Fakat bu konuda Başkan Kazbek Kokov'un bu güne kadar bir cevap vermediği bilinmektedir.
Konuyla ilgili herkesin söylediği şey ise Martin'e yapılanların buna verilen bir cevap olduğu yönünde.
Doğrusu ben çok inanılmaz bulmadım. Yapmazlar diyemeyeceğim. Önümüze Martin'in narkotik konusunu kabul ettiğini, benimdir dediğini, suçu kabul ettiğini gösteren haberler gelirse ona da şaşırmam.
Çünkü olaydan bir kaç gün geçmiş olmasına rağmen Martin'in kendi avukatı ile dahi görüşmesi mümkün olmamıştır. Buralarda bu işlerin nasıl sonuçlandırıldığını biz gayet iyi biliyoruz. Baskı ve işkence ile suçu kabul ettirmeleri olasılık dahilindedir.
Bu konuda bir çok yerden oldukça fazla "ne yapmalıyız, nasıl davranmalıyız, ne yapabiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz?" Şeklinde sorular geliyor. Buna söyle bir cevap vermek isterim:
Elbette Martin'in uğradığı haksızlık konusunda çok ciddi anlamda çalışmalı, bir an olsun konuyu gündemden düşürmemeliyiz. Ve ısrarla mevcut kanunlar ve dünya genelinde geçerli insan hakları çerçevesinde mücadele etmeye devam etmeliyiz.
Kanun dışı yaklaşımlar ve davranışlardan uzak durulması konusunda da son derece ısrarlıyız.
Az önce bir grup genç ziyaretime geldi, yine konu hakkında görüştük, aynı şeyleri söyledim. "Nasıl olur, mahkemeler ve adalet sisteminin çalışmadığını her zaman siz dile getirmiyor musunuz? Nasıl olacak peki bu çalışmayan adalet sisteminde nasıl mücadele edeceğiz" dediler.
Gençlerle bazı konularda uzlaşmak, işin aslını tam olarak anlatabilmek tabi ki zordur.
Elbette bunu her zaman söylerim, yüz kere, bin kere yine söylerim, söylemek zorundayım.
Bizim mevcut şartlarda başka bir çıkış yolumuz yok! En büyük gücümüz aklın yoludur.
Buna emin olun, yasa dışı yollara başvurmamız, şiddet ve nefrete yönelmemiz kesinlikle birilerinin işine gelecektir. Bunu çok iyi anlamamız gerekiyor.
Benzer şeyleri yaşadık, çok fazla olmadı, din bahanesi ile çıkarılan olaylarda iki bin gencimizi kaybettik, gerek güvenlik güçlerinde, gerek karşı tarafta, ama hepsi bizim insanımız olan 2000 kişi kaybettik.
O günlerde yaşadıklarımızın analizini iyi yapmalı, bu duruma hangi güçlerin neden olduğunu ve o durumun kime yaradığını çok iyi anlamalıyız.
Şimdi Martin konusunda ne yapabiliriz, nasıl bir yol izlemeliyiz; sorusunu soran özellikle diasporada bulunan soydaşlarımıza seslenmek isterim.
Her ne kadar Rusya Federasyonun mevcut hükumeti diaspora Çerkeslerini doğal vatandaşı olarak kabul etmiyor olsa da, normal şartlarda bu hakkınızdır, aynı soydan insanlar olarak bu konuya müdahil olma hakkınız var.
Rusya yetkililerine bu konularda yazın, müracaat edin, Cumhuriyet başkanlarına ve yetkililerine yazılar yazın, müracaatlarda bulunun. Sürekli yazın.
Çok fazla bir güç gerektirmeyen fakat herkesin katkısı olabilecek bir yöntem ile bıkmadan usanmadan mücadele etmeye devam etmeliyiz.
Ve inanıyorum ki akıl yoluyla yürüttüğümüz bu mücadelede Allah'ın izniyle istediğimizi elde edeceğiz."
Çeviri : Çerkesya Hareketi Haber Merkezi