Reyhanlı Çerkeslerinin içsel motivasyonu ve örgütsel yansımaları

#5936 Ekleme Tarihi 20/06/2020 09:57:22

Mustafa Şaban OĞUR

İskenderun Çerkes Derneği-Adığe Khase Yönetim Kurulu Başkanı, 20.06.2020

Umutsuzluk dönemi olarak nitelendirebileceğimiz tek parti sisteminin sonunun 50’li yıllarda gelmesinin ardından ortaya çıkan yeni dönem, azınlıkların STK’lar bünyesinde örgütlenme düşüncesi açısından toplumda cesaretlenme, eskinin katı tavrından silkelenip kurtulma dönemi olarak görüldü.

1923 yılında, diğer azınlıklarla birlikte, Çerkeslerin kurmuş oldukları derneklerin, okulların ve çıkardıkları gazetelerin kapatıldığı anti demokratik tavırdan sonra, 1950 yılında Demokrat Partinin iktidara gelmesi, diğer halklar gibi Çerkes halkının da, gerek sivil toplum örgütlenmeleri açısından, gerekse hayatın her alanında biraz da olsa nefes almasını sağladı.

Aslında Reyhanlı Çerkesleri için tek parti dönemi ve öncesinde her ev bir dernek ( Xase ) idi. Ancak ihtiyaç duyulması üzerine bir araya gelinerek 1959 yılında Yenişehir köyünde imece usulüyle gençlik merkezi olarak kullanacakları binayı inşaya başladılar. Tamamlanan bina 1977 yılına kadar gençlik merkezi olarak kullanıldı. Gençlik merkezinde çoğunlukla eğlenceler düzenlense de, toplumsal, kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda da kullanıldı.

Gençlik merkezi, 1976 yılında İnal Kılınçvuran ( Ketave ) öncülüğünde dernekleşme faaliyetlerinin başlamasıyla, Reyhanlı’nın ilk derneği Yenişehir Kültür Derneği’ne dönüştürüldü, böylelikle de Reyhanlı’da ilk Çerkes derneği kurulmuş oldu.

Kültürel faaliyetlerine devam eden Yenişehir Kültür Derneği, 1980 darbesi neticesinde tüm Sivil Toplum Kuruluşlarıyla aynı akıbeti paylaşarak kapatılır. 

1982 Anayasasının ağır şartlarında yeniden dernekleşmede sıkıntılar yaşayan toplum, 90’lı yıllarla birlikte tekrar Reyhanlı Kafkas Kültür Derneği’ni 1991 yılında Yenişehir Mahallesinde açar.

Reyhanlı Derneğinde 70’li yılların gençlik hareketlerinin etkisi ile oluşan politikalar Reyhanlı Derneğinin ve Çerkes toplumunun, Çerkes Kültürünü yaşatma, ulusal bilinç, aidiyet duygusu kavramlarını içselleştirip ve aynı zamanda bu bilinç ile hareketle mücadelesine güç verdiği, kendi politikasını oluşturarak devam ettiği dönemin başlangıcı olmuştur. 

2011 yılında yapılan seçimde Reyhanlı Çerkes toplumu ve Reyhanlı Kafkas Kültür Derneği üyeleri Uğur Pihava’yı dernek başkanlığına getirdi. 

Derneğin ismi verilen önerge doğrultusunda Genel Kurulda bulunan hazirunun tamamının oyuyla (oy birliği) ‘’ Reyhanlı Çerkes Derneği-Adığe Khase ‘’ olarak değiştirildi. 

Böylece Reyhanlı Çerkes toplumunca Çerkes halkı adına en doğru olduğuna inanılan politikalarda dernek politikası olarak netleşmiş oldu.

Reyhanlı Çerkes Derneği-Adığe Khase, kültür dernekçiliğinin asimilasyonu durdurma konusunda yetersiz olduğunu, ulusal sorunların Kültür dernekçiliği ile çözülemeyeceği düşüncesiyle, ulusal aidiyet politikalarının geliştirilmesi gerektiğini, Çerkes halkının çevresindeki gelişmelere kayıtsız kalmaması gerektiğini, tüm politik gelişmelere dahlinin kaçınılmaz hale geldiğini düşünen bir çizgiyi benimsedi. 

Bu bağlamda yerel ve genel politikalara müdahil olmaya çalışarak, Çerkes halkının kendi politik duruşunu görünür hale getirme çabası ortaya çıktı.

Bu çabalar arasında öne çıkan 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve sürgünü günü ile ilgili programlar üst perdeye taşındı. Program ile ilgili ev ziyaretleri yapıldı. Bu toplumu çok etkilemişti. Mayıs ayında ortalama nüfusu 600 olan Reyhanlı Çerkeslerinin 400 kişi ile düzenlediği yürüyüş, Diasporada Kefken dışında ilk kitlesel sokağa çıkma programıydı. 

Bu süreçte talepkâr olunması gerektiği ifade edildi ve bu doğrultuda 2016 yılında ‘’Anavatanıma dönmek istiyorum’’ başlığı altında Antalya Rus Konsolosluğu’na müracaat edildi. Bu Reyhanlı derneğinin kendi Çerkes Politikalarını genele yayarak, Tüm Çerkes halkının politikası haline getirme hamlesiydi.

Reyhanlı Çerkes Derneği-Adığe Khase’nin tabanı derneğini görüyor. Toplum Derneğe çok sıcak ve alınan kararları son derece önemsiyor. Reyhanlı’da yaşayan her Çerkes derneğe üye olsun olmasın karar mekanizması içerisinde dilediğince yer alabilmekte, her Çerkes derneğin doğal üyesi olarak kabul edilmektedir. Önemli kararlar toplumun geneliyle alınır. Karar öncesi mutlaka yoklama yapılmaktadır. 

Eğer gelenekler ile ilgili uyum kararları alınacaksa bu konu mutlaka Reyhanlı’da veya başka bölgelerde ikamet eden, tüm Reyhanlı’lı Çerkesler arasında referanduma götürülmektedir. Bu tür önemli kararlar toplumun her kesiminin mutabakatıyla alınmaktadır.

Uzun zamandır aynı coğrafyada yaşayan Reyhanlı Çerkes’lerinde, anavatanlarından getirdikleri gelenek ve göreneklerine göre hareket eden, tarihlerinin çeşitli dönemlerinde demokrasilerde bile az rastlanan, tam katılımlı, tüm toplumun üzerinde karar kıldığı, yetenekleriyle toplumun yönetiminde söz sahibi olduğu, feodal yapıdan çok kast sistemine rastlanan bir toplumsal tabaka görülmektedir.

Reyhanlı zor bir coğrafyada, Ortadoğu ile kesişen bir yerleşim yeri, Çerkesler diğer toplumlarla yaşamakta ama fevkalade azınlıkta bir toplum. Buna rağmen Çerkes kalma mücadelesi noktasında inanılmaz bir direnç göstermişlerdir. 

Fransız mandasında kalmaları, sonraki dönemde bölgenin ayrı bir Cumhuriyet olması ve Türkiye’ye ilhak etmesi gibi zor dönemleri yaşayan toplum bu şartlarda dahi kendi Anavatanlarındaki soy isimlerini kullanmışlardır. Bu da bu topraklarda var olabilmek için bir dirençti onlar için.

ANAVATAN İLE İLİŞKİLER

Çarlık Rusya’sı döneminden başlayarak, 1917 Bolşevik (Ekim) devrimine kadar Anavatana gidip gelmek Çerkesler açısından mümkün değildi. Anavatanda yaşayan Çerkesler Ekim devriminden sonra otonom haklarını almış olsa da Doğu Bloku ülkelerine bakış açısının olumsuz olması Anavatan konusunda tüm Diaspora gibi Reyhanlı Çerkeslerinin de geri durmasına sebep oldu. Ancak Anavatana dönülemiyorsa da dönüş fikri her zaman Reyhanlı Çerkeslerinin gündeminde olmuştur.

90’lı yıllar ile hızlanan Anavatanla ilişkiler noktasında elbette Reyhanlı kayıtsız kalamazdı. Nüfus oranına göre en çok dönüşü gerçekleştiren ve vesile olan Reyhanlı Çerkesleri dönüşün her haliyle mutlaka sıcak tutulması gerektiğine inanmaktadır. Tüm zorlukların farkında olunmasına rağmen, anavatanla yaşanabilecek kopukluğun, onarılmaz bir hal alacağının bilincindedir. 

Elbette herkes Anavatana dönemeyebilir. Ancak istediği zaman sonsuz hak sahibi olarak gidebilmeli, orada yaşayabilmeli, iş yapabilmeli, iş yeri açabilmeli ve en önemlisi vatandaşlık hakkının mutlaka olması gerektiği, Çerkesya’nın gelecekleri olduğu görüşü hâkimdir.

Reyhanlı’nın bu duruşu, bazı çevrelerce zaman zaman sert bir mizaç olarak değerlendirilse de, sosyolojik olarak incelendiğinde aslında anlaşılır bir durum olduğu da görülecektir.

FEDERASYON (KAFFED)

Reyhanlı Çerkes toplumu, örgütlü olmanın önemini bilen, Türkiye Diasporasındaki Çerkes örgütlenmesinin her aşamasında yer almış bir toplumdur. Reyhanlı Çerkesleri örgütlülük anlamında Federasyona bağlı bir derneklerinin olmasının öneminin de farkında olan bir topluluktur. 

Ancak federasyon ile görüş ayrılıkları çok fazla. Bunun en önemli nedeni Reyhanlı Çerkes toplumunun dernekleri bünyesinde şekillendirdikleri Çerkes kalma mücadelesi politikalarının, Federasyonun ( Kaffed ) politikalarıyla ayrıştığı noktalarının fazla olması.

Türkiye Kafkas Diasporasında Kafkas kökenli yaklaşık 300 derneğin olduğu, farklılıkların kendi Federasyonlarını oluşturduğu bir ortamda, bunların sadece 54’ünün bir araya geldiği KAFFED’in herkesi temsil etme tavrının doğru olmadığı ve tüzükte kendi etnik isminin olmamasına tepkinin olması, Reyhanlı Çerkes toplumunun KAFFED ile görüş farklılığını ortaya çıkarmaktadır. 

KAFFED tüzüğündeki tanımların Reyhanlı Çerkeslerini tanımlamadığı, kapsamadığı, tarihten gelen politik, siyasi isim olan Çerkes ismiyle tanımlanmaları gerektiği daha akla yatkın olarak görülmektedir.

Bu konuda Reyhanlı Çerkes Derneği- Adığe Khase delegeleri ilk olarak 2012 KAFFED Olağan Genel Kurulunda önerge vererek Tüzükteki tanımlamaların ve Federasyon isminin değişimini talep etti. 

Aslında bu talep Genel Kurul delegeleri arasında da karşılık buldu. Ancak Tüzükteki çelişkiler 114 oy ile Federasyon başkanının seçildiği bir Genel Kurulda, 122 oy alan önergenin 3/2 lik nitelikli çoğunluk maddesine takılarak kabul görmemesine neden oldu. 

Reyhanlı Çerkesleri arasında tüm bu yaşanılanların ve gelişmelerin masum olmadığı değerlendirilmektedir. Tüm bu şartlar değerlendirildiğinde, Reyhanlı Çerkeslerinin tüm tarihi gerçekler doğrultusunda mücadelelerine her şartta devam edecekleri görülmektedir.

Üyelerinin % 98’inin Çerkes (Adığe) olduğu Kaffed’in Kafkas ismini hala kullanıyor olması Reyhanlı Çerkes Derneği-Adığe Khase tabanında kabul görmemektedir. 

Her akraba kimliğin kendi federasyonunu oluşturarak bir üst oluşumla, Konfederasyon çatısı altında mücadelenin daha güçlü olacağı görüşü benimsenmiştir. 

Reyhanlı Çerkesleri bu durumun devam edemeyeceği kanaatinde olup gerekirse farklı oluşumlara da açık bir tavır sergilemektedir. 

Mustafa Şaban OĞUR

İskenderunÇerkesDerneği-Adığe Khase

Yönetim Kurulu Başkanı

20.06.2020

Kurumlarımızdan
Diğer Haberler
  • facebook sharing buttonFacebook
  • twitter sharing buttonTwitter
  • pinterest sharing buttonPinterest
  • linkedin sharing buttonLinkedin
  • tumblr sharing buttonTumblr
  • vk sharing buttonvk
  • odnoklassniki sharing buttonOdnoklassniki
  • reddit sharing buttonReddit
  • whatsapp sharing buttonWhatsapp
  • googlebookmarks sharing buttonGoogle Bookmarks