Rusya Federasyonu Anayasası’na ilişkin 20 Ocak 2020 tarihinde Duma’ya sunulan ve ilgili süreçlerini tamamlayarak 22 Nisan 2020 tarihinde halkoylamasına sunulması planlanan değişiklik tasarısının bazı hükümleri kurumlarımız ve toplumumuz tarafından derin endişe ile karşılanmıştır. Son yıllarda anadillerinin seçmeli hale getirilmesi gibi yasalar ve uygulamalar ile kendini gösteren antidemokratik merkeziyetçi yaklaşımın bu değişiklik ile anayasaya taşınması, Rusya Federasyonu bünyesinde yaşayan halkların ve başta Çerkesler olmak üzere bu halkların Rusya dışında yaşayan soydaşlarının tepkisine yol açmıştır.
Öncellikle Duma’da tasarıya eklenen 68. Maddeye ilişkin değişiklikte yer alan “Rusya Federasyonu’nun devlet dili, onun bütün topraklarında, Rusya Federasyonunun eşit haklara sahip çok uluslu birliğine dahil olan, devlet-kurucu halkın dili olarak Rusçadır” ifadesi insan haklarına ve hukuka aykırıdır. Bu düzenleme ile anayasal olarak hem Rus halkı yegane “devlet-kurucu halk” olarak tanımlanarak diğer halklardan üstün bir konuma getirilmekte; hem de zaten resmi dil olan Rusça diğer halkların dillerinin üstünde asli bir konuma taşınırken diğer diller tali bir konuma indirgenmektedir.
68. Madde üzerinde yapılacak yukarıdaki değişiklik, federatif devlet yapısı ile çeliştiği gibi, ilk cümlesinde devletin meşruiyetini “Biz, Rusya Federasyonu’nun çok-uluslu halkı...” diyerek Rusya Federasyonu’ndaki tüm halklara dayandıran Rusya Federasyonu Anayasası’na da aykırıdır. Halkların eşitliği ve federatif yaklaşım bu anayasa hükmü ile büyük ölçüde ortadan kaldırılmakta, Rus halkı diğer halklara karşı “eşitler arasında daha eşit” bir konuma “de jure” olarak taşınmaktadır. Bu düzenleme Evrensel İnsan Hakları Hukukunun temel normları arasında yer alan ayrımcılık yasağına aykırıdır. Rus halkı dışındaki halklar için asimilasyoncu bir kanuni zemin oluşturma potansiyeline sahiptir.
Değişiklik tasarısına yine Duma’da eklenen 69. Madde değişikliği hükmünde, yurtdışındaki soydaşların korunması konusunda “Rusya-geneli kültürel kimliğe” (общероссийской культурной идентичности) yapılan referans ile milyonlarca Çerkes, Kalmuk, Tatar ve diğer halkların mensupları dışlanmakta ve hatta tahkir edilmektedir.
Metinde devletin egemenliğine ilişkin 67. Maddede yapılan değişiklik ile, bin yıllık Rus tarihinin anayasaya eklenmesi, dogmatik bir resmi tarihin ortaya çıkması ve açıkça tartışılıp bilimsel yöntemlerle araştırılması gereken Çerkes Sürgünü ve Soykırımı başta olmak üzere pek çok konunun üstünün kanunla örtülmesi tehlikesini barındırmaktadır.
Anayasa değişikliğinin evrensel hukuk ve insan hakları alanında büyük bir geri adım niteliği taşıyan bir diğer düzenlemesi de “uluslararası anlaşmaların Rusya Federasyonu vatandaşlarının özgürlüklerini kısıtlamadığı sürece geçerli olması” hükmünü getirmesidir. Genel olarak tüm Rusya Federasyonu vatandaşlarının, özel olarak da nüfusu daha az olan halkların mensuplarının ve bu bağlamda Kuzey Kafkasya’daki Cumhuriyetlerimizin vatandaşları ile anavatanlarına dönüş yapan soydaşlarımızın yaşadıkları sorunların çözümünde başvurdukları uluslararası hukuk ve insan hakları mekanizmalarının etkinliği fiilen ortadan kaldırılmaktadır.
Tarihsel olarak dönüm noktası sayılabilecek bu süreçte özellikle kurumlarımız, akademisyenlerimiz, sanatçılarımız ve aydınlarımız ile Rusya Federasyonu'nun demokratik kuruluşlarını ve vatandaşlarını sorumlu davranmaya çağırıyoruz.
Mahzurlarını yukarıda sıraladığımız bu değişikliklerin Rusya Federasyonu’nda yaşayan Rus halkı dahil hiçbir halkın çıkarına olmayacağına, federatif devletin barış içinde bir arada yaşama ülküsü ve tarihsel deneyimi ile uyuşmadığına, dışlanma ve zorlanma ile dil ve kimliğinden soyutlanan toplumlardaki bazı bireylerin reaksiyonel davranışlara yönelme riskine işaret ediyoruz.
Rusya Federasyonu kurumlarını ve vatandaşlarını insan haklarına, hukuka ve eşitliğe dayalı demokratik federatif yapının korunması ve güçlendirilmesi yönünde çalışmaya davet ediyoruz. Rusya Federasyonu’nun taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de açık aykırılıklar içeren bu değişikliklere ilişkin, başta anayasa değişiklikleri konusunda özel olarak yetkili olan Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu olmak üzere, tüm uluslararası kuruluşları demokrasiyi, azınlık haklarını ve insan haklarını korumak üzere inisiyatif almaya çağırıyoruz.
Diasporadaki Çerkes örgütleri olarak, Rusya Federasyonu halklarının Diasporadaki kişi ve kurumlarını, federatif devletin ilkeleriyle bağdaşmayan tekçi uygulamalara ve kazanılmış hakların geri alınmasına yol açabilecek antidemokratik anayasa değişikliğine karşı açıkça HAYIR demeye çağırıyoruz.
Kaynak : KAFFED