Vatan'la irtibatı olan, gidip görmeyi hevesle bekleyen, hatta bir adım daha yukarı çıkıp oraya yerleşmeyi planlayanlarımız var içimizde. Biraz zor, biraz kolay olduğunu düşündüğüm belirli yöntemlerle geri dönüş için bir şeyler yapabiliriz aslında yavaş yavaş, ama ne kadar olur, ne kadar olmaz bilmiyorum.
Ben öğrenci olarak gitmenin kolay olduğunu ve orada kalıcı bir şekilde düzen kurabileceğini düşünen kişilerdenim. Bu sebeple 2022 - 2023 Eğitim Öğretim dönemi için Rus Kültür Evi'nin vermiş olduğu Burs için başvuruda bulundum. Bu süreçte izlediğim yol daha önce başvuru yapan ve kazanan arkadaşlardan tüyolar almak olmuştu.
Öncelikle burs için okumak istediğimiz bölüm ve üniversite için bir başvuru formu oluşturdum. 20 - 24 Aralık tarihleri arasında da mülakata çağırıldım. Bu yıl Türkiye'den 100 öğrenciye burs hakkı tanımışlardı ki bu kontenjan geçtiğimiz günlerde 150'ye çıkarıldı, bunu iyi değerlendirmem gerektiğini düşünerek mülakata katıldım.
Mülakatta Çerkes olduğumu belirterek kendimi tanıttım. Neden gitmek istediğim sorulduğunda ise kalıcı olarak dönüş yapmak istediğimi, iki ülke arasında güzel projeler üretebilmek adına çalışmalarda bulunacağımı, hem Türkiye'de hem Rusya Federasyonu'nda arkadaşlarım olduğu için arada bir köprü oluşturabilecek noktalar bulabileceğimi anlattım.
Dil konusunda problem yaşayıp yaşamayacağım sorulduğunda ise dile zaten aşina olduğumu, alfabeyi yeterli seviyede bildiğimi, arkadaşlarımın yardımıyla kolaylıkla öğrenebileceğimi dile getirdim. Ailemin destek olup olmadığı soruldu ve ben destek olmasa mülâkata da izin vermeyeceğini söyledim. Bu şekilde mülâkatı tamamlamış bulunduk.
Aradan geçen bir kaç günden sonra sonuçlar açıklandı. Kendimden emindim, "kesin giderim, tavırları çok olumluydu, herhangi ters bir durumla karşılaşmadım" dediğim mülâkatın yedek listesinde bile yoktum.
Yaşadığım hayal kırıklığını kelimelerle tarif etmeye kalksam başaramam. Belki doğru bir düşünce, belki de yanlış bilmiyorum, ama bu durum 'Kendi topraklarımdan yeniden kovulmuşum.' hissi yarattı içimde. Aylardır sabırla mülâkatını beklediğim, büyük bir heyecanla hayaller kurduğum, planlar yaptığım bursu kazanamamıştım.
Yaşadığım hayal kırıklığını arkadaşlarımla paylaşırken sebebini öğrenmek istedim ve bursu veren kültür evini aradım. Sebebini belirtemeyeceklerini söylediler. Daha sonra sosyal medya hesaplarından yazdım. Eksiğim neyse bilmek hakkımdı çünkü. Yanlış yaptığım noktanın ne olduğunu bilmek istedim. Aldığım cevap 'diğer kişiler sizden daha ikna ediciydi demek ki' gibi bir cevap oldu.
Buna bir türlü anlam veremedim. Yeterince ikna edici olmak? Bu cümlenin altından çok farklı sonuçlar çıkarabilirim, fakat bunları burada dile getirmek ne kadar doğru olur ondan emin değilim. Ben söylenilen cümleyi size aktarayım, neden olumsuz bir dönüşle karşılaştığımı zaten anlayacaksınızdır.
Kendi ülkesine öğrenci olmak için bile dönmesine izin verilmeyen bir milletin bireyiyim ben. Benim gibi bir çok kişi var bu durumda olan ve ileriki dönemlerde daha çok isim duyacağız, gitmek istedi ama gidemedi, olmadı denilen.
UNIFON bu noktada önemli hepimiz için. Vatana dönüp orda okumak ve oraya yerleşmek isteyen öğrenci/öğrenciler için bir basamak olmayı hedefliyoruz. Yürütmeye başladığımız, ilk basamaklarını çıkmaya çalıştığımız bu merdiven aslında hepimizin geleceği.
Türkiye şartlarında bir çok öğrenciye derneklerimiz tarafından burs verilirken, Vatan'da okuyan kaç öğrenciye burs veriliyor? Orada kalması için ne kadar destekleniyor? İstihdam edilmek üzere ne kadar yardımcı olunuyor?
Bu ülkede Çerkes olmak çok garip ve ezici bir duygu hissettiriyor, bunu kabul etmesek de. Yaşamış olduğumuz toprakları ne kadar benimsemiş olsak da bu topraklar ve buradaki insanlar bizi yeterince benimseyememişken, biz halen burada kalmak için çaba harcıyoruz.
Haklı ya da haksız sebeplerimiz var elbette ki kalmak için, ama geri dönüşü de göz ardı etmemeliyiz. Azınlık sıfatının bize çok görüldüğü, okullarda kendi dil derslerimizi aldırmak için seksen kapıya doksan değnek mottosuyla ilerlemeye çalıştığımız bu ülkenin geleceği biz Çerkes halkına ne kadar açık?
Bunu sorgulamalıyız ve geri dönüş adımlarını atmaya/attırmaya başlamalıyız.
Psımıt Kübra
Çerkesya Gençliği
UNIFON Başkan Yardımcısı